34. Bölüm - Plan

13K 972 150
                                    

Wattpad'e iki saattir giremedim, bir sıkıntı oldu herhalde. Bu yüzden bölüm geç geldi, özür dilerim <3

***

"Ne demek çıkmış!?" diye çıkıştı Arda, sinirle. Kaşları çatılmış, sinirle Uğur'a bakıyordu. Ancak siniri ona karşı değil, adamın çıkmış olmasına karşıydı.

Uğur cevap vermedi. Sağ ayak bileğini, sol dizinin üzerine atmış, sert bakışlarıyla masaya bakarken sigarasını içiyordu. Kafasında adım adım bir plan kurmuştu. İlk o adamı bulacaktı. Şu an umurunda olan tek şey o adamı bulmaktı, geri kalanı önemsizdi.

Müge, Uğur'un kafasında dönen her şeyi biliyordu. Onu, ondan bile iyi tanırken nasıl bilmezdi ki? Onu kararından bir ihtimal vazgeçirebilmek için elini, onun masadaki yüzüklü elinin üzerine atıp, "Uğur," diye seslendi. Uğur'la bakışları buluşunca devam etti. "Yapma... Bora'yı yalnız bırakırsan onu kimse toparlayamaz."

"Toparlanır," dedi Uğur, tok bir sesle. Gülümseyemiyordu, mutlu olamıyordu. Sanki o adamın çıktığını öğrenmek içindeki tüm o pozitif duyguları alıp götürmüştü. Aklında sadece onu öldürmek ve intikamını almak vardı. "Sen yanında olacaksınız," Bakışlarını Cengizlere çevirdi. "Siz olacaksınız, Çınar olacak, annesi, babası olacak, toparlanır. O mutlu olacak, gülümseyecek, hiçbir şeyden korkmayacak. Gerek kalmayacak."

"Bize değil, sana ihtiyacı var onun," Müge gülümsedi. Ancak bu hüzün dolu bir gülümsemeydi. Onu vazgeçiremeyeceğini anlamak canını yakmıştı. Kardeşi gibi gördüğü adam, bile bile kendini ateşe atacaktı. "Sen eşisin-"

"Sizde dostlarısınız!" diye çıkıştı aniden Uğur. Duygularını kontrol edemiyor, ne demesi gerektiğini bile kafasında toparlayamıyordu. Daha yüzünü görmediği, adını bile bilmediği adama karşı öyle kinlenmişti ki sadece onu düşünüyor, nasıl öldüreceğini planlıyordu.

Gözlerinin dolduğunu hissetse bile umursamadı. Uzun zaman önce ağlamanın zayıflık olmadığını Bora'dan öğrenmişti. Bu yüzden dolan gözleri ve çaresizce çıkan sesiyle, "Beni anlaman lazım, Müge," dedi. "Ben o adamı öldürmezsem, Bora'mın intikamını almazsam geceleri kafamı rahatça yastığa koyamam, gözüme uyku girmez. Üstelik kendime, Bora'ya ihanet etmiş gibi hissederim. O hissi tadacağıma, ömrümü iki parmaklık arasında geçirim daha iyi. Yardım etmek istemiyorsan, etme. Seni yargılamam, darılmam. İstiyorsan kalk git, sorun değil. Ama sakın beni durdurmaya çalışma, işte o zaman kalbini kırarım."

Müge gözlerini kaçırdı ve önüne döndü. Gitmek gibi bir düşüncesi yoktu. Sadece Uğur'u korumak için uğraşıyordu.

"Her neyse," Uğur dudakları arasındaki sigarayı kül tabağına bastırarak söndürdü ve masaya hafifçe eğilip, koyu kahvelerini teker teker ekipte gezdirdi. "Müge'ye söylediklerim sizin içinde geçerli. İsterseniz gidebilirsiniz, benim için sorun yok... Ama kalırsanız, bana yardım edeceksiniz."

Arda büyük bir istekle başını sallarken, "Ne yapacağımızı söyle yeter." dedi. 

Uğur ilk defa gülümsedi. Ancak bu iç ısıtandan uzak, insanı ürpertecek cinstendi. "O, orospunun çıkarttığı pezevengi ben öldüreceğim. Siz sadece onu bulmamda ve yakalamamda yardım edeceksiniz. İlk önce Çınar'dan o herifin adını almamız lazım. Ardından Müge devreye girecek."

"Ben ne yapacağım?" diye sordu Müge, çayından ufak bir yudum almadan hemen önce.

Uğur cebinden bir sigara daha çıkartıp, yaktı. Şu sıralar fazla sigara içtiğini biliyordu ancak elinde değildi, sanki derdini bu tütün parçasıyla atacakmış gibi hissediyordu. Fakat atamıyordu...

"Şu avukat arkadaşlarından yardım isteyeceksin. Olayı elbette anlatmayacaksın, bir şeyler uydurursun sen. Çınar'dan adamın adını alıp vereceğiz ve fotoğrafını, nerede yaşadığını falan bulacaklar bize. Ondan sonraki işim zaten basit."

Erkek Güzeli | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin