19.Bölüm "Üçüncünün hatırı kalırdı!"

19.7K 786 51
                                    

Selam, size bölümleri hızlıca getirmeye çalışacağım.

Seviliyorsunuz. Yorumlarınızı gerçekten keyifle okuyorum, çok eğlencelisiniz. ❤️

Keyifli okumalar. 🎈

🍁

Ruhu umutsuzluğun yeni bir boyutunu yaşıyordu. Tüm zerrelerine tokat gibi çarpan bir gerçek vardı. Ceylan onunla dönmeyecekti! Kadın bunu kesin bir dille söylemiş, göstermekten de çekinmemişti. Haksız mıydı? Sonuna kadar haklıydı! Onu kırdığı zamanları kendisi bile unutmuyordu ki. Hepsini bile isteye yapmıştı, nerden bilebilirdi ki boşanmak için bin takla attığı karısına delicesine aşık olacağını? Ama ne olursa olsun, aşk adı altında hissettiği duygular olmasaydı bile o şekilde davranmamalıydı. Kadın çiçekti, kadın melekti, kadın anne, kadın baş tacı...

Fiziksel şiddet, psikolojik şiddet ve bunların da ötesinde kadınlık gururunu kırıcı en ufak bir söz bile, insanın  bir ömür cezaya çarptırılmasına sebep ve haktı!!! Şimdi Cihan Ceylan'ın kırılmasına sebep olan sözleri isterse geri alsın, bin kere özür dilesin. O geceyi nasıl unutturacaktı? Ona ima ettiği o iğrenç sözleri nasıl silecekti hafızasından? Bunları düşündükçe kabuslar görüyor, bir el tarafından boğuluyordu rüyasında. Ve o elin sahibi Ceylan'dı.

Bilmez miydi Cihan Ceylan'ın yufka yüreğini? Sevilmemeyi anlardı kadın. Hata olarak görmezdi. Tek kusuru bu olsa şuan Ceylan'ın yanında olabilirdi zaten. Ama hürriyet sandığı yolda ilerlerken o narin kalbi birçok kez kırmış, yaralamıştı. İşi zordu, çok zordu, hatta günler geçtikçe yol kat etmek yerine daha da batıyordu dibe. Ama sevdasının büyüklüğü de Ceylan'ı isteyen kalbi de ondan vazgeçmezdi. Öyle bir niyeti de asla yoktu. Ona ömrünün en güzel günlerini yaşatma niyeti vardı. Tek duası, er ya da geç o günlerin gelmesiydi. Çünkü biliyordu ki git gide tükeniyordu Ceylansız.

Yaralı ruhu tükenmeye yüz tuttukça yâre yakın olabilmek için yeni planlar kuruyordu kafasında. Ve şimdi onu uygulama vaktiydi. Telefonunu çıkarıp Duygu'yu aradı. Bir haftadan uzun bir vakit olmuştu evdekilerle irtibata geçmeyeli. Her fırsatta Ceylan'ı soruyorlardı ama Cihan Ceylan'a bir de ailesinin sorgusunun ağırlığını yüklemek istemedi. Fakat şimdi onlara ihtiyacı vardı. En azından ufak bir konuda. Yeğeninin neşeli sesini duyduğunda gülümsedi.

"Dayıcığım, ne olur artık geliyoruz deyin."

Elif'in umuda bulanan tınısı Cihan'ın her bir zerresinde mevcuttu. O kadar çok isterdi ki Ceylan'ın kendi isteğiyle dönmesini. Fakat umudu kadar, düştüğü ve katili olmak için gün sayan umutsuzluğu da oldukça büyüktü. Bu yüzden yardım istemiyor muydu zaten?

"İnşallah güzelim, ama sizin yardımınıza ihtiyacım var. Bizimkiler evde mi?"

"Hepsi yanımda."

Tam da ihtiyacı olan zamandı! Yerinde doğrulup sanki yeğeni görecekmiş gibi ciddi bir tavır takındı.

"Hoparlöre alır mısın?"

Elif dayısını ikiletmeden hoparlöre aldı ve ortada duran küçük masaya koydu telefonu. Duyacağı şeyi merakla bekliyordu tüm aile.

"Oğlum nasılsın?"

Nesrin hanım daha fazla dayanamayarak oğlunun sesini duymak istemişti. Onun için o kadar endişeleniyordu ki. Evde onu zapt edemezken, akıl sağlığından, can sağlığından şüphe duyarken, aklının kalmaması mümkün değildi.

"İyi olacağım, abla?" Dedi sonda ablasına seslenerek.

"Canım." Sıcak bir karşılık vermişti Gaye.

Aşk'ın Adı: Ceylan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin