Sabah gök gürlemesiyle uyandım. Komidindeki saate baktığımda saatin 6.30 olduğunu gördüm. Daha çok erkendi ama uyursam birdaha uyanamazdım. Hemen kalktım yüzümü yıkadım bir şeyler atıştırdıktan sonra hazırlanmaya başladım . Hafif bir makyaj ve saçlarıma hafif bir dalga vererek devam ettim . Üzerime de ne giyebilirdim ki hiç böyle bir işte çalışmadım bir ara alışverişe çıksam iyi olur diye düşünerek kırmızı göbeğimin üzerinde biten bir balıkçı yaka bir kazak ve siyah ceketli mini bir eteği olan takımımı da giydim . Altına da bantlı ince topuklu ayakkabılarımı da giydiğimde tam şirket kadını oldum bence , hemen vakit kaybetmeden yola çıktım erken vakitti belki ama napabilirim evde oturamam ya otobüse bindim ve Uraz Beyin evine doğru yola çıktım . Evinin olduğu adrese geldiğimde gözlerim kocaman oldu neden oluyorsa acaba ,adamda para var onda olmayacak bu ev de bende mi olacak ,allah bilir içi nasıldır diye düşünürken kapıya hafif vurmamla yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bir kadın karşıladı beni
-Buyrun güzel kızım
-Merhaba ben Eflin Uraz Beyin yeni özel asistanıyım kadın gülümsemesini bozmadan
-Ah kızım Uraz Bey bahsetti geleceğini kafa kalmadı bende yaşlandım . Ama erken geldin sanırım gel içeri geç bir çay içelim Uraz Bey kalkana kadar . İçeri girdim ,beni hemen karşılayan kocaman bir salon oldu . Mutfağın olduğunu düşündüğüm tarafı işaret etti kadın, bende tarif ettiği tarafa doğru gittim . Kocaman gri ve siyahın hakim olduğu bir mutfak karşıladı beni , aman kesin Uraz Beye aittir bu seçim adam soğuk nevale pembe renk olmayacaktı ya mutfağı zaten adamın mutfağı başka kim seçecekti bende ki de soru işte aman neyse ne diye kendimle tartışırken kadın masayı işaret ederek
-Geç kızım otur bakalım dedi . Bende oturdum oda yanıma yerleşerek
-Evet güzel kızım tekrar hoşgeldin . Tanışmaya fırsatımız olmadı , ben Zehra 10 seneden fazladır Uraz Beyin yanındayım. Eflin di değil mi adın
-Evet efendim
-Efendim mi dedi gülerek , ah kızım bana Zehra teyze diyebilirsin dedi, ben seni patronun değilim ki
-Peki dedim hafif gülümseyerek çayımdan bir yudum alarak sözüme devam ettim
-Uraz Bey hep böyle midir ? Zehra teyze anlamış gibi biraz gülümsedi
-Nasıl yani kızım
-Yani böyle küstah ne biliyim ego kasmaktan boğulup altında kalan, sert gülmeyi belkide bilmeyen biri mi? Zehra teyze kahkaha atarak
-Ah ah aman kızım allah seni ne yapmasın ama sakın bunları Uraz Beye dile getirme kovulursun. İyi kıza benziyorsun suyuna git Uraz Beyin böyle olmasının da elbet bir nedeni vardır . Fazla merak etme sen, işini yap hakkını fazlasıyla verir .
-Anladım tamam da, siz varsınız yanlış anlamayın ama ben neden özel kahve yapmaya geliyorum ki gereksiz bir iş yani
-Orasını ben bilemem ki kızım öyleyse öyledir ,sorgulama demedim mi kız ben sana
-Neyse tamam Zehra teyze teşekkürler uraz beyin kalkmasına 20dakika falan var ben bir lavaboyu kullanabilir miyim ?
-Tabi kızım bir üst katta koridorun sonu . Hemen merdivenleri çıktım . Gerildiğimden heralde terledim biraz aynaya baksam iyi olur . Merdivenleri bitirdim. Kolidorum sonuna geldiğimde lavaboya girdim tam tahmin ettiğim gibi yanaklarım kızarmış gerildiğimde ve utandığımda pancar gibi olup beni ele veriyorlar. Tam çıkacakken telefonuma bankadan mesaj geldiğini görünce okumaya başladım. O arada mesajı okurken de dışarı çıkıyordum ki bir sert bedene çarptım . Duvar mıydı diye düşünüp kafamı kaldırdım ki aman allahım Uraz Bey üstü çıplak ve ne ne altında bir havluyla yüzü sert bir şekilde karşımda sinirden kuduran boğalar gibi bana bakıyordu. Tabi gözlerim hemen gözlerini buldu, adamı amma süzdün Eflin ya diye kızdım kendime
-Ya kusura bakmayın Uraz Bey ben biraz erken geldim de lavaboyu kullandım çıkıyordum ki sizi fark etmedim kusura bakmayın . Uraz Bey daha alışamadığım o sert sesiyle
-Sana ben 8 de evde ol dediysem demek ki o saate geleceksin ne erken ne geç anladın mı diye bir sert çıkıştı ki allahın gerizekalısı derin bir nefes aldım sakin kızım sakin patronun karşındaki dedim kendi kendime
-Tabi Uraz Bey birdaha olmaz ben kahvenizi hazırlayayım en iyisi diyip tam sırtımı dönüp giderken konuşmaya devam etti o tok sesiyle
-1.si ben sana gidebilirsin dedim mi demedim 2. si o ayakkabılar ne talimatları okumadın mı? okuduysan gözünde sorun mu var gözlük al o zaman dedi ben şok bir şekilde
-Tamam da ne büyüttünüz git deyin gidiyim o zaman devlet meselesi haline getirmenize gerek olmadığını düşünüyorum . Ayrıca ayakkabı kısmı çok saçma geldi elime geleni giydim ne var ayakkabılarımda anlamadım
-Anlamadın ve sana saçma geldi öyle mi? sana saçma olup olmadığı sorularak hazırlanmadı o talimatlar anladın mı?bir daha bu boyda bir ayakkabı görmek istemiyorum o kadar şimdi gidebilirsin .İçimden la havle çekerek indim aşşağıya, ya bu adam sıkıntılı galiba kronik sanırım ruhsal sorunları var ayakkabıdan sanane ya neyse uğraşamam onun gereksiz konuşmalarıyla valla işime bakmam lazım her dediğine takılırsam kafayı yer. Hiçbir işi doğru yapamam . Hemen mutfağa geri giderek kahve malzemelerinin yerini öğrenip beyfendimizin kahvesini hazırlamaya başladım. Hazırladığımda Zehra Teyze
-İçerideki masaya bırak kızım ordan alır Uraz Bey , mutfağa girmez de o
"Ay haspam girse nolurmuş girerse incilerimi dökülürmüş "tabi bunları içimden geçirdim
-Tamam Zehra Teyze diyerek salona geçtim ve kahvesini masanın üzerine bıraktım. Ben dönmeden merdivenlerden ayak sesleri geldi. Bende arkamı dönüp inmesini izledim . Simsiyah bir takım giymişti. Neydi bu adam ya acaba spor yapıyormuydu tabiki yapıyordu yapmasa bu vücut anneden doğma olamazdı ya ah ya bende çok istiyorum spor yapmak ama sabah kim kalkıp gidecek . Allah bilir ya kaç senesini vermiştir. Ben bunları düşünürken Uraz Bey yanıma kadar geldi kahvesini içiyor beni baştan aşağı süzüyordu.
-Evet seni dinliyorum Eflin
-Şey Uraz Bey dinliyorum derken
-Günlük ajandayı sunmanı ve talimatta başka birşey daha atlıyorsun ve bu atladıkların canımı sıkmaya başladı
-Hemen günlük raporunu sundum . Dikkatle beni dinledi. Ve neye yine takıldığını sormak için söze başladım.
-Anlamadım Uraz Bey neyi yanlış yaptım yine derken yinenin üstüne basarak sordum .
-Efendim demiyorsun Uraz Bey diyorsun fark ediyorum da dedi . Tek kaşını kaldırırken. Gözlerimi devirdim tabi bu onun dikkatinden kaçmadı .
-Evet Efendim kusura bakmayın tabi birdaha olmaz dedim ve devam etti
-O yaptığını da bir daha yapma hiç hoşlanmam fark etmedim sanma dedi sertçe
-Peki efendim dedim
Bu adam benim sınavım mıydı neydi ya salak salak detaylara takılıyordu. Rahatsız şey , o önde ben arkada çıktık evden. Arabaya binerken arka koltuğun kapısını açıyordum ki
-Farkında mısın bilmiyorum ama ben patronum şöför değil dedi . Allahımm sen beni mi sınıyorsun anlamadım ki
-Kusura bakmayın ben sizin süreceğinizi düşünmedim o yüzden
-Ya kim sürecek bayan zeka
-Şöförünüz vardır diye düşündüm
-Düşünme dedi sinirle ve devam etti
- Üstüne vazife olmayan şeyleri düşünme ve şu kusura bakmayın kelimesini çok fazla kullanıyorsun gözümden kaçmadı o zaman kusura bakılacak işler yapma diyip arabaya bindi . Bende olduğum yerde dondum kaldım tabi, ben bu işi bitiremeden deli gömleği giyerek soluğu hastanede alırdım valla bu ne ya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL ASİSTANIM
Romance'Gel' dedi . Tok bir erkek sesi, Allahım o ses ne ya kafamdan aşağı buz kütlesi döküldü sanki . Hafifçe içeri girdim . Arkası dönük bir şekilde sandalyede oturuyordu . Birden arkasını döndü. Aman Allahım bu neydi be. Biçimli bir şekilde tek bir tara...