(Bölüm şarkısı : Ağlama ben ağlarım-Canozan) Umarım sevdiğiniz beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. Valla ben yazarken biraz ağladım, peçeteleri hazır bulunduralım duygusal bir bölüm olabilir:)) iyi okumalar oy ve yorum yapmayı unutmayalım. Sevgilerimleee
Yargısız infaz yapmak istemeyen tarafım ve bu kişi Uraz; güven veren, her daim doğruyu söyleyen bir adam olan, Uraz derken ben aklım ve kalbim arasında kaldım. Kalbim tabikide ona her şekilde inanacakken mantığım bunu sorgulayacak. Yargısız infaz yapmadan Urazı dinleyecektim bu olayı bu kadar içimde büyütmemin nedeni ise Urazın telefonu öyle ulu orta biryerde eline alıp telefonunu cevaplayabileceğin bir telefon olmaması veyahut öyle bir durum oldu diyelim böyle birşeyi kimsenin cesaret edemeyecek olması beni asıl ikilem arasında bırakan şey...
Urazın mesajına tıklayıp görüldü olmasını sağladım. Ve ona cevap yazmaya başladım. 'Uraz eminim bir açıklaman vardır, bende bu açıklamayı dinlemek için sabırsızlanıyorum ama lütfen bana bir hafta kadar izin ver kafamı toparlıyayım ailemle vakit geçireyim ve geleyim. Geldiğim zaman açıklamanı yaparsın. Tüm kalbimle umuyorum ki açıklaman beni ikna eder. Sana olan güvenimi sarsmaz beni ikna eder çünkü bir tarafım deli gibi yapacağın açıklamayı duymak istiyor. Bir sebebi olmasını diliyor diğer tarafımı dinlemek bile istemiyorum o sebeple beni anlayacağını umuyorum. İznin olursa senden bir hafta izin istiyorum.' Uraz mesajımı okur okumaz cevap yazmaya başladı, sanki mesaj kutusunda ona yazmamı bekliyordu.
'Ya herşey bir hafta sonra daha farklı olursa Eflin?' Urazın yazdığı mesaj kaşlarımı çatmama sebep oldu buda ne demekti şimdi?
'Ne demek istiyorsun Uraz?'
'Birşey demek istemiyorum Eflin umarım toparlarsın. İyi ol her daim' Urazın yazdığı her bir mesaj aklımı daha da fazla karıştırıyordu.
'Uraz anlamıyorum ne demek istiyorsun senden sadece bir hafta izin istedim. Çünkü kafamı toparlamam gerek her anlamda ailemden uzak kalmak ve babamın bu durumda oluşu az daha ölecek olma düşüncesi beni psikolojik olarak ister istemez etkiledi sana açıklamak durumunda kaldım bu durumu ki konuşma şeklin bir tuhaf bu sadece bizden dolayı değil anlıyorsun beni umarım'
'Anlıyorum Eflin hemde çok anlıyorum tamam diyorum bende, iyice toparlan gel seni hiçbir şekilde karşımda yıkılmış görmek istemiyorum bu senden özel dileğim kendine çok dikkat et bir hafta sonra görüşürüz '
Uraz o kadar tuhaf konuşuyordu ki ne demem gerektiğini bile bilmeden sadece mesajını beğendim. Mesajlarına baksan sanki bana veda ediyor. Beni o kadar büyük bir saçmalığın içinde bıraktı ki ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez bir halde kaldım. Kendimi toparlayıp içeri geçtim. İçeri geçtiğimde Emir ve Aleynanın meraklı gözleri üzerimde geziniyordu. Onları daha da meraklandırmadan
'Açıklayacakmış sanırım akrabası falan geldi yani düşündüğümüz gibi bir durum yok gençler emir haklıymış' söylemek zorunda kaldığım yalanın altında eziliyordum. En değer verdiğim insanların gözlerinin içine baka baka yalan söylemek istemezdim. Ama içimden gelen ses hayırlı değildi. Onları yeterince üzmüşken benimle birlikte günlerini de mahvetmelerini istemiyordum. Hayat benim aşk meşk sorunlarımın etrafında dönmüyordu.
1 hafta sonra
Geçen bir hafta sonunda Uraz ile hiçbir şekilde iletişim kurmamıştık ne o yazdı ne ben yazdım. Sanki bir ses yazmamam gerektiğini vurguluyordu. Hem zaten bir hafta sonra iletişim kuracakmış gibi konuşmuştu benimle bende ondan güvence alıp hiç yazmadım. Bu sürede babam iyice toparlamıştı. Emir ve Aleyna o geceden sonra sabah ilk uçakla geri döndüler. Hiçbirşeyden haberleri yoktu. Gerçi benimde neyden haberimin olduğu belli değildi ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL ASİSTANIM
Romance'Gel' dedi . Tok bir erkek sesi, Allahım o ses ne ya kafamdan aşağı buz kütlesi döküldü sanki . Hafifçe içeri girdim . Arkası dönük bir şekilde sandalyede oturuyordu . Birden arkasını döndü. Aman Allahım bu neydi be. Biçimli bir şekilde tek bir tara...