Erkek Güzeli | boyxboy

18. Bölüm - 'Acaba'

İtalik yazı olan yerler Bora'nın düşünceleri.

***

Üzerine giydiği siyah renkteki, etekli tulumu hafifçe aşağı doğru çekiştirdi. Rahat edemediğini fark edince ve havanın hafiften soğuduğunu bildiğinden üzerine ince kilotlu çorap geçirdi. Üzerinde ay deseni olan küpelerini kulağına taktıktan yüzüklerini parmaklarına geçirdi. Alyansı ve tektaşını ise hiç çıkartmıyordu. İkisini de sol elinin yüzük parmağına üst üste takmıştı. Şansına hala annesi veya babası görmemişti.

Ayaklarına hello kitty deseni olan beyaz çoraplarını giyince odasından çıktı. Makyajını çoktan yapmıştı. Giriş kapısına gelip, beyaz converslerini ayağına geçirirken başını hafifçe kaldırdı ve odasında olan abisine seslendi. "Abi!"

Kapısı kapalı odadan cevabı geldi. "Efendim?"

"Ben Kaan ve Bengü'nün yanına, parka gidiyorum. Haberin olsun." Bora tek dizinin üzerine çöktü ve bağcıklarını bağlamaya başladı.

"Tamam!"

Bağcıklarını bağlayınca hızla evden çıktı ve aşağı indi. Sitenin içindeki parka ilerlerken kendisine selam veren, abisinin arkadaşı olan Bülent'e hafifçe gülümsedi. "İyiyim, sen nasılsın, Bülent abi?"

Bülent hafifçe gülümserken, "İyiyim güzellik, sağ ol," dedi. "Nereye gidiyorsun?"

Bora dudaklarını birbirine bastırıp, başıyla biraz ilerideki parkı işaret etti ve, "Kaan ve Bengü çağırdı, yanlarına gidiyorum abi." diyerek cevap verdi.

Bülent başını salladı. "Dikkatli ol."

Bora başını sallayıp son kez Bülent'e gülümseyip, ona el sallayarak uzaklaştı. Parka varınca arkadaşlarının bir bankta oturmuş, kendini beklediğini gördü. Onları görünce mutlu oldu. Uzun zamandır onlarla doğru düzgün görüşmüyor, sadece mesajlaşıyorlardı.

Bora, ikilinin yanına oturunca Kaan elindeki iki kahveden birini ona uzattı. "Bol sütlü ve şekerli."

Bora başıyla teşekkür ederek kahveyi aldı. Bakışlarını Bengü'ye çevirince onun parmağındaki yüzüğe baktığını fark etti. "Ne oldu?"

"Ben hala alışamadım ve alışmakta istemiyorum," diye mırıldandı Bengü, gözlerini yüzüklerinden çekerken. "Nasıl o zorbayla evlenme raddesine geldin hala anlamıyorum. Yaşınızı, ailelerinizin tepkisini falan söylemiyorum bile..."

"O değişti," dedi Bora, istemsizce suratını asarken. Her ne kadar arkadaşlarının her dakika bu konuyu konuşması kendisini rahatsız etse de sesini çıkarmıyor, onları kırmak istemiyordu. Uğur kendisine evlenme teklif ettiği günün akşamı arkadaşlarına her şeyi anlatmıştı ve o günden beri konuştukları tek konu buydu. "Üstelik beni seviyor, bende onu. Olayı neden bu kadar büyütüyorsunuz anlamıyorum." 

"Çünkü buna inanmıyorum," dedi Kaan, elindeki kahveyi yere bırakırken. Uzanıp, Bora'nın bir elini tuttu ve hafifçe gülümsedi. "Biz senin arkadaşınız Bora, senin iyiliğini isteriz. O çocuğa güvenmememiz ayrı bir konu. Bence o..." Tereddüt dolu bakışları Bengü'ye kaydı. Sanki söylemekten korkuyormuş gibi duruyordu.

Bengü, arkadaşının sıkıştığını fark edince sözü devraldı. "Bence- aslında bizce o seni sevmiyor, Bora. Biliyorsun, çok güzel bir yüzün ve kişiliğin var. Tanıdığım onca kızdan daha güzelsin. Üstelik kızlar gibi etek giyiyor, makyaj yapıyorsun. Elbette bu gibi şeylerin cinsiyeti olmaz ancak onun gibi biri bunu anlamıyordur. Seni bir kadın olarak gördüğünü düşünüyoruz biz. Sana olan sevgisi, sırf kızlara benzediğin için olmalı. Vücudunu görse, veya... Cinsel organını görse sana olan sevgisi biter, ben buna adım kadar eminim. Tek istediğimiz senin üzülmemen ve bunu anlaman."