ÖZEL ASİSTANIM

BÖLÜM 5

Merak duygusu hem bir yandan iyi, hemde bir yandan kötü sonuçlar doğuracak olan bir duygu, herşey gibi fazlası zarar ve bende de fazlaca merak sözkonusu. Birgün başıma meraktan birşey gelirse kimse şaşırmamalı, fazla meraklıyım bunun farkındayım . Ama elimde olmayan birşey , ben ne yapabilirim. Hemen mesaj kutuma girdim. Mesaj geri çekilmişti . Ne yazmıştı ki acaba diyerek dayanamayıp Uraz Bey'i aradım. Birkaç çalışdan sonra telefon açıldı.

Efendim Eflin umarım beni bu saatte rahatsız etmene değecek bir konu vardır, dinliyorum. Şok olmuş bir tavırla onu dinledim.

Uraz Bey siz bana mesaj atmışsınız ve geri çekmişsiniz. Ne yazdığınızı merak ettim . Onun için rahatsız ettim sizi, kusura bakmayın.

Geri çekmişsem demek ki önemli olmadığını düşündüğüm için geri çekmişimdir değil mi ? buna takılıp beni bu saatte rahatsız ediyorsun , deyip tabiri caizse yüzüme kapattı . Kapatmadan önce duyduğum arkadan Uraz diye seslenen bir kadındı. Ah Eflin ya adam sevgilisiyle, belki işleri var. Adamı bu saatte rahatssız ediyorsun. Tabi yüzüne kapatır. Ah benim şu gereksiz merakım beni rezil ediyor . Kendime söylene söylene yatağıma girdim . Birkaç dakika sonra uyku beni kollarına aldı .

Sabah kalktığım gibi ihtiyaçlarımı giderip saçlarıma düz bir fön çektim. Kahverengi çizgli blazer ceket ve altına yüksek bel jean giyerek altına da uraz beyin istediği gibi kısa topuk bir ayakkabı giydim . Bugün hiçbir hata yapmamam gerekiyordu. Dünki mevzuyu açarsa utancımdan yerin dibine girebilirdim. Aleyna hala uyuyordu. Ses yapmamaya çalışarak birşeyler atıştırdım ve evden çıktım. Eve geldiğimde Zehra Hanım yoktu . İzne ayrılmıştı. Hemen Uraz Bey'in kahvesini hazırlayıp masanın üzerine bıraktım. Kahvaltısını hazırlamaya başladım. Uraz Bey'in adım seslerinden salona geldiğini anladım. Son olarak hazırladığım menemeni de sofraya getirdim. Uraz bey beni inceliyordu.

Günaydın Uraz Bey Zehra Teyze izne ayrılmış bende kahvaltınızı hazırladım. Kahvenizden hemen sonra edebilirsiniz .Konuşurken utancımdan yüzüne bakamıyordum . Ben siz kahvaltınızı edene kadar ajandayı kontrol edeceğim deyip yanından geçiyordum ki kolumdan tuttu

Eflin konuşurken yüzüme bak

Uraz Bey bakın ben çok utanıyorum . Gerçekten lütfen birşey söylemeyin ,sevgilinizin yanında da o saatte aramam çok yanlış oldu . Umarım benim yüzümden aranızda bir sıkıntı olmamıştır . Gerçekten sadece meraktan aradım inanın ki , derken gözlerimi kaçırmıştım .

Sıkıntı yok . Ayrıca neyse, dedi . geçiştirir gibi, Sen ajandaya bak . Ben birşeyler atıştırayım hemen çıkarız dedi. Kafasına ne düştü acaba , ne oldu da kızmadı bana , normalde bir ton kızar laf sokmakdan aşağı kalmazdı . O yemek yerken ajandayı düzenliyordum . Uraz Bey yemeğini yedikden hemen sonra şirkete doğru yola çıktık . Vakit kaybetmeden ilk toplantımıza girdik . Uraz Bey'e iletmek üzere notlarımı da aldım. Toplantı bittikten sonra odaya geçtik. Bilgisayarıma notları geçerken kapı çaldı. Uraz bey gel demesiyle içeriye tahminen 18 yaşlarında bir erkek çocuğu girdi ve

Merhaba Eflin yakar

Elinde çiçekler vardı . Kesin Aleyna'nın işi bu diye düşünürken

Evet benim dedim . Çocuk elindeki papatyaları bana uzattı ve gitti . Ah Aleyna zaten yollamasa şaşırırdım. En sevdiğim çicekleri tabiki ilk iş günümde yollayamadığı için bugün yollamıştı . Benim düşünceli arkadaşım . Üzerine de not yazmıştı. notu okurken gülümsüyordum. Üzerine bebeğim geç olsun güç olmasın değil mi ? En sevdiğin çiçeği yolluyorum ki mutlu ol ve o adama katlanırken bolca sabrın olsun .Seni seviyorum. Öptüm kocaman , yazmıştı. Aleyna her daim benim gülümseme sebebim olmuştu. İnsan böyle bir dost da sahipse zaten daha ne isterdi ki, değil mi ?