Bölüm 31

4.2K 156 9
                                    

     İyi Okumalar:) Oy ve yorumlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Umarım güzel bir bölüm olur sizin için;))

   Hayatımıza giren insanlar bizi yanlış veya doğru olan yola yönlendirmekte büyük rol oynayabilirler. Bu kişiden kişiye göre değişkenlik gösterir tabikide ama her insan aynı olmadığı gibi sevginin de boyutu insandan insana göre değişik olabilir. Bu ne kadar sağlıklı tartışılır . Sonuç olarak herkesin kendi hayatı ve düşünceleri var.  Birinin bunların üzerinde etki kurabilmesi bence doğru değil. Ama körü körüne bağlanan insanlar için bu tarz şeyler gayet normal karşılanıyor.

 Ben böyle bir durumla karşı karşıya kalmak istemem sonuçta Uraz gayet zeki bir adam benim yönlendirmeme asla gerek duymayacak bir insan ama demekki bağzı durumlarda her insanın elinde olmadan gerçekleşen durumlar olabiliyor. Duygular daha ağır basınca duygulara göre hareket edilebiliyor.Bunu yakınen urazda gördüm ben, en basiti normal şartlarda anlaşma bizim için çok büyük bir avantaj fakat Uraz Kerem beyi yanlış anladığı için onunla bir anlaşmaya gitmek istemedi. Normal Uraz ne olursa olsun mantığını göz önüne alır anlaşmayı ne olursa olsun imzalardı. Bu şey Urazın elinde olarak yaptığı bir eylem değildi. Ben bunu olayın içinde olduğum için daha iyi anladım. Bir kere daha anladım ki hayatta hiçbirşey için büyük konuşmamak gerekirmiş. Bu düşüncemin değiştiğini göstermiyor tabikide ama daha dikkatli olunması gerektiğini düşündürtüyor bana 

Urazla birlikte Kerem bey ve Elisayla birlikte ayarladığım toplantıya gitmek için asansöre biniyoruz . Kerem bey ona haber verdiğimde çok şaşırsada mutlu olmuştu. Sonuç olarak bu anlaşma onun şirketi içinde büyük bir önem taşıyordu. Basit bir mevzu yüzünden çöp olmasını oda istemezdi. Asansör inmemiz gereken kata geldiğinde tam çıkıyordum ki Urazın elimi tutmasıyla şaşkınlıkla uraza döndüm. Ellerimize bakarak 

'Ne yapıyorsun Uraz?' 

'Sevgilimin elini tutuyorum. Artık herkes bildiğine göre saklamamıza da gerek yok Eflin' 

'Ama' derken uraz beni konuşturmadan yürümeye başladı. Buda ne dersen de o eli bırakmam demek oluyordu onun dilinde. 

Birlikte restoranta girdiğimizde kimseler yoktu. Zaten bu saatte de kimsenin yemek yiyesi tutmayacağından kimse yoktu. Urazla birlikte masaya yaklaştığımızda ayak seslerimizi duymuş olacaklar ki ikiside kafasını kaldırarak yüzümüze değilde ellerimize odaklı kaldılar. Masaya vardığımızda elisa sesini düzelterek 

'Hoşgeldiniz artık şu işi halledelim gerçekten yoruldum. Kafam rahat dinlenmek istiyorum artık'

Urazla birlikte masaya oturduk. Uraz masada bile elimi bırakmadı. Ellerimizi görünür bir şekilde masanın üzerinde konumlandırdı. 

'Sende haklısın Elisa' Uraz Kerem beye bakarak 

'Seni yanlış anlamış olabilirim Kerem ki umarım yanlış anladım.' Urazı uyarır bir şekilde elini sıktım. 'Her neyse bunları geçelim artık bir sorun olsun istemiyorum. Saygı çerçevesi içinde işimizi yapalım. Sende hala aynı fikirdeysen anlaşmayı imzalayalım.' Kerem bey Uraz ile olan ellerimize baktıktan hemen sonra

'Yanlış anlaşıldım. Bunu zamanla da anlarsın zaten ,ne kadar gizlemeye çalışsanızda çok belli oluyordu birbirinize olan duygularınız. Yani yanlış anlaşılmak hele ki bu tarz konuda beni gerçekten çok üzdü. Umarım zamanla birbirimizi daha iyi tanır daha iyi yorumlayabiliriz. Ve tabikide anlaşma hala geçerli hatta yanımda getirdim. İkimizde imzalayalım da Elisa rahat uyusun artık.' Kerem beyin gülerek kullandığı cümleyle Urazında yüzünde tebessüm olmuştu. 

Kerem bey ve Uraz vakit kaybetmeden anlaşmayı imzaladılar. Herkesin ayaklanmasıyla bende ayaklandım. Uraz ve Kerem bey el sıkışarak hayırlı olsun dileklerini dilediler. Elisa yorgun olduğunu dile getirerek yanımızdan ayrıldı. Bizde o gittikkten hemen sonra Kerem beye iyi geceler dileklerimizi ileterek odalarımıza çıkmak için asansöre bindik. Benim odamın kapısının önüne gelene kadar tek kelime konuşmadık. Odanın önüne geldiğimizde Uraz

'Bugün için gerçekten çok teşekkür ederim Eflin, benim gösteremediğim olgunlukla bana geldiğin için ve benim sevgilim olduğun için' gülerek 

'Uraz asıl ben sana teşekkür ederim. Düşüncelerimi önemsediğin göz ardı etmediğin için ayrıca bugün yine iyiki senin sevgilim olduğunu düşündürttüğün içinde ayrıca teşekkür ederim sevgilim' Uraz iki kolumdan da tutarak

'Iıım sen böyle güzel güzel konuşursan ben odama gidemem ama' 

'Gidersin gidersin çünkü yarın yola çıkacağız dinlenmiş olman gerekiyor.' Urazı ittirerek 'Hadi ya yarın görüşeceğiz zaten' 

'Yarını sabırsızlıkla bekleyeceğim güzelim'  Uraz yanağını göstererek 'Hadi öpücüğümü ver gideyim.' Tam Urazın yanağını öpeceğim sırada Uraz bir anda yüzünü dönünce dudağını öpmek zorunda kaldım. Kendimi geri çekmek istedim ama Uraz beni belimden tutarak dahada kendine çekti. Nefessiz kaldığımı hissettiğinde geri çekildi. Uraza kaşlarımı çatarak 

'Çok hayinsin ya koridordayız farkında mısın? bir gören olacak' 

'Olsun sevgilimi öpüyorum kim birşey diyebilir.'

'Of Uraz ya' Uraz dudaklarımı bir kere daha öperek 

'Dudaklarını o kadar güzel büzme, bak gidemeyeceğim' gülerek kollarından çıktım. Kartımı okutup kapıyı açıp içeri girdim. Kapı arasından Uraza doğru 'Offff Uraz' diyerek hemen kapıyı kapattım. Uraz kapıya doğru 

'Sonuç olarak bunun yarını var Eflin hanım bakalım yarın nasıl kaçacaksın elimden' 

'Onu yarın düşünürüz sevgilim iyi geceler' Uraz gülerek 

'İyi geceler' dedi. 

Telefonumun ısrarla çalması üzerine uyandım. Telefona baktığımda annemin aradığını görmemle saate baktım saat 4.30 du . Annem beni bu saatte aramazdı. Kalbime sanki birşey battı tarif edilemez bir endişe vakit kaybetmeden telefonumu açtım. Annem ağlamaklı sesiyle 

'Eflinnn kızım baban baban' yataktan fırlamamla birlikte göz yaşlarımda gözümden istemsizce firar etti.

'Anne ne diyorsun babama ne oldu? anne birşey söylesene korkuyorum bak!!' annem hıçkırıklarının arasından

'Kalp krizi kalp krizi geçirmiş. Kızım ameliyata aldılar haber alamıyorum birşey söylemiyorlar. Lütfen gel' kalbim o kadar hızlı atmaya başladı ki babamı kaybetme korkusu birden tüm vücut hücrelerimi sardı. Böyle bir ihtimali düşünmek bile istemedim. Annemin kapatmasıyla birlikte koşarak odadan çıktım. Urazın odasının önüne geldiğimde kapıya vurmaya başladım. Birkaç çalışımdan sonra Uraz endişeli bir şekilde kapıyı açtı beni görünce daha da endişelenerek ellerini yüzüme sardı. 

'Eflin güzelim ne oldu sana ne bu halin , neden ağlıyorsun?' 

'Uraz Uraz' kelimeler hiçbirşekilde ağzımdan çıkmıyordu. Ben bile gerçekliğine inanmıyordum ki nasıl dilime gelecekti o sözler. Uraz beni sakinleştirmek için yanaklarımı okşamaya başladı

'Eflin birşey söyle bana ne olur yalvarırım korkutuyorsun beni' derin bir nefes alarak 

'Uraz babamı hastaneye kaldırmışlar kalp krizi dedi annem ameliyatta dedi birşey demiyolar dedi bana, acaba babama birşey oldu da demiyorlar mı anneme heh?' Uraz şok olmuş birşekilde yüzüme bakakaldı. Kendini silkeleyerek 

'Yok güzelim daha bitmemiştir ameliyatı ondan birşey dememişlerdir. Hem bu kadar inatçı bir kıza sahip adamda elbetteki inatçı bir adamdır eminim ki ,  bekle anahtarımı alıyım yola çıkalım hemen tamam mı?' 

'Tamam Uraz zaten o benim geldiğimi hissedince hemen uyanır ki bana dayanamaz o'  

'Evet güzelim' Uraz hızlı birşekilde odadan anahtarını, cüzdanını ve bana hırka alıp çıktı. Birlikte hızlı hızlı otelden çıkarak arabaya bindik.Uraz hızlı bir şekilde birkaç kişiyle konuşup hemen bize özel bir uçak ayarladı. Yirmi dakika kadar süren yolculuk sonrası uçağa bindik. İçimden sanki birşeyler kopup gidiyordu. Gözlerimin önünden babamla olan bütün anılarım geçiyordu. Daldığım düşüncelerimden Urazın kolumu tutmasıyla çıktım.

'Merak etme Eflin, bak böyle kendini yıpratıyorsun. Biliyorum çok zor ama güçlü olmak zorundasın. En azından annen için annenin senin desteğine şuan çok ihtiyacı var. Hem babanda seni böyle görmek istemezdi.' 

'Deneyeceğim ama sende hep yanımda ol tamam mı? yoksa yapamam' 

'Tabiki sevgilim ben her zaman senin yanında olacağım' 


ÖZEL ASİSTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin