Düzeltip Düzeltemediklerimiz

4.3K 110 3
                                    

Aria'nın sesini duymanla hemen o tarafa döndüm.Hangi yüzle buraya gelebiliyordu?
"Ne işin var senin burada?"
"Arkamdan çevirdiğin oyunları senden duymaya geldim."
" Sen kendini ne sanıyorsun.Neden uğraşacakmışım seninle?"
"Onu bana değil kendine sor.Cloe bana her şeyi anlattı." Sürtük. Ana hata bende.Neden ona güvendiysem
" Neyden bahsettiğini bilmiyorum.Şimdi arazimden defol senden önemli işlerim var."
"Effy benimle uğraşma.Seni pişman ederim.Nerden geldiğini bile anlamazsın tek yumrukla indiririm seni." Gözlerimi devirmekle yetinip cevap vermedim.Bir kaç saniyelik bakışmadan sonra arabasına bindi ve çalıştırdı.Uzaklaştığından emin olduktan sonra bende kendi arabama bindim. Şu an kafamı direksiyona vura vura kırsam yeridir.Bütün planlarım alt üst oldu.Cloe'nin hesabını yarın verecektim.Ian'le geçireceğim muhteşem geceyi hayal edip gülümsemeyi çalıştım.Evin önünde park ettiğimde Ian ön kapıyı açtı. Arabadan inip ona doğru yürüdüm.Kolları açık beni bekliyordu. Adımlarımı hızlandırıp ona sarıldım.Yeni sıktığı parfümünü derince içime çektim. Biraz benden uzaklaşıp yüzüme baktı
"Ne oldu?" Hayır hemen nasıl anlıyor
" Yok bir şey."
"Öyle olsun." Dedi ve hemen benden ayrılıp hızlı adımlarla içeri girdi.Yine mi ya? Bende kapıyı kapatıp peşinden koştum.
"Ne oldu ? Yine neye sinirlendin?" Aniden durunca az kalsın ona çarpıyordum
"Ben sana her şeyi anlatırken senin bana bir bok anlatmamana olabilir mi? Gizli telefon görüşmeleri,aniden çekip gitmeler,şimdi de bu."
" O öyle değil." Kahretsin tamamda öyleydi
"Nasıl Effy? Anlat da neresinde yanlış anladığımı bileyim." Anlatmak için ağzımı açmamla kapatmam bir oldu. Kafasını sağa sola sallayıp aynı sinirle salona ilerdi. Yavaş adımlarla peşine takıldım. Salona girdiğimde mum ışığı gözlerimi aldı. Odanın her yerini mumlarla süslemişti.Yemeklere bakmak için masaya ilerledim.Gördüğüm şeyle kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum.Pizza sipariş etmişti.Kafamı kaldırdığımda Ian duvara yaslanmış beni izliyordu
"Yemeği yerken anlatayim.Gel otur."
"Ne yapacağımı sana sormayacağım." İşte eski Ian geri geldi
"Yine sesin bu gel gitlerinle uğraşamayacağım.Zaten sinirliydim senle geçireceğim geceyi düşünüp kendime gelmiştim.Sende böyle davranacaksan ben gidiyorum." Cevap vermeyince masaya bıraktığım anahtarlarımı alıp odadan çıktım.Bu sefer peşimden gelen ayak sesleri yoktu. Ön kapıdanda çıkıp arabama bindim.Anahtarı kontağa soktum ama çevirecek gücü bulamadım kendimde. Ian'i gerçekten çok seviyordum ama bu değişken halleri beni korkutuyordu. Şu anda ayrılıp ayrılmadığımızdan da emin değilim. Pencereden gelen tıkırtı sesiyle kafamı direksiyondan kaldırdım. Ian dışardan bana bakıyordu.Kapıyı açıp dışarı çıktım. Ian yavaş adımlarla bana yaklaşıp beni arabayla kendisinin arasına sıkıştırdı
"Gitmemişsin."dedi.Ses tonundaki siniri hissedebiliyordum hala
"Gidemedim."
"Gitmeliydin."
"Gitmek istemiyorum." Bunu demle soğuk bakışları çözülmeye başladı.Elimi kaldırıp yanağına koyduğumda o da başını ona yasladı
"İyi ki gitmemişsin."
Vücudunun tamamını bana yasladı ve dudaklarımızın arasında bir kaç santim kalasıya kadar yaklaştı.İsteyip istemediğimi soruyor gibiydi.Düşünmeden dudaklarına yapıştım.Öpüşmemiz derinleşirken elleriyle belimi tutup beni hafifçe havaya kaldırınca bacaklarımı ona sardım. Bir anda ayrılıp
"Pizzalarınız soğuyor." Dedim. O an yüzünde oluşan ifadeyi hiç bir şeye değişmem. Beni yere indirip elimi tuttu ve içeri sürükledi
"O pizzaları yerken benden sakladığın haltları da anlatacaksın zaten." Eveet şimdi sıçtık.
"O kadar yemek yapabiliyorken neden pizza sipariş ettin?"diye sordum belki konuyu değiştirme ümidiyle
"Sipariş ettiğimi nerden çıkardın? Ve boşuna çaba sarf etme konuyu değiştiremeyeceksin." Yenilgimi kabullenip yemek sırasında Cleo ile yaptığımız anlaşmayı ve Aria'la bugünkü olayı anlattım.Anlatırken çok nadir Ian'e baktım.O ise bir şey yokmuş gibi yemeğini yemeğe devam etti.
" Bu muydu?" O ne demek şimdi
"Nasıl bu muydu? Kızmadın mı?"
"Güzellik bunlar sinir olduğun herhangi bir kıza her ay çektiğin oyunlar.Ben Aria'ya daha fazlasını bile yaparsın diye düşünmüştüm."
"O zaman sen en başta neye kızdın bu kadar."
"Bana anlatmanana.Söylemiştim zaten bunu sana." Bu çocuk beni bir haftada deli etmezse iyi gerçekten
"O zaman sorun hallolduğuna göre sabah yarım kalanı bitirmek ister misin?"diye sordum.Ne yani benim geliş amacım buydu sonuçta.Kendisi ayağa kalkarken benimde kalkmamı işaret etti. Yanıma gelip beni öpmesini beklerken o hafifçe eğilip beni omzuna attı.Kucağına falan almadı bildiğimi omzuna attı
"Ne yapıyorsun gerizekalı."
"Burdan yatak odasına kadar öpüşerek gitmekle uğraşamayacağım."
" Buna verecek cevap bile bulamadım Ian tebrik ederim." Merdivenlerden çıkıp yatak odasına girdiğimizde beni yere bıraktı ve döner sandalyeye oturdu
"Gelmeyecek misin?"diye sordu
"Sen bugün anca omuzunla sevişirsin Ian." Ben odayı incelerken bir çift el beni belinden tuttup kendine çekti.Ne olduğunu kavrayamadan Ian'in kucağında oturuyordum.Ben kalkmak için hamle yaptığımda kollarını bana sarıp sabitledi.Boynumu öpmeye başlayınca pes ettim. Zaten bunu istiyordum bu kadar kıvranmak niye. Kafamı geriye atıp öpmesi için daha çok yer açtım.Bu sefer beni kucağını alarak yatağa götürdü ve üstüme çıktı. Dudaklarımdan ayrılıp tshirtünü çıkarınca bende aynısını yaptım. Şortumu tek hamlede bacaklarımdan sıyırdı. Ayağa kalkıp kendi pantolununu çıkarışını izledim. Bir insan nasıl bu kadar mükemmel görünebilir ? Tekrar üzerime çıkıp bu sefer vücudumun her santimetre karesini öptü...

İntikam TutkusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin