"Uğur, Bora! Kalkın len artık!"
Uğur, Müge'nin kapının diğer tarafından gelen sesiyle yüzünü ekşitti. Üzerinden kalkan ağırlığı hissedince gözlerini araladı. Uykulu duran Bora yatakta oturur pozisyona geçmiş, gözlerini ovuşturuyordu. Ayrıca fark etmeden büzdüğü dudaklarıyla fazla tatlı gözüküyordu.
İstemsizce dua dökülürken dudaklarından, yüzünde mutluluk dolu bir gülümseme vardı. Yalvarırım rabbim, her sabah bu şekilde uyanmayı nasip et.
Uğur yatakta doğruldu ve Bora'nın saçlarına arasına ufak bir öpücük kondurdu. "Günaydın, yavrum."
Bora suratını asarken, "Uyandırılmasaydım gün benim için daha aymayacaktı ama neyse..." diye homurdandı.
Bu Uğur'u güldürürken bu sefer kapıdan Baran'ın sesi geldi. "Uyanın, amına koyayım ya! Kahvaltı hazır, kalkın da zıkkımlanın."
Uğur'un kaşları çatılırken, "Sen kimin amına koyuyorsun lan?" diye geri bağırdı.
"Senin!" diye bağıran Baran'la geri Bora'ya döndü. Bir an için Bora'ya söyledi sanmıştı.
"Ben yüzümü yıkayacağım." Bora yataktan kalktı ve ağır adımlarla kapıya ilerleyip, açtı. Uğur'da onu takip ederken Bora tuvalete, Uğur salona yöneldi.
Uğur yer sofrasına kurulan sofraya bir bakış atarken, "Niye götünüzü yırtıyorsunuz sabahtan beri?" diye sordu. "Uyutmadınız iki dakika ha."
"Öğlen oldu, öğlen," dedi Müge, çayları doldururken. "Bora geç yattı diye bu kadar uyudu, ya sen geri zekalı? Saat dört oldu ve sen daha götünü yeni yataktan çıkardın. Dün çok mu yoruldun?"
Uğur esnerken istemsizce gülümsedi. "Yorulmuştum, dün gece geçti."
Müge, Uğur'a ters bir bakış atıp geri sofraya döndü. O sırada Bora ve Baran salona girdi. Herkes sofraya kurulunca, "Akşama eğlenmeye gidiyoruz ha," dedi Baran, menemene ekmek banarken. "Bizim mahalleli yine şu yere gidiyor. Bora'yı da çağırdılar hatta."
Uğur, Bora'ya meyve suyu doldururken, "Bakarız." diye mırıldandı.
"Hemen mızıkçılık yapma be oğlum. Kırk yılda bir gözümüz başka bir yer görüyor. Gitsek, iki saat otursak ölür müsün?"
"Nereyi kast ediyorsunuz?" diye sordu Bora, hafifçe kaşlarını çatarken. 'Şu' yerin neresi olduğunu anlamamıştı.
Baran hafifçe sırıttı. "Çok eğlenceli bir yer, enişte. Meyhan-"
"Pavyon," diyerek sözünü kesti onun Müge. Bora'ya yalan söylensin istemiyordu. "Bildiğin pavyon ama bugün sadece bizim mahalleli olacak. Ufak bir yer, bu geceliğine kiralamışlar. Mahallede şu sıralar çok sorun çıktı, insanlar arasını düzeltsin diye. Bilirsin... Erkek milleti konu zıkkım içmek olunca bir arada toplanmadan duramıyor."
Bora dudaklarını dişledi. Hiç bar tarzı yerlere gitmemişti. Çünkü çevresinde insan fazla olunca istemsizce gerilir, rahat edemezdi. Ama Uğur yanında olacaksa gidebilirdi. Hem çok merak ediyordu.
Yüzündeki tatlı gülümsemeyle Uğur'a dönüp, "Uğur," diye seslendi. Bakışları buluşunca devam etti. "Bende gitmek istiyorum... Gidelim mi?"
Uğur hiç düşünmeden başını salladı. Bora istiyorsa Fizan'a bile giderdi. "Gidelim yavrum gitmesine de rahat eder misin o insan bedenindeki hayvanların arasında?"
"Desene sayende pek yabancılık çekmeyecek." dedi Müge, alayla.
Uğur, gülmeye başlayan Baran'a ters bir bakış atıp önüne döndü. O sırada Bora konuştu. "Yanımda sen olacaksan sorun olmaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Güzeli | boyxboy
Romance- TAMAMLANDI - Bir keko, aşık olduğu feminen oğlan için kendini değiştirecek miydi? "Kalbi hassas olana ağır gelir dünya..."