Bakışmalar

5K 157 9
                                    

Şu anda aldım önüme papatya çayını yazmaya başladım. Gerçi önceki bölümde 5 vote isteğimi bile alamadım ama sizi gereğinden fazla bekletmek istemiyorum. İyi okumalar minik intikam tutkunlarım

------------

Ian birkaç dakika sonra şokun etkisinden kurtulup polisi aradı. Bu sırada parti için gelen insanları kapıdan geri gönderdi. Ben hala mutfak sandalyesinde oturmuş yerde yatan David'e bakıyordum. Öldü mü diye kontrol edecek cesareti kendimde bulamadım bir türlü.

Yaklaşık 15 dakika sonra polis memurları yanında bir ambulansla geldi. David'i bir sedyeye yatırıp götürdüler. Yaşıyormuş hala ama durumu kötüymüş. Arkasında bıraktığı tek şey yerdeki kan gölü oldu.

" Bayan Stone ifadenizi almamız gerekiyor." Dedi yanıma gelen bir bayan memur yavaşça. Kafamı kaldırıp ona boş boş bakmaya başladım. Tamam olur demek istesem de ağzımdan bir türlü kelimler çıkmıyordu. Birden Ian yanımda belirdi. Arkasında Jackie ve Carlos vardı

" İfadeyi bir 10 dakika sonra verse ?" kadın durumu anlayışla karşılayıp biraz uzaklaştı. Ian yanıma çöküp elimi tuttu

" Tamam güzelim bak sakin ol geçti artık." Dedi yatıştırıcı bir ses tonuyla

" Onu öldürdüm ." dedim fısıltılı çıkan bir sesle

" Hayır. Ben dışarda konuşan polislerden duydum ölmemiş. Hatta durumu fena değilmiş. Organlarına denk getirmemişsin kan kaybetmiş sadece." Diye atıldı Jackie hemen.Umutla kafamı kaldırıp Jackie'ye baktım. Artık içim biraz rahatlamıştı. Birazcık daha beni sakinleştirmek için konuştuktan sonra yanımdan ayrıldılar ve ben ifademi verdim. Benden sonra Ian'in de ifadesini alıp evden çıktılar. Galiba önceki olayları bildikleri için fazla üstümüze gelmek istemiyorlardı. Jackie ve Ian parti için gelenleri kovalamakla uğraşıyorlardı hala kapıda. Mutfağa su almak için girdiğimde yerdeki kanı görünce bir adım geriye attım. Mutfak lavabosunun altında bulduğum bütün deterjanları üzerine döküp eski bir havluyla çaresizce silmeye başladım. Deterjanların beyaz köpükleri yavaş yavaş pembe rengini alırken kendimi tutamayıp sonunda ağlamaya başladım.

" Ben yaparım sen git üstünü değiştirtir." Sesi duymamla kafamı kaldırdım. Carlos'un ne ara yanıma geldiğini fark etmemiştim bile. İtiraz etmeden ona havluyu verip teşekkür ettim. Odama yavaş adımlarla çıkıp üstüme rahat bir şeyler giydikten sonra yine aşağıya indim. Üçüde salonda oturmuş beni bekliyorlardı. İşim o kadar sürdü mü ya ? Kendime şaşırıp bende kendimi Ian'in yanındaki boşluğa attım

" Bebek , annene haber vermemizi ister misin ?" diye sordu Jackie. Başımı olumsuz anlamda salladım

" Yarın akşam dönecek zaten şimdi telaşlandırmaya gerek yok.Haber versek bile yarın sabaha anca gelir." Dedim saati dikizlemeye başlayarak

" Annem olanları duymuş isterse bizde kalabilir dedi." Dedi Jackie sorarcasına

" Yok yalnız kalmaya ihtiyacım var biraz.Zaten bugünlük kapının önünde polis bekleyecekmiş." Jackie anlayışla başını salladı

" Ehm yalnız kalmaya ihtiyacın varsa biz kalkalım o zaman ?" dedi Carlos. Jackie'yle beraber bizimle vedalaştıktan sonra evden çıktılar. Artık sadece Ian ve ben kalmıştık. Sessiz odada nefes alışverişlerimiz duyuluyordu sadece.Ian ayağa kalkıp sandalyenin üzerinde asılan ceketi aldı ve giydi

" Ne yapıyorsun ?" diye sordum usulca

" Yalnız kalmak istiyorum dememiş miydin? Seni yalnız bırakıyorum." Birden içime bir şey oturdu. Ben onun gitmesini istemiyorum ki

" O senin için geçerli değildi." Bu dediğimi birkaç saniye kafasında tartıp ceketini geri çıkardı ve aynı sandalyenin üzerine astı.Karşımdaki koltuğa oturup yüzümü inceledi

" Daha iyi misin ?" diye sordu

" İyi olmaya çalışıyorum." Birkaç saniye sessizlik oldu " Teşekkür ederim." Dedim.

" Ne için ?"

" Bugün benim yüzümden hayatını tehlikeye girdi ve sen hala buradasın."

" Bu ilk olmuyor güzellik." Önceki maceramızı hatırlayıp yüzümü buruşturdum.

" Neden ben acaba ?" diye sordum kendi kendime

" Psikopat olsam bende seni kaçırırdım herhalde." Benim gözlerim dediklerinin karşısında yavaş yavaş büyürken o da ne dediğini fark edip yerinde rahatsızca kıpırdandı.

...Ian... ( Mutideki şarkıyı açabilirsiniz )

Ayağa kalkıp sandalyenin üzerinde asılan ceketi üzerime geçirdim

" Ne yapıyorsun ?" diye sordu beni izlerken

" Yalnız kalmak istiyorum dememiş miydin? Seni yalnız bırakıyorum." Birden Effy'nin yüzündeki ifade değişti. Hüzün ve düşünceli bir bakış takındı

" O senin için geçerli değildi." Yani kalmamı mı istiyor ? Jackie'yi falan gönderdi beni istiyor ? Acaba kafasında ne var. Ceketi geri çıkartıp aynı sandalyeye astım.Karşındak i koltuğa oturup yüzünü inceledim.

" Daha iyi misin ?" diye sordum

" İyi olmaya çalışıyorum." Birkaç saniye sessizlik oldu " Teşekkür ederim." dedi. Bu neydi şimdi

" Ne için ?" diye sordum

" Bugün benim yüzümden hayatını tehlikeye girdi ve sen hala buradasın." Bu kız dalga mı geçiyor. Tabiki yanında olacağım

" Bu ilk olmuyor güzellik." Öncekini hatırlamış olması lazım ki yüzünü buruşturdu

" Neden ben acaba ?" diye mırıldandı kendi kendine

" Psikopat olsam bende seni kaçırırdım herhalde." Oha ne dedim ben. Şu çenemi iki dakika kapalı tutamıyorum. Kız gibiyim amına koyayım.

" Yarın okul var uyuyalım artık ?" dedi durum daha çok garipleşmeden. Kalkıp yukarı kata çıktı. Birkaç dakika sonra 2 yastık ve iki battaniye ile geri döndü. Anlamayan gözlerle ona bakmaya başladım

" Yukarı da yalnız yatmak istemedim." Diyerek açıkladı. İkimizde büyük koltukları hazırladık. Salonun ışığını kapatıp koridorunkini açtı.Böylece içeri sadece çok hafif bir ışık süzülüyordu. İkimizde karşılıklı olan koltuklarımıza yattık. Konuşmadan birbirimizin gözlerine bakmaya başladık.Ne kadar öyle bakıştık bilmiyorum. En sonunda Effy'nin gözleri yavaş yavaş kapandı. Artık rahatça dönüp onu izledim. Uykuya daldığımda hava aydınlanmaya başlamıştı

...Effy...

Gözlerimi açtığımda pencereden süzülen güneş ışıkları gözlerimi yaktı. Birkaç saniye alışmasını bekledikten sonra karşımda yatan yunan tanrısını inlemeye başladım. Saçları dönmekten iyice dağılmıştı. Hafifçe açık olan ağızı onun bu halini daha seksi gösteriyor. Bir erkek uyurken nasıl seksi olur ! Başımı sallayıp yavaşça ona yaklaştım.

" Saat kaç ?" diye mırıldanmasıyla gerçi sıçradım. İyi ki gözleri hala kapalıydı yoksa bunu görseydi bayağı dalga geçerdi. Kafamı çevirip saate baktım

" 7.20 . Daha okula 1 saatten fazla var." Yavaş yavaş gözlerini açıp koltukta doğruldu.

"Anca yeter bana daha eve gideceğim. Duş üst baş falan." Anladığımı göstermek için başımı salladım

" Dönerken seni alırım. Beraber gideriz arkadaşım." Hayır şimdi neden o kelimeyi kullandı ki !

" Gerek yok sonra çıkışta araba sorunu yaşıyorum."

" Söz bırakacağım çıkışta. Hadi kaçtım ben." Cevap vermeme izin vermeden çıkıp gitti. Lanet olsun neden karşı koyamıyorum bu çocuğa. 

------------

Sizce Ian ve Effy olsun mu ? 

Ve 5k olmuşuz çok seviyorum sizi :) 


İntikam TutkusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin