Yeni bölümümüzü umarım beğenirsiniz. Oy ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. Sevgilerimleee
Kuş cıvıltılarıyla birlikte uyandım. Etrafıma baktığımda son derece güzel döşenmiş bir evin içerisindeydim. Yüzüme hafifçe vuran güneşi engelleyen perdeyi tamamen açtım. Baştan aşağı olan camlar ve inanılmaz derecede olan güzel manzara insanı büyülüyordu. Ayağa kalkıp evin diğer odalarını gezmeye zaman harcamadan kendimi dışarıya attım. Yemyeşil bir araziydi. Havada o kadar güzel di ki tam piknik yapma havasıydı ne çok boğucu bir sıcak nede serinlik veren ılık bir havaydı. Güneşde etrafa güzellik saçmaya yemin etmiş gibi heryere aydınlık veriyordu. Ev müstakil bir evdi, çevresi çevrili az ileriye baktığımda bir köpek kulübesi olduğunu fark ettim. Hemen karşı tarafında da bahçe takımı vardı ve az ilerde çocuk parkı vardı. Burda ne işim vardı benim hiçbir tanıdığımın böyle bir evi de yoktu. Buraya nasıl gelmiştim hiçbir fikrim yoktu. İlerleye ilerleye parkın olduğu yere geldim. Pembe mavi koltukları olan iki salıncak iki rengin karışımı olan kaydırak ve takdirevalli vardı. Kum bölümü de vardı. Oraya gittiğimde yerde sarı saçları olan bir bebek dikkatimi çekti. Hemen elime aldım. Biraz incelediğimde küçüklüğümde yanımdan hiç ayırmadığım bebeğim olduğunu fark ettim.
Sonra bir erkek çocuğu sesi doldu kulaklarıma anne diyerek koşarak bacaklarıma sarıldı. Çocuğun yüzüne baktığımda tıpkı Uraza benzediğini fark ettim. Eğilerek ona doğru gülümseyip sarıldım. İlerden iki kişinin daha geldiğini fark ettim. Yaklaştıkça Uraz ve sırtında küçük bir kızın geldiğini anladım. Küçük kız bana doğru bakarak 'Anne yetişemedim ya her zaman geçiyor beni gıcık toprak' Uraz bana doğru yaklaşarak
'Uyuduğunu fark edince çocukları gezmeye çıkarıyım dedim sevgilim' bende ona doğru gülümseyerek iyi yapmışsın hayatım dedim. Urazın elindeki alyansı fark edince kendi elime de baktım. Benimde elimde onunla aynı alyans ve taşı son derece büyük bir pırlanta vardı. Ne yani biz hem evlenmiş hemde anne baba mı olmuştuk.
Gözlerimi açtığımda bir çadırın içindeydim. Aman ne iyi önce son derece güzel bir evde uyan şimdi de bir çadırın içinde üzerimdeki battaniyeyi bir kenara atarak çadırdan dışarıya çıktım. Etraf baya kalabalıktı rüyamın etkisi hala üzerimdeydi ne ara uyuya kalmıştım. Beni buraya alıp koyarlarken hiç mi uyanma eyleminde bulunmadım anlamadım doğrusu
'Sonunda uyanmışsın uyuyan güzel, bir an hiç uyanmayacaksın sandım' Urazın bir anda arkamdan konuşmasıyla birlikte korkudan geriye doğru düşecektim ki Uraz hemen beni yakaladı. Endişeli bir şekilde
'İyi misin Eflin' sanki yüzümden gördüğüm rüya belli oluyormuş gibi davranıyordum saçma sapan
'Yok bişey sevgilim uyku mahmurluğu işte hem ne zaman geldik biz ya çadırlar hep kurulmuş beni buraya getirmişsiniz ben hiç uyanmamışım ya' Uraz yüzüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak
'Sevgilim geleli yaklaşık iki buçuk saat kadar oldu. Belkide fazla nasıl birşey duyup uyanmadın onu bilmiyorum, artık nasıl bir rüyadaysan uyanmak istemedin herhalde' istemsizce panik olmuştum acaba sayıklama gibi bir şeymi yapmıştım kendimden çok korkuyorum. Meraklı gibi gözükmek istemiyorum. Çünkü sevgilisine evliliği duyurmak için numaralara giren kızlar vardır ya onlar gibi gözükmekten korkuyorum aslında, yani Uraz daha hazır hissetmiyor olabilir kendini
'Yok ya ne rüyası ben rüya görsemde hatırlamam ki yoldandır herhalde'
'Olabilir gel bakalım' Urazın uzattığı elini tutup bizimkilerin yanına doğru gittik. Hepsi sandalyelere kurulmuş derin bir tartışmanın içindeydiler. Bizi gördükleri gibi sessizleştiler. Emir hemen beni işaret ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL ASİSTANIM
Romance'Gel' dedi . Tok bir erkek sesi, Allahım o ses ne ya kafamdan aşağı buz kütlesi döküldü sanki . Hafifçe içeri girdim . Arkası dönük bir şekilde sandalyede oturuyordu . Birden arkasını döndü. Aman Allahım bu neydi be. Biçimli bir şekilde tek bir tara...