Soru işaretleri

4.7K 119 4
                                    

Cafeden içeri girip gözlerimle onu aradım.Önce kırmızı ruju çarptı gözüme. O tarafa doğru yöneldim. Geldiğimi hissedip kafasını kaldırdı ve oturmam için işaret etti

" Umarım gerçekten bir şey bulmuşsundur. Beni buraya boşu boşuna çağırmış olmayı hiç istemezsin." Dedim

" Buldum." Dedi Cloe ve kahvesinden bir yudum aldı " Kız mağaza hırsızlığı yapıyormuş." Bak bu beni gerçekten şaşırttı

" Bu kız zengindi diye biliyorum ben."

" Öyle zaten.Kleptomani varmış." Hırsızlık hastalığı demek " Geçen gün beraber alışverişe gittik. Gözümün önünde 250 dolarlık parfümü çaldı. Güvenlik kameralarından taratsak 2 dakikada ortaya çıkar."

" Amacım kızı hapse sokmak değil. Buradan göndermek."

" Biliyorum. Ama ben bile sürtüklüklerine katlanamıyorum." Hafifçe gülümsedim

" Senden beteri mi varmış." Hafif bozuldu ama cevap vermedi " Bu kız şimdi yalnız mı yaşıyor ?"

" Stephen'le yaşıyorlar. Arada annesi gelip gidiyor ama onun haberi yok. Stephen'le yaşadığını duysa gebertir bence."

" O zaman bize öğrenmesini sağlayalım." Birkaç saniyelik bakışmadan sonra kırmızı dudaklarının yukarı kalkmasından bir planı olduğunu anladım

..Ian..

Acaba biz şimdi neyiz ? Sevgili mi değil mi ? Hala Stephen'den çekiniyor olabilir mi ? (Stepheni sikiyim.) Yavaş yavaş ergen kızlara mı dönmeye başladım ? Böyle düşünürken acaba beynim ne kadar glikoz yakıyor ? ATPlerimin hızlıca ADP dönüştüğüsırada ayağa kalktım.Odamdaki kum torbasına sert bir yumruk geçirdim. Hayır ben o kadar romantiklik yapayım sen bir telefonla hemen git. Nereye gittiğini de söylemedi. Şimdi arasam zaten ayrı bir dert. Sanki onsuz yarım saat yapamıyormuşum gibi. Yani öylede onun bunu bilmesine gerek yok dimi. Birden Stephen odama kapıyı çalmadan girdi

" Yarın gidiyorlarmış. Akşam yine yemeğe çıkacağız." Dedi

" Ben gelmiyorum." Dedim ve boks eldivenlerimi aramaya başladım

" Zorundasın." Dedi ve odamın kapısını kapatıp komedime doğru yürüdü

" O nedenmiş. Babam mı söyledi." Komedimin üst çekmesinden eldivenleri çıkartıp bana uzattı

" Evet. Annem parayı kesebilirmiş ve ben senin yüzünden yanmak istemiyorum. Akşam geliyorsun." Dedi ve eldivenleri sertçe bana fırlattı. Ben onları havada yakaladığım sırada odamdan çıktı. Bunları aradığımı nerden bilmişti ki ?

..Effy..

Cafeden halimden gayet memnun bir şekilde ayrıldım. Ian ne yapıyor acaba. Bir şey demeden gittim birde eminim merakından çatlamıştır. Hatta odasında dört dönüyor ya da kum torbasına çalışıyordur şu an. Elimi cebime atıp telefonu çıkardım. 2 çalışta açtı

" Effy ?" nefes nefeseydi

" Merakından öldün mü diye kontrol etmek için aradım."

" Neyi merak edecekmişim ? Seni mi ? Güldürme beni." Nefesi yavaş yavaş düzelmeye başlamıştı

" Etmedin mi." Diye sordum sesimi üzgün bir tonda tutmaya çalışarak " Oysa ki ben akşam gel anlatayım diyecektim."

" Tamam merak ettim. Ama akşam gelemem." ?!??!???

" Neden akşam ne işin var ?" dedi sitemli bir şekilde

" Yarın anlatırım. Benim hazırlanmam lazım. Görüşürüz.." dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Ah bu çocuk beni deli edecek. Kendince intikam mı aldı bu şimdi. Telefonumun mesaj bölümüne girdim

İntikam TutkusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin