Onu gören bazı kızlar çığlık atmaya başlarken elindeki silaha karşı koyabileceğini düşünen erkekler ayağa kalktılar. Ben bu sırada donmuş bir şekilde ne yapacağımı bilemeden David'in her hareketini izliyordum. Gözleriyle yavaş yavaş etrafı tarayışını,sonunda gözlerinin Ian'de kilitli kalmasını birkaç adım yaklaştıktan sonra beni fark edip yüzünde hafif bir gülümseme oluşuşunu. Hala onun gözlerinin içine bakarken yanımdan biri kalktı ve uzaklaştı. Ama David bana o kadar odaklanmıştı ki onu bile fark etmemişti. Birden bağırmayı başladı
" Herkes yemekhaneden çıksın. Boşaltın burayı." Elindeki silahı oraya buraya sallayarak herkesi tehdit ediyordu.
" Gitmiyorum. Var mı bir diyeceğin ? " dedi Stephen ve ayağa kalktı. Bunu gören David kendi kendine gülmeye başladı
" Sana çok acıyorum ya. Küçük sevgilin seni kardeşinle aldatırken sen hala onu koruyorsun. Effy benim. İkinizde bırakmıyorum. Şimdi siktir git burdan." Yemekhane tümüyle boşaltılmıştı. Gerçi Jackie,Carlos ve Jack bayağı direnmişti ama o arada Yemekhanede bulunan bir öğretmen onlarıda çıkarmıştı. Ian bile kaçmıştı. Hem de ilk o gitmişti. Stephen David'in dedikleriyle bana döndü. Ama birkaç saniye sonra hemen gözlerini geri David'e dikti
" Şimdide beni kışkırtmak için yalan mı atıyorsun ? "
" Yalan olduğuna gerçekten inansaydın direk cevap verirdin. Tereddüt ederek bunu zaten bildiğini belli ettin." Ne demek zaten biliyordu. Şüphelenmiş miydi ? Nasıl olur. O kadar dikkat ettik davranışlarımıza
" Effy bak sevgililerin biri sana güvenmiyor diğeri de bulduğu ilk anda kaçtı. Ama birde bana bak. Senin için neleri göze alıyorum. Muhtemelen birkaç dakika sonra polisler gelecek. Beni hapse sokacaklar ya da öldürecekler. Ama öleceksem sende benimle öleceksin." Ben gözlerimi yere dikmiş dediklerini dinlerken birden boğuk bir vuma sesi sonra ağır bir şeyin düşme sesi geldi. Kafamı kaldırmamla yerimden fırlamam bir oldu. Ian elinde kocaman bir tavayla yerde yığılan David'in yanında duruyordu. Koşarak Ian'in boynuna sarıldım. O da elindeki tavayı yere bırakarak sarılışıma karşılık verdi.
" Doğruymuş demek ki ." Stephen'in sesini duymamızla hemen birbirimizden ayrıldık " Dediklerine inanmak için kendime çok zorladım. Kardeşim ve sevdiğim kız bunu bana yapmaz dedim. Umarım beraber mutlu olursunuz." Stephen arkasına dönüp kapıdan çıktı gitti. Arkasından koşmak istesemde Ian beni kolumdan tutarak durdurdu. Ben yavaş yavaş hıçkırıklara boğulurken dışarısı polislerin siren sesleriyle dolmaya başladı...
-3 Ay Sonra –
"Şu geçen birkaç ayı düşünüyorum da hayatımda ne kadar çok değişti. İlk önce gizli sapığımdan mesajlar gelmeye başladı. Sonra Stephen'i kardeşiyle aldattım. Üstüne Ian'le beraber kaçırıldım ve bu sırada bir daha aldattım. Sapığımdan kurtulduğumu düşünürken o beni silahla tehdit etti ve bu sırada Stephen her şeyi öğrendi. Sapığımdan kurtulduğuma sevinmem gerektiği sırada sevgilim şehri terk etti ve Ian artık yüzüme bile bakmıyor sanki hepsi benim suçummuş gibi." Yanağımda hissettiğim ıslaklıkla ağladığımı fark ettim " Son 3 aydır artık yaşadığımı hissetmiyorum. Hiçbir şey beni mutlu etmiyor. Her gün olanları bana hatırlatacak bir şeyler karşıma çıkıyor sanki. Bir araba,bir hareket,bir ses... Hiç biri olmazsa bile her gün Ian'i görüyorum. Sanki hiç tanışmıyormuşuz gibi yanımdan geçip gittikçe içimden bir parça daha düşüp sonsuzlukta yok oluyor."
Psikoloğum beni sessiz bir şekilde dinlerken arada önündeki deftere notlar alıyor. Beni en çok sinir eden hareketi bu herhalde. Sanki insan değil de deney faresi gibi hissediyorum. Davranışlarıma bakarak beni inceliyor. Elimdeki yüzükle oynarken onun bir şey demesini bekledim.
" Jackie ile aran nasıl ?"
" O da aynı. Görüşüyoruz ama eskisi gibi değiliz. Sürekli Carlos ile beraber. Benim Stephen'i aldattığımı duyunca onun gözünde değiştim galiba. Bir şey yokmuş gibi davranıyor ama bir şey olduğunu da belli ediyor. Ian onunla da iletişimi kesti."
" Peki ya annen ?"
" İlk bir ay bana kızgındı ama aynı anda aşırı endişeli. Yakında sevgilisiyle evlenecek o yüzden mutlu artık. Ben de onun yanına olabildiğince mutlu görünmeye çalışıyorum."
" Sana bir şey soracağım. Evet sorunların var, kendini mutsuz hissediyorsun ama buraya gelmendeki asıl amaç ne ?" Bu soruyu bekliyordum. İkinci defa geliyorum buraya. İlk seansta kadın beni sadece dinlemişti. Arada çok küçük sorular sormuştu sadece. Aslında o zaman bunu sormasını bekliyordum. Ama bu psikologlar sabırlı insanlar galiba.
" Evet cevap vermeyecek misin ?" dedi hafif bir gülümseme eşliğinde
" Verecek bir cevabım yok. Sadece tarafsız bakabilecek birine anlatma ihtiyacı duydum galiba."
" Evet bugünkü seans bitti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Tutkusu
Novela JuvenilYüzümü soğuk ellerinin arasına aldı. Biraz öne eğilip iyice yaklaştı. Sıcak nefesini yüzümde hissettim. Buz gibi mavi gözlerle bana bakıyordu. Dudaklarımı aralayıp beklemeye başladım. Kafasını hafifçe eğip dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Ayrıl...