AH, SEN

2.2K 51 5
                                    

Selamlar.

Hinlik yapmaya geldim. Kendimi pazarlamaya geldiğimi de söyleyebiliriz. Tövbee Sjdjsksjdk

Sınav haftası ile cebelleşirken bir öğrencimin hikayemi okuduğunu keşfettim. 😂 Biraz utandım tabi. Neyse efendim. Selamlar ona.

Şaka bir yana, "Ah, Sen" benim çok severek yazdığım bir hikaye. Onun için hiçbir kaygı gütmüyorum. Birinci bölüme girip bakarsanız, uğrayacak tek bir kişi için yazdığımı görürsünüz.

Yormayacak, akıp giden, eğlenceli bir hikaye olduğunu düşünüyorum çünkü ben yazarken çok eğleniyorum. Kitap kulübü gibi bir tayfa ile beş günde bir eğlenerek ilerliyoruz 😂 artık birkaç bölüme final bölümünü paylaşıyor olacağım ve sizler de bu eğlenceli hikayeyi okumak isterseniz diye, davet etmek istedim. ❤️

Şöyle birkaç kesit bırakacağım şuracığa. Hikayeye bakmak için hiçbir yükümlülüğünüz yok, belki uğramak istersiniz diye fikir verdiğimi varsayın. Ama Özen ailesi ile tanışmanızı kesinlikle isterim. Utandım. Neyse. Ajsjsjsjs

İlk iki bölüm bir tık kısa ama gerisi keyifli bir uzunlukta. Sizi bazı bölümlerden ufak kesitlerle baş başa bırakıyor, bakmak isterseniz Ah, Sen'in profilimde olduğu bilgisini buracığa bırakıyorum.

***

“Eminim öyledir, oradan bakınca aptal gibi mi görünüyorum?”

“Hayır, çok güzel görünüyorsun.” Cevabına benden daha çok afalladı. Kafasını iki yana sallayıp maltız kadar yanan yüzünü başka tarafa çevirdi. “Ama her şeyi üstüne alınacak kadar da kendini beğenmişsin aynı zamanda.”

“Alakası yok,” dedim hayretle. Resmen olayı çarpıtıyordu.

Bahçedeki masa kadar ifadesizdi suratı. Fakat sesinde gizlenmiş gölgeli ima el uzatıyordu önüme. “Bu tacı sana yapmış olmam için deliriyorsun.”

Fısıltısı deliciydi. Onu aksine inandırmam mümkün değilmiş gibi. Elindeki mor karanfil tacına bir göz attım. Gerçekten albenili duruyordu. Ama onu göz alıcı kılan ya da beni kendisine mıknatıs gibi çeken rengi veya güzelliği değildi. Erez’in benim için uğraşmış olmasıydı. Beni düşünerek yapmış olduğu gerçeği söz konusuydu.

Tabi ki midemde gösteri yapan yunus sürüsünü ona çaktıracak değilim. Kaçın kurasıyım ben.

“İstemezdim, çünkü bak, zaten Yamaç bana yaptı.”

“Benimki daha güzel, istersen sana verebilirim böylece sen de bu çirkinlikten kurtulursun,” dedi tacıma burun kıvırarak.

***

Siyanür zehirlenmesi yaşıyorum. Gülüşü bir çeşit zehir. Bu yol bağımlılığa varmadan öldürüyordu. O denli etkili.

Belinden tuttuğum gibi yere indiriyorum ve boynuna dökülen kılların kaşındırmaması için banyo yapmasını öneriyorum. Uysal bir şekilde çabucak dediğimi yapıyor.

Argo kökenli kelimelerin çok erbabı olmasam da Ahsen'in her şeyi ben de küfür etme isteği uyandırıyor. Vay anasını demek istiyorum mesela. Nasıl bu kadar muhteşemlikten uzakken muhteşem olabiliyorsun.

Bana dikleniyor ya hani, saçma sapan konuşuyor. Sikerler böyle işi demek istiyorum. Öfkeliyken aklımla nasıl da kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorsun.

Benim hırçın doğal afetim.

-Erez Özen-

***

Şimdi düşüp bayılacağımı düşünürken alakasız bir soru sordu. Çekinerek. Sesi ekmek kırıntısı gibi dökülmüştü ağzından. Ne dediği belirsiz. “Ne kadar güldün?”

“Nasıl?” dedim tek gözümü kısıp, onu daha iyi duyabilmek için kulağımı uzatırken.

Duruşunu dikleştirdi. Ok yaydan çıktı ne de olsa zırhını giyip, özgüvenini kuşanarak kaşlarını kaldırdı. “Bir ile on arasında puanlama yaparsan gülümsemenin çokluğu ne kadardı?”

“Bu nasıl bir soru?” dedim hala anlamsız bulmaya devam ederek.

“Cevap ver.”

“Yedi,” dedim tekdüze bir sesle.

Cevabımı duyduğu anda ayağını parkeye vurup yatağıma zıpladı. Zeminde nasıl çukur açılmadı hayretler içerisindeyim.

“Bak,” dedi görüyor musun dercesine. “Benim yanımda en fazla beş şiddetinde gülüyorsun.”

***

Başımı geriye yatırıp tavanla göz göze geldim. Kollarımı iki yana açtım ve kendimi Erez’e bıraktım. Kör edici bir neşeyle kollarında sızacaktım neredeyse. Bu minicik an tüm kavgaları, uyuşmazlıkları gölgede bırakmaya yetiyordu. Tam şuan bir fotoğraf makinasına ihtiyacımız vardı. Kadrajda onunla beraber olmak bu fikri sevmeme sebep olabilirdi. Bu anı uzaktan görmeye ihtiyacım vardı.

Alnıma bir öpücük bıraktığında dilimi daha fazla tutamadım. “Sen sıkıcı olacak son insansın.”

“Başkaları öyle düşünmüyor ama.”

“Başkaları seni benim yanımda görmemiş.”

Olur da Ah, Sen'e uğrarsanız, bana bir selam çakın oradan. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Ceylan'a özel bölüm isterseniz de beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz. ❤️

Aşk'ın Adı: Ceylan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin