Arabaya bindiğimizde ben hala utanıyormuş gibi davranırken o kendi kendine gülüyordu. Okula vardığımızda ikimizde arabadan inip binaya doğru yürüdük. Kolunu omzuma atıp kulağıma yaklaştı
" Ben kendi sınıfıma gidiyorum korkacak olursan araman yeterli." Göz kırpıp yanımdan ayrıldı. Jackie'yle ortak dersimiz olan İngiliz edebiyatı sınıfına yürüdüm. Ders başlamadan hemen önce Jackie geldi
"Selam bebek." Çantasını asıp yanıma oturdu
" Selam yok intikam var." Jackie'ye dün olanları ve sabah Ian'in yaptığı piçliği anlattım
" Effy yanlış anlama ama bence sen hafiften Ian'a vuruluyorsun." Gözlerim şaşkınlıkla açıldı
"Saçmalama.Kardeşiyle çıkıyorum."
"Sen öyle diyorsan." Dersin sonuna kadar notu kimin koyabilmiş olacağına dair fikirler yürüttük ama bir sonuca varamadık.Diğer dersimizde ortak olunca o derste de intikam planları yaptık. Şimdi diyorsunuz ki sen ineksin,okulda dereceğe giriyorsun ama hiçbir dersi dinlemiyorsun. Ne iş ? Şöyle ki ben kendim çalışma taraftarıyım. Matematiği bile kendim öğrenirim. Okula sadece zorunlu olduğu için geliyorum diyebiliriz. Neyse sonuç olarak hiçbir intikam planını da beğenmedim ve doğaçlama yapmaya karar verdim. Öğle arasına girdiğimizde yine her zamanki masamızda buluştuk
" Bugünden itibaren özgürlüğüme kavuştum.Bunu kutluyoruz." Dedim
" Yine ceza almak istiyorsun herhalde ?" Ian'ın verdiği cevap üzerine Jackie ve Carlos kıkırdadılar
" Sen bile moralimi bozamazsın bugün. Akşam bizim bara gidelim."
" Bana uyar." Dedi Jackie.Ian ve Carlos da kafalarıyla onayladılar
" Keşke Stephen'de burda olsaydı." Diye mırıldandım
" 2 gün sonra gelecekmiş sabah konuştuk." Dedi Carlos
" Aynen. O gelince farklı bir şey yaparız." Kafamı dönünce Ian'ın buz mavisi gözleriyle karşılaştım. Hafif sinirli hafif kırgın bana bakıyorlardı. Birden kafasını eğip yemeğine gömüldü. Bizi dikizleyen Jackie'yi farkettiğim de bende yemeğime gömülmeye karar verdim.
..Ian'in bakış açısı..
Nereye gitsem birileri Stephen'den bahsediyor.Hayır ne var bu çocuğu bu kadar özel kılan ? Tabi kardeşim olduğu için konusu açılıyor olabilir ama sürekli bir övgü bir tebrik. Sadece sporda iyi diye bu kadar üstüne düşülmez ki. Ama nedense beni en çok kıran Effy'nin onu özlemiş olmasıydı. Mantıklı tarafım sevgilisi tabi özleyecek derken nerden geldiğini bilmediğim bir ses Stephen'in ağzını yüzünü dağıtmak istiyordu. Nerden geldiğini bilmediğim sese siktiri basmak istesemde bir türlü gitmiyordu ve inanılmaz bir şekilde ağır basıyordu.
Okul çıkışı arabamın önünde beni bekleyen bir Effy ile karşılaştım.Beni görünce gülümsedi. Sanki mümkünmüş gibi daha da güzelleşti
" Sabah senin arabanla geldiğimiz için arabasız kaldım." Cümlesini kestim
" Atla." Tekrar gülümseyip yolcu tarafına oturdu.Bende arabaya binip çalıştırdım.Sessizliği bozan tabikide Effy oldu
" Bugün yemekte moralin bozuk gibiydi sanki ? Bir şey mi var ?" kardeşinin sevgilisine kardeşini kıskandığını nasıl anlatırsın ki
" Hayır. Kanepen rahat değildi uykusuz kaldım." Yüzünü astı " Ama sabahki görüntüye değdi ." Bu sefer kafasını eğip elleriyle yüzünü kapattı
" Şu konuyu açmasak artık ?"
" Olmaz güzelim." O bana kızgın bakışlar atarken hafif bir kahkaha attım.Evin önüne geldik.
" Sağol." Arabadan inmek için yeltendiğinde kolunu tutup durdurdum
" Akşam seni almamı ister misin ?" bana anlayamadığım bakışlar attı
" Hayır.8'de orda ol yeter." Ben cevap veremeden arabadan çıktı. O içeriye giresiye kadar bekledim sonra eve sürdüm.
.. Effy'nin bakış açısı..
Ben eve girdikten sonra Ian'in arabayı çalıştırdığını duydum. Hemen odama çıkıp hızlı bir duş aldım. Saçlarımı kuruttuktan sonra uçlarına maşayla hafif şekil verdim. Giyeceğim elbiseyide seçtikten sonra daha çok fazla zamanım olduğu için bir ders çalıştım. Okul tüm gün dinleyip kaçırdığım dersleri 1 saatte halletikten sonra elbiseyi üzerime giydim.Elbisenin önünde boyunca bir fermuarı vardı ve eteği kalçamın hemen altında bitiyordu.Elbise deriydi ve kalçama kadar dar gelip sonra açılıyordu.Elbiseye uygun bir makyaj yapıp çantamı alıp evden çıktım. Hava kararmıştı.Arabama doğru yürürken bir çıtırdı sesi duymamla irkildim. Hemen o tarafa doğru dönsemde karanlıktan bir şey göremedim.Hızlı adımlarla yürüyüp arabaya bindim. Farları açıp etrafı tarasam da bir şey göremedim. Kesin yine kafamda kuruyorum. Jackie'lerin evin önünde durup kornaya bastım. Jackie Jack'le beraber arabaya bindi.
" Oo Jack sende mi geliyorsun bugün ?"
" Evet.Sevgili kardeşimin dilinden düşmeyen şu çocukla bir tanışmak istiyorum." Jack Jackie'nin sevgililerine şimdiye kadar hiç karışmamıştı.Öyle sorun çıkartan türden değildi. Gerçekten tanışmak için geliyordu.
" Tamam öyle olsun." Bara gidesiye kadar biraz sohbet ettik. Jackie Jack'le sürekli atışıp duruyorlardı.Keşke benimde bir kardeşim olsaydı diye aklımdan geçirmedim değil.Arabayı park edip arabadan indik.
" Bayanlar ?" Jack kollarını girebileceğimiz bir şekilde açmış bize gülümsüyordu. İkimizde koluna girip bara giriş yaptık. Sürekli geldiğimiz için güvenlik bir sorun çıkartmıyordu. Bara göz atıp Ian'in bir kızla sarmaş dolaş oturduğu koltuğa ilerledik. Alışık olduğumuz bir görüntü olduğundan çekinmeden yanlarına oturduk. Ian beni baştan aşağı süzdü.Bir şey demeden yanındaki sürtükle ilgilenmeye devam etti. Jackie endişeli gözlerle bana bakıyordu. Ona göz kırpıp bize doğru gelen Carlos'u işaret ettim. Jackie'de onu görünce birden gözleri parladı. Carlos Jackie'nin önünde durdu
" Selam.Çok güzel görünüyorsun." Jackie gülümsedi. Jack sahte bir öksürükle dikkati üzerine çekti
" Ben Jackie'nin kardeşi.Sen de Carlos olmalısın." Carlos birden panikleyip ne yapacağını bilemedi.
" Ehm evet." Carlos hala kendine gelemeyip utana sıkıla nereye oturması gerektiğini kestirmeye çalışıyordu. Daha fazla dayanamayıp hepimiz bu haline güldük.
" Otursana canım." Jackie yanını gösterip Carlos'u oturttu
" Ben bir etraftaki hatunlara bakiyim." Jack ayağa kalkıp Jackie'ye göz kırptı sonra Carlosa döndü " Kız sana emanet." Carlos fal taşı gibi açılmış gözlerle onu izlerken Jack arkasına dönüp kalabalığa karıştı. Jackie Carlosa durumu açıklarken Ian hala kızla sarmak dolaştı. Kendimi yalnız hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Tutkusu
Teen FictionYüzümü soğuk ellerinin arasına aldı. Biraz öne eğilip iyice yaklaştı. Sıcak nefesini yüzümde hissettim. Buz gibi mavi gözlerle bana bakıyordu. Dudaklarımı aralayıp beklemeye başladım. Kafasını hafifçe eğip dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Ayrıl...