İtirafcıklar

4.4K 120 10
                                    

Yavaşça gözlerimi açtım. Gördüğüm ilk şey 6 tane baklava oldu. Gözlerimi yavaşça yukarı doğru kaydırdım. Ian yanımda sırt üst uyuyordu. Uyandırmamak için yavaş hareketlerle yerimde doğruldum. Parmaklarımı yavaşça kollarında gezdirmeye başladım. Hafifçe kıpırdanıp uykusuna devam etti. Kollarından yukarı doğru omuzlarına çıktım ve parmaklarımı boynunda gezdirmeye başladım. Bu sefer kafasını sağa attı. Yine aşağı doğru inerek karın kaslarının arasındaki boşluklarda gezindim. Birden Ian elimi tuttu ve gözlerini açtı

" Ne yapıyorsun ?" diye sordu düz bir sesle. Kızmış mıydı yani ?

" Uykunun ne kadar derin olduğunu test ediyorum." diyerek cevap verdim aynı düzlükteki bir sesle. Aniden aynı anda bana doğru kaydı ve beni üzerine çekti. Üst vücutlarımız tamamen birleşmiş durumdaydı artık. Hafifçe gülümseyip daha rahat olması için sol bacağımı diğer tarafa attım ve doğruldum. Artık tamamen üzerinde oturuyordum

" Ne kadar derinmiş peki ?" diye sordu ellerini kalçalarıma yerleştirirken 

" Yeterince değil. Daha bitirmemiştim."

" İstersen be uyuyor taklidi yapayım sen devam et." dedi ve göz kırptı

" Olmaz hevesim kaçtı." dedim ve dudaklarına hızlı bir öpücük kondurduktan sonra üzerinden indim. Yataktan kalkıp dolabıma doğru yürüdüm ve kapaklarını açtım. Seslerden Ian'inden kalktığını anladım.  Tam arkamı dönecekken bana aradan iki kol ile içim ürperdi. 

" Bende daha bitirmemiştim. Kalkarak cezanı katladın." diye fısıldadı kulağıma doğru 

" Neyin cezası bu ?" diye sordum yüzümü ona doğru dönerek. Dudaklarımızın arasında santimetreler bile yoktu 

" Beni uyandırmanın." dedi ve dudağımın kenarını öptü

" Ben seni uyandırmadım bir kere sen uyandın mavi." kollarında ona doğru dönüp ellerimi ensesinde birleştirdim

" Ben suçlu olduğunu kabul et. Cezanı çok beğeneceksin çünkü." dedi ve beni kendine daha çok çekerek vücutlarımızı birleştirdi

" Neymiş ki cezam ?" yüzünü benimkine yaklaştırdı. Dudaklarımı araladım ve öpmesini bekledim. Onun yerine hissettiğim burnumun ucunda hafif bir acı oldu 

" Sen burnumu mu ısırdın?" diye sordum gözlerimi kısarak 

" Fazla tatlıydı dayanamadım. Gelelim asıl cezana." ben daha ne olduğunu anlayamadan dudaklarımızı birleştirdi

... Jackie...

" Jack ben Effy'e gidiyorum." diye içeri seslendikten sonra arkamdan kapıyı çektim ve arabama doğru yürüdüm. Sürücü kapısını açıp çantamı yan koltuğa fırlattıktan sonra bindim. Anahtarı kontağa soktuğumda araba hafif bir hırıltı eşliğinde çalıştı. 

Bütün gece uyumamıştım.En yakın arkadaşıma ve sevgilime yalan söylemekten artık katlanamayacağım bir vicdan azabı çekiyorum. Artık itiraf edip bu yükü üzerimden atmam lazım. Ne olacaksa olsun. Effy tarafından beni affetmesi için küçükte olsa bir umut taşısam da gerçeği Carlos'a söylediğimde yüzünde oluşacak olan yüz ifadesi her gözlerimi kapattığımda karşıma çıkıyor. Aslında dün akşam kendimce Effy ile yapacağım konuşmanın nasıl geçeceğine dair en az 15 farklı senaryo oluşturdum.  En iyisinde saçlarımdan beni tutmuş kafamı duvara sürterek kıvılcım çıkartmaya çalışıyordu. 

Evin önüne vardığımda arabamı girişe park ettim ve arabadan indim. Yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Derin bir nefes aldıktan sonra zile bastım. Ayağımı yere vurarak beklemeye başladım. Bir kaç saniye sessizlikten sonra içeriden adım sesleri gelmeye başladı. Effy saçı başı dağılmış bir şekilde kapıyı açtı 

" Jackie ?" diye sordu şaşkınca elleriyle saçlarını düzeltmeye çalışırken

" İçeri girebilir miyim ?" diye sordum 

" Tabi." dedi ve geçmem için kenara kaydı. Salona doğru yürümeye başladım 

" Mutfağa gelsene." dedi Effy

" Kimmiş ?" tanıdık erkek sesi kulaklarımı doldururken kalbim tekledi. O da buradaydı ? Mutfağa girdiğimde Ian elinde bir krep tavasıyla etrafında bir şey arıyordu. Effy yanına ilerleyip elinden tavayı aldı ve parmağını Ian'in t-shirtünün yakasından içeri soktu ve hafifçe asıldı 

" Ters giymişsin." dedi ve buzdolabına yürüdü. Ian beni görünce gülümsedi ve yanıma geldi 

" Cüce ?" dedi ve sarılmam için kollarını açtı 

" Sırık ?" dedim ve ona sarıldım. Muhtemelen son defa olacaktı zaten. Ayrıldığımızda oturmam için bir sandalye çekti. Hafifçe gülümseyip oturdum 

" Aç mısın ? Kendimize krep yapıyorduk." diye sordu ve tezgahta bir şeyler karıştıran Effy'nin yanına gitti 

" Yapıyorduk ? Ben yapıyordum ve sen aptal aptal beni izliyordun. Yalan bari söyleme." Ian saçlarına bir öpücük kondurup dolaptan 3 tane tabak çıkardı.

" Olur yerim." dedim onları izlemeye devam ederken. Gözlerim hafifçe dolsa da hemen kendimi toparladım. Effy bana dönerek 

" Sen neden geldin ? Yani bir şey mi oldu pek iyi görünmüyorsun." diye sordu. Bu kız niye bu kadar iyi. Azıcık kötü davransa aslında her şey daha kolay olacak 

" Yok evde Jack'i bütün gün çekemeyeceğimi fark ettim. Sen ne zaman geldin Ian ?" diye sordum cevabını bilsem de 

" Hiç gitmedim ki. Yani aslında gidecektim. Effy dün gece oturdu yalvardı Ian gitme sensiz uyuyamıyorum diye kalmak zorunda kaldım." 

" Ha ha . Sen ona bence penceresinin önündeki ağaca tırmandım ve penceresinden içeri sıpladım de." 

" Oha." verdiğim tepkiye ikisi de gülmeye başladı " Eh annen ?" 

" Ruhu bile duymadı. Sanki bilmiyorsun ne kadar derin uyuduğunu. Zamanında o uyuduktan sonra az kaçmadık." Effy elindeki sıvının son damlalarını da tavaya akıttı. Tezgahta duran krep dolu tavayı alıp masanın tam ortasına koydu.

..Effy.. 

Elimdeki tabağı bırakırken Jackie'nin yüzünü daha dikkatli inceledim. 8 senelik arkadaşımı azıcık tanıyorsam büyük bir dedi vardı. Ian'i omuzlarından tutup zorla masaya oturttuktan sonra kendimde boş kalan sandalyeye oturdum 

" Ian." dedim ve şirince sırıttım

" Söyle güzellik." 

" Hadi kreplerini hızlıca ye sonra gidiyorsun." dedim şirin gülümsememi tutarken.İlk önce bana anlamsız bakışlar attıktan sonra durumu anladı 

" Sen nasıl istersen güzellik. "dedikten sonra tabağına bir krep alıp üzerine çikolata sürmeye başladı. Bu haliyle fazla ısırılası duruyordu. Yarım saat kadar sonra Ian gitmişti ve Jackie'yle yalnız kaldık.

" Anlat bakalım. O mor göz altlarının nedeni ne ?" Jackie birkaç saniye bana düz düz baktı. Sanki kafasında söyleyeceklerini toparlamaya çalışıyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra o iki kelimeyi söyleyebildi

" Ian'e aşığım."




İntikam TutkusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin