Bölüm 26

5.5K 174 9
                                    

İyi okumalar:))yorumlarınız ve oylarınız için şimdiden teşekkürler . SİZİ SEVİYORUMM;)

    

Mantığını her daim ön planda tutan insanlar,  duygularını da kolayca gizlemeyi başarırlar. Açıkcası bu doğru bir durum da değil , çünkü karşıdaki insan senin ne hissettiğini anlamazsa seni kırabilir ve üzebilir. Bunu isteyerek yapmaz ama yapar. Sırf sen duygularını belli etmiyorsun diye, bunu bir durum için değil istemsizce yapan insanlarda var. Tabiki burdada o kişiyi tanıma devreye giriyor. Karşındaki insanı yeterince tanıyorsan eğer neye kızdığını neye kırıldığını elbetteki anlarsın. Ben çoğu zaman duygularımı kontrol edebilen biriydim. Ama Urazdan sonra fark ettiğim bir değişiklik  duygularımı bazen kontrol altında tutamadığım. Ona karşı hissetiğim yoğun duyguların mantığımın önüne geçtiğini biliyorum. Bu dengeyi de ayarlamam gerektiğinin de farkındayım. 

Şuan karşımda isminin Elisa olduğunu ve Urazın anlaşma yapacağı şirketin ortağı olan üniversite arkadaşı olduğunu öğrendiğim kadın ile otelin kafesinde oturuyoruz. Kadının konuşurken beni yok saymaya çalışması dışında  şuanlık bir sıkıntı yok.Kadının iki lafından biri Urazın eski sevgilileriyle olan muhabbetleri , sanki sevgili olduğumuzu anlamış da bizim aramızı bozmak ister gibi konuşmaları var . Urazın bunu fark etmediğinden eminim çünkü gayet normal birşeymiş gibi kızla muhabbet edip gülüyor. 

'Ya Uraz  ne adamsın ya e şimdi bu mükemmel adamın hayatında biri yok deme bana' Elisanın sorduğu soruyla birlikte eş zamanlı olarak ikimizde Urazın vereceği cevabı bekliyorduk. Uraz bana bakarak 

'Hayır yok' Urazın verdiği cevapla birlikte vücüdumda kan dolaşımımın hızlandığını hissettim. Ben hala Urazın verdiği cevabı kafamda tartarken 

'Tabi ya Uraz her zaman zor bir adam oldun sen, seninle olacak kadında elbetteki belirli bir statüde olacak ki seni zorlayabilsin değil mi?' daha fazla konu dışında kalmamam gerektiğini düşünerek 

'Bence öyle değil yani Uraz bey gayet normal biriyle de olabilir.' kadın beni küçümser bir biçimde ayak ayak üstüne atarak 

'Tabi böyle düşünmen normal tatlım sen Urazı ne kadar tanıyorsun ki, ben her ilişkisine yakından tanık olduğum için söylüyorum . Sen asistanı olduğun için sana bu tarafını belki belli etmemiş olabilir gayet normal' konuşmanın saçmalaşmasından dolayı daha fazla dayanamayarak ayaklandım.

'Doğru haklı olabilirsiniz. Size iyi eğlenceler. Ben odama çıkıyorum. Toplantıya hazırlanmam gerek.'

 Uraza birkez bile bakmadan yanlarından ayrıldım. Sonuçta muhabbet onunla ilgiliydi ve bir kere bile hayır öyle değil ben değiştim veya artık öyle değilim de diyebilirdi. Resmen kadın beni yanında aşağıladı ve ağzını açıp bir kere bile beni savunacak derecede cümle kurmadı. Odama girdiğim gibi elimi yüzümü yıkadım. Telefonumu elime alıp Aleynayı arayacağım sırada kapının çalmasıyla birlikte telefonumu bırakıp kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda Uraz sıkıntılı bir şekilde karşımdaydı. 

'Girebilir miyim?' elimle içeriyi göstererek 

'Tabiki girebilirsin.' Uraz içeriye girdiği gibi koltuğa oturarak 

'Neden o şekilde gidiyorsun Eflin' bende kollarımı bağlayarak rahat birşekilde karşına oturdum.

'Nasıl gitmem gerekiyordu Uraz anlamadım , kadının benimle konuşma şeklini görmedin sanki' 

'Gördüm ama' Urazın devam etmesini beklemeden 

'Ama arkadaşını bozmak mı istemedin yada anlattıkları hoşuna gitti. Çünkü gayet hoşuna gitmiş gibi gözüküyordu da , tüm konuşma boyunca sizin üniversite hayatınızı dinledim. Evet gerçekten bu çok hoş arkadaşın ile ortak bağlarınız var buna saygı duyuyorum evet ama inan bana konuşmada kasıt aramaktan başka birşey yapamadım. Kadın sanki bizi biliyor gibiydi. Eski sevgililerini ballandıra ballandıra anlattı ve sen artık geçmişte kaldı onlar neden bunları konuşuyoruz diye hiçbir şey söylemedin. Benim bunları duymamı istedin sanırım bilmiyorum gerçekten bilmiyorum kafam o kadar karıştı ki şuan yanlış birşey söyleyebilirim.'

ÖZEL ASİSTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin