"Ne demek 'Bora'ya tektaş aldım'?"
Uğur, ağzı bir karış açılmış Yaşar'a göz devirdi ve ayaklarını sehpanın üzerine atarken çok normal bir şey yapmış gibi omuz silkti. "Size söylemiştim. Dün sadece sevdiğimi söyleyecektim ama vazgeçtim, evlenme teklif ettim. Tektaş olmadan evlilik teklifi mi olur, oğlum? Bende gidip tektaş aldım ve Bora'ya verdim. Öyle bir gülümsedi ki... Yemin ederim yine aşık oldum."
"Oğlum daha bir hafta olmadı ilişkiniz!" dedi Azad, gözleri fal taşı gibi açılırken. "Ne ara bu kadar ciddi düşündün de, evlenme teklif ettin? Basit bir şey mi sanıyorsun lan sen bunu?"
Uğur sigarasını yaktı ve derince içine çekip, gri dumanı geri dışarı üfledi. Ve bunu yaparken çok keyifli duruyordu. "Ne abarttınız kardeş ya. Seviyorum, ciddi düşünüyorum, eşim olsun istiyorum. Daha ne uzattınız? Sorun çeyiz falan mı? Kazandığım parayı boşa harcamam, en iyisini düzerim. Sorun ev mi? Götümü satar, Bora'ma en güzelini alırım. Sorun sorumluluk mu? Ben zaten o sorumluluğu çoktan aldım. Bunu, Bora'ya vuran o şerefsize yaptıklarımdan sonra anlamınızı bekliyordum."
"Uğur..." Müge derin bir nefes verdi ve koltukta Uğur'a doğru dönüp, onun kolunu dostane bir şekilde sıktı. "Bak kardeşim, Bora'yı ne kadar sevdiğini gözlerinden bile görüyorum ama sence de biraz erken değil mi? Hem annesi, babası, Sevim nene ne der bu işe? Kadına söylemedin bile. Senin bir erkekle evlenmek istediğini duysa kalpten gider ya. Hayır, daha Bora'nın yeni on sekiz olduğunu geçtim, ilişkiniz bile daha taze. Belki sorun yaşayacaksınız, belki ayr-"
"Tövbeni getir." dedi Uğur, sertçe. Bir anda sinirlenmişti ve yüz hatları gerilmişti. "Rabbim nasip ederse hiç ayrılmayacağız, sorun yaşamayacağız. Ayrıca nenem biliyor. Dün söyledim. İlk şaşırdı, hatta bana tokat bile geçirdi ama anlattım. Bora'yı ne kadar sevdiğimi, onun beni sevdiğini anlattım. Ve size söylediğimi söyledim. 'Bora'yı seviyorum ve bunu kimse engelleyemez'. Büyük kavga ettik, hatta bana demediği laf kalmadı ama sonra sustu, kabul etti. Bora'ya yüzük alacağımı söylediğimde ise para verdi. Taksit yaptırmadım, nakit ödedim. Bora'nın ailesine gelirsek de... Çınar bir şey demeyecektir. Babası Gökhan beyde öyle. Annesini ise ikna ederim inşallah."
"Oğlum yine de çok erken," dedi bu sefer Baran. Uğur'u girdiği bu yoldan vazgeçiremeyeceğini çok iyi biliyordu ama yine de deniyordu. "Hem evlenmek o kadar basit mi? Üstelik bu kişi Bora. Çok narin birisi. Alacağınız tepkilerden senden daha çok etkilenecektir. Çok sert tepki alacaksınız, onları da mahalleliye yaptığın gibi tehdit ederek susturamazsın. İnsanların tepkisi acımasızca olacaktır."
Uğur sinirle soludu. Arkadaşları kendisini ya anlamıyordu ya da anlamak istemiyordu. Bunları bilmediklerini mi sanıyorlardı? Uğur bu yola onca engeli, engebeyi göze alarak girmişti. Aynı şekilde Bora'da. Seviyordu ve sevdiğine sonuna kadar sahip çıkacak, koruyacaktı. Gözü kör olmuştu aşktan. Gözü Bora'dan başkasını görmezken iki üç cahilin, sevgi bilmeyen insanların laflarına mı yıkılacaktı? Hayır, o Uğur'du. Gerekirse o cahillerin dillerini teker teker keser, yine Bora'yı bırakmazdı.
"Derdiniz ne lan sizin?" Uğur kollarını dirseklerine yasladı ve hafifçe eğilerek, sert bakışlarıyla arkadaşlarına bakmaya başladı. "Ne amaçlıyorsunuz? Açık açık söylesenize, oğlum. Seviyorum diyorum, her şeyim o benim diyorum, onun için ölürüm de, öldürürüm de diyorum. Daha neyi uzatıyorsunuz? Daha neyin bahanesini sunuyorsunuz bana? Açık konuşun, sikmeyeyim belanızı."
"Evlenmek düşündüğünden basit iş değil diyoruz, Uğur. Asıl sen anlamıyorsun, amına koyayım. Millet eşcinselleri asalım, keselim diye diye mitingler düzenliyor, yürüyüşler. Sen cevaplarını verirsin. Gerek dayakla, gerek dilinle. Ama Bora öyle değil. Cevap veremez, yıkılır. Sevdiğin adamın gözlerinin önünde çökmesini sindirebilir misin? Sizin iyiliğiniz için diyoruz, Uğur. Anlasana oğlum bizi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Güzeli | boyxboy
Romance- TAMAMLANDI - Bir keko, aşık olduğu feminen oğlan için kendini değiştirecek miydi? "Kalbi hassas olana ağır gelir dünya..."