Uğur o kadar sert adımlarla ilerliyordu ki bastığı yeri çökertecekmiş gibiydi. Göztepe ikiye sıfır Trabzonspor'a yenilmişti ve memleketinin takımını tutan Müge az önceki kendilerini arayıp, alay etmişti. Zaten yenildikleri için sinirli olan Uğur, ayrı bir sinire bürünmüştü.
Baran, öfkeyle ilerleyen Uğur'a kısa bir bakış atıp, "Benim arabayla gidelim mi?" diye sordu.
"Ananın amıyla gidelim, Baran, tamam mı? Ananın amıyla gidelim!" diye çıkıştı Uğur, sinirle. Önüne dönerken yüzünü sertçe sıvazladı.
Baran alt dudağını dişlerken bir daha sesini çıkarmadı. Yaşar ve Azad Baran'ın arabasıyla giderken Uğur taksiye binmişti. Şu an karşısında Bora'dan başkası olsa onu dövecekmiş gibi hissediyordu.
Taksi evinin önüne durunca parayı verip indi. İlk kapıyı çalmayı düşündü ancak gece on bir olmuştu. Bora'nın uyuduğunu düşünüp anahtarını çıkardı ve kapıyı sessizce açtı. Yine sessizce yukarı çıkınca odalarının lambasının açık olduğunu fark etti.
Kapının kulpuna elini atıp, tam açacakken içeriden gelen Bora'nın ağlama sesiyle duruldu. Kulağını kapıya yaslayınca konuşmayı daha rahat duymayı başladı. Bora telefondan konuşuyordu ve Uğur'un tahminlerine göre telefondaki kişi Çınar'dı.
"Sakın sende yanlış bir hata yapayım deme... Hayır, Uğur'a söylemeyeceğim, abi. Ondan bunu saklamak zorundayım. Görmüyor musun zaten? Maria'yı gördüğünden beri her saniye mutlu, bir kere suratını astığını görmedim. Durduk yere onun mutluluğunu bozamam."
Uğur'un kaşları çatıldı. N'oluyor lan? Bora benden neyi saklıyor?
"Tamam abi, dikkatli olurum... Uğur gelir birazdan, ben kapatıyorum."
Uğur içine oturan sıkıntıyla geri aşağı kata indi ve bir süre bekledi. Ardından ilk defa çıkıyormuş gibi sesli adımlarla üst kata çıkmaya başladı. Bu sefer kapıyı açıp, odaya girince Bora'nın kızarmış suratını gördü. Aptal yavrum benim... Benden bir şey saklamaya çalışıyorsun ancak yüzün seni ele veriyor.
Uğur pot kırmadı. Bora'nın en geç iki güne konu neyse kendisine anlatacağını biliyordu. Bora kendinden bir şey saklamazdı, ne olursa olsun. Bu yüzden ona gülümsedi ve belinden yakalayıp, kendine çekti. Bora'nın boynuna öpücük kondurduktan sonra, "Kaybettik," diye mırıldandı. "Çok sinirliyim. Üstüne bir de Müge alay etti bizimle."
"Trabzonspor kaybetse bu sefer siz onunla alay edecektiniz ama?"
Uğur hafifçe güldü. "Ama kaybeden o değil, biziz. Konumuz şu an bu."
Bora ellerini Uğur'un boynuna sararken, "Sinirini almamı ister misin?" diye sordu.
Uğur dudaklarını yalarken başını salladı ve bir hışımla Bora'yı kucağına aldı. Birkaç adım önündeki yatağa ilerleyince Bora'yı yatağa yatırdı ve onun bacak arasına girdi. 'Bora'ya dokunamama' olayını beş ay önce aşmışlar ve ilk seferlerini yaşamışlar. O günden beri ikisinden biri istediği her an sevişiyorlardı.
Uğur üzerindeki tişörtü hızla çıkarttı ve odanın bir köşesine fırlattı. Bora'nın da tişörtünü çıkartınca onun göğüs ucunu emmeye başladı. Bir eli Bora'nın eşofmanının üzerinden erkekliğini okşuyordu.
Bora gözlerini kapatıp, başını geriye atınca gözlerinin önüne gelen anılarla kalbi hızlandı, korku vücudunu sardı.
Esmer adam sertçe küçük Bora'nın yanağına tokat attı. "Sus dedim sana! Canın yanmayacak, sende zevk alacaksınız. Böyle bağırarak beni daha fazla tahrik ediyorsun."
Uğur hala Bora'nın bir göğüs ucunu emerken hızla kemerini çözdü ve pantolonunu çıkarttı. Elleri Bora'nın eşofmanının bağcıklarına gidince onun titrediğini fark etti. Dudakları yukarı doğru kıvrılırken, "Daha sana dokunmadan bile bu kadar zevk alman beni çok tahrik ediyor, yavrum." diye mırıldandı.
Bora zar zor yutkunurken gözlerini araladı ve Uğur'un eşofmanını indirmek için kullandığı elinin bileğini yakaladı. Uğur bu hamleyle kaşlarını çatarken bakışlarını Bora'nın yüzüne dikti. Onun gözlerinden süzülen yaşları görünce şaşırdı. "N'oluyor, Bora?"
Bora hızla yataktan kalktı ve banyoya koştu. Klozetin içine doğru başını eğerken bulanan midesinde ne varsa dışarı çıkardı. Bir yandan ağlıyor, diğer yandan kusuyordu. Kısa süre sonra sırtında ve saçlarında hissettiği Uğur'un elleri biraz daha sakinleşti
Sonunda midesindeki her şeyi çıkartınca yere oturdu. Uğur sesini çıkarmadı, soru sormadı. Kollarını Bora'nın sırtına ve dizkapaklarının altına atıp onu kucağına aldı. "Uyu yavrum, uyu..."
Uğur odaya geri getirdiği Bora'yı yatağa yatırdı ve üzerine ince pikeyi örttü. Kendisi de yatağa yanına girdi ve göğsünü onun sırtına yaslayıp, kolunu karnına sardı. Bora'yı kendine doğru çekince saçlarına ufak bir öpücük kondurdu. "Ben yanındayım güzelim, ben yanındayım. Derdin neyse bizzat ben halledeceğim, merak etme... Sen şimdi uyu."
Bora, karnına sarılmış eli iki eliyle tutarken gözlerini kapattı. Dakikalar sonra uykuya dalınca, yatakta kalkan Uğur'dan bihaberdi.
***
Bölüm kısa oldu, farkındayım. Diğer bölüm uzun olacak inşallah.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Güzeli | boyxboy
Romance- TAMAMLANDI - Bir keko, aşık olduğu feminen oğlan için kendini değiştirecek miydi? "Kalbi hassas olana ağır gelir dünya..."