...kendimi yalnız hissettim.Kimsenin beni takmadığını fark edince bara yöneldim.Yüksek bar taburelerine oturup 4 tekila shot istedim. Adam hemen hepsini önüme dizdi.Parasını verip birer birer hepsini içtim. En son ağzıma attığım limon parçasını tamamen emip ayağı kalktım.İlk önce yer ayağımın altından kayıp gidecekmiş gibi hissetsem de hemen kendimi toplarlayabildim. Yavaş adımlarla dans pistine doğru ilerleyip insanların arasına karıştım. Kalabalıktan yükselen ter ve içki kokusu beni ilk önce rahatsız etse de hemen alıştım. Birkaç saniye müziği dinledikten sonra kendimi dansa bıraktım. Kafamda hafiften güzel olduğu için ne yaptığımın farkında değildim.Kendimi ordan oraya savururken sürekli birine çarpıyor ya da başkasına sürtünüyordum. Ama umurumda mıydı diye sorarsanız hayır. Birden bir kol beni kalabalığın arasından çekip çıkardı.Çığlık atmak üzereyken bana sinirle bana bakan buz mavisi gözlere takıldım. Ian kolumdan sürükleyerek beni barın dışına çıkardı. Barın yanındaki ara sokağa çekip beni bıraktı.Dengemi bir an kaybedince sırtım soğuk duvarla buluştu
" Ne yaptığını sanıyorsun sen ?!?" Ian hala sinirli bir şekilde bana bakarken aynı anda bağırıyordu
" Dans ediyordum." Üstüme doğru yürümeye başladı
" Etrafında en az 4 tane erkek vardı ve sen onlara sürtüne sürtüne striptiz yapıyordun."
" Saçmalama ! Gayet normal dans ediyordum.Etrafımdaki insanlara bakmadım bile." Bende artık bağırmaya başlamıştım
" Keşke biraz baksaydın. Sen bana Stephen'ın emanetisin düzgün duracaksın." Demek Stephen'ın emaneti ? Mal mıyım ben emanet bırakılıyorum
" Ya sen kim oluyorsun da bana emir veriyorsun. İstediğimi yaparım." Ian birkaç kısa adımla bana ulaştı ve tam önümde durdu. Boyu benden uzun olduğu için hafif kafamı kaldırdım.Yüzlerimiz birbirine çok yakındı.Sıcak nefesini hissettiğim an bütün vücudumdan bir elektrik dalgası geçer gibi oldu
" Stephen seni bana emanet etti." Bağırmayı bırakmıştı hatta sesi fısıltı gibi çıkıyordu
" Stephen'in ne dediği şu an umurumda değil." Birazcık daha yaklaştı
" Ama ben umursuyorum." Ben arkaya doğru bir adım atınca hemen elini kafamın arkasına koyup duvara çarpmamamı sağladı
" Bu benim değil senin sorunun." Bana bir adım daha yaklaştı.Artık vücutlarımız tamamen birbirine değiyordu
" Stepheni sikiyim." Birden dudaklarıma yapıştı. İlk önce ne yapacağımı bilemedim ama sonra elimi saçına geçirip öpüşüne karşılık verdim. Ondan destek alarak bacaklarımı beline doladım. Alt dudağımı dişleyince hafifçe inledim.Diğer elini bacağıma indirip hafifçe okşamaya başladı.İyiki sokakta başka birisi yoktu diye düşünürken benden ayrıldı. Neden yaptı ki bunu iyiydim ben ? Bir dakika az önce ne yaptım ben !!
Resmen sevgilimin kardeşiyle bir barın ara sokağında yiyiştim. O da yaptığımız şeyin farkına varmış olacak ki beni kucağından indirip birkaç adım geriye attı. Öpüşmenin etkisiyle ikimizde hala nefes nefeseydik. Bir süre hiçbir şey yapmadan bakıştık.
" Bu.." diye söze başladı
" Büyük " Duvardan ayrılıp ona doğru bir adım attım
" Çok büyük" O da bana doğru bir adım attı
" Fazla büyük" bir adım daha
" Bir hataydı" artık önümde duruyordu
" Olmamış gibi davranalım." Dediğim sırada yüzünü bana yaklaştırdı
" Kessinlikle" ve dudakları yine benimkiyle buluştu. Bu sefer nazikçe öpüyordu. Sanki daha çok tadıma bakıyor gibiydi. Ellerimi boynuna dolayıp ona iyice yaklaştım.Ne kadar öpüştük bilmiyorum.Saniyeler? Dakikalarla? Saatlerce? Telefonumun zil sesiyle ayrıldık. Duvar kenarına bıraktığım çantamın yanına yürüyüp telefonumu çıkardım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Tutkusu
JugendliteraturYüzümü soğuk ellerinin arasına aldı. Biraz öne eğilip iyice yaklaştı. Sıcak nefesini yüzümde hissettim. Buz gibi mavi gözlerle bana bakıyordu. Dudaklarımı aralayıp beklemeye başladım. Kafasını hafifçe eğip dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Ayrıl...