Belçim'in Ağzından...
Saygı gibi hak edene gösterilir merhamet. Hak etmeyense bundan mahrum kalır. Sevgiyse belli başlı kişilere beslenir. İnsan tanımadığını sevemez, içinden gelmez bu... Hoş, bazen tanıdığını da sevmez ya insan. Benim durumum da aynıydı işte. Babamın politikalarıyla yetişmiştim. En başından beri bu durum böyleydi ve yetiştirilme tarzı insanın kişiliğini etkilerdi.
Sığınaktan çıkarken aklımda düşünceler kol geziyordu. Demet'in üzerindeki elbise zihnimin derinlerine ittiğim düşünceleri gün yüzüne çıkarmıştı. O elbise benim diktiğim ilk şeydi.
Hüma Yenge'me hayrandım o zamanlar. Anne babamdan daha fazla ilgilenirdi benimle. Sevdiğim sayılı kişilerdendi Hüma Yenge. Bazen aklıma düşer ve hüzünlenmeme sebep olurdu onun o güleç yüzü. Anne kokusunu onda almıştım ilk. Benim annem değildi ama bana annelik yapan tek kişiydi. Bu yüzden ilk eserimi ona hediye etmiştim. Çok kısa bir süre sonra Hüma yenge ölmüştü ve Asaf Amca her şeyi geride bırakarak inzivaya çekilmişti. Kendini toplumdan soyutlarken de yerini Samet'e bırakmıştı. Babam bu durumda çıldırmıştı haliyle ve bizleri de alarak şu an bulunduğum bu köyü terk etmişti.
Adımlarımı hızlandırıp eve doğru ilerledim. Berçin'e kaydı bakışlarım. Ufak bir pişmanlık çöreklendi o an yüreğime. Babamın bana yaşattığını ben de ona yaşatmıştım. Tüm bunlardan pişmanlık duyuyordum ama mecburdum. Başımı iki yana salladım. Tırnaklarımı avuç içlerime bastırıp pençelerimin uzaması için odaklandım. Avuç içlerimden sızan kanların ve hissettiğim acının düşüncelerimin önüne geçeceğini düşünmüştüm ama yanıldım.
"Demet," dedim sessizce yanımda ilerleyen kıza. Kendini zayıf halka olarak görüyordu ama aslında gücünün farkında değildi. Eğer Nisa'nın görüsü olmasaydı asla Alper'le evlenmesine izin vermezdim. Gözden çıkaramayacağım kadar değerliydi o ama elbette ki bunu ona söylemeyecektim.
"Efendim?" dedi Demet. Başta kekeleyerek cevap veren kızın cesareti geri gelmişe benziyordu. Bu durum beni güldürdü.
"Alper'i uyar. Evimin yakınlarında dolaşmasın. Eğer ona ihtiyacım olursa çağırırım."
Alper'in bizi dinlediğini elbette fark etmiştim. Hatta aylar öncesinde Sıla'nın da aynı şeyi yaptığının farkındaydım ama iki seferde de sesimi çıkarmamıştım. Bundaki en büyük etken Nisa'nın görüleriydi. Bazı şeyler olması gerektiği gibi olmalıydı. Bense o şeylerin olması için çabalıyordum. Babamın amacının gerçekleşmesi gerekiyordu, Sıla'nın ve Baran'ın kaçması ve her şeyi Samet'e anlatması gerekiyordu. Asaf Amca ve Samet'in de ölmesi gerekiyordu. Her şey olması gerektiği gibi olmuştu şu ana kadar. Asıl olacaklar için hazırlıktı bu sadece ve ben o hazırlığı yapmakla görevlendirilmiştim. Yaptıklarımdan pişmandım, çok pişmandım. Yapmak zorunda olmasam asla yapmayacağım şeylerdi tüm bu yaşananlar. Kimseye zarar gelmeden bu köye geri dönerdim eğer tüm bunların yaşanması gerekmeseydi ama gerekiyordu.
Demet'in şaşkınlıkla geride kalması neticesinde evime girdim. Cavidan ve Nisa, bütün geceyi benimle birlikte geçirmiş olduklarından dolayı yorgundular. Bu yüzden evlerine gitmişlerdi. Keza diğer kurtlarda onlar gibi evlerine dağılmıştı. Berçin ve Levent'se peşimden geldi. İkisinin ayrı odalarda kaldığı gerçeği bu evin içindeki bir sırdı ve bu sır yirmi yedi senedir gizliydi. Tıpkı Tufan ve benim sırlarım gibi. Odama çıkıp duş aldıktan sonra üzerime beyaz bir gecelik geçirdim. Aynanın önündeki siyah, işlemeli tarağı alıp birbirine girmiş olan gri saçlarımın arasından geçirdim usulca. Birer gümüşü andıran saç tellerim giderek azalıyordu. Bu da sonumun yaklaştığını gösteriyordu.
Nisa'yı dönüştürdüğümde henüz yedi yaşındaydı. Küçük bir kızı ısırdığım için kendimden nefret etmiştim o zamanlar. Babamın isteği üzerine gerçekleştirdiğim bir eylemdi bu. Aslında onu öldürmem gerekiyordu ama dönüştürmüştüm. Sonra vizyon dünyasıyla tanışmıştım Nisa sayesinde. Babamın o zamanlar ölmesi işime gelmişti. Nisa'nın yetenekleri giderek gelişmişti. Hatta öyle bir duruma gelmişti ki beni bile o dünyaya çekebiliyordu. Üstelik vizyon dünyasıyla uzaktan yakından bir alakam yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY ||Tamamlandı||
FantasyZengin, şımarık ve akıl almayacak derecede çılgın olan Pera verdiği büyük parti sonucu kendini dedesi ve babaannesinin yaşadığı köyde, çiftlik evinde bulur. Gündüzlerin rutininden öyle bıkıp usanmıştır ki geceleri dışarı çıkıp ormana gider ve macera...