27. Bölüm "Afili yangın."

14.9K 621 52
                                    

Keyfili okumalar ballar. ❤️

 ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💍

Köklerinden kopup gelmiş bir aşkın hikayesiydi onlarınki. Temelini çağın masumluğuyla döşeyip bugünlere kadar getirmişti küçük Ceylan. Ve sonunda o temelden koca bir yuva inşa edip güzel bir gelecek kurmuştu Cihan'ın da yardımıyla. Şimdi, o geleceğin ilk günüydü..

Gözlerini araladığında karşısında kocasını görmek onun için yabancı bir manzara değildi. Dünden farklı da değildi. Fakat aynı hiç değildi. Birçok sabaha gözlerini Cihan’la açmıştı, geçmişte buna dair görüntüler oldukça fazlaydı hafızasında. Ama hiçbirinde Cihan'ın suretinde memnuniyetle parlayan ve huzuru barındıran o minik tebessüm yoktu. Hiçbirinde Cihan ona sıkıca sarılmıyordu mesela. Yüzü boynunda, uyku halindeyken öpücükler kondurmuyordu. Ya da rüyalarında onun ismini sayıklamıyordu.

Daha ilk günden bunlar onun için küçük ama tatlı ayrıntılardı. Kalbini hoplatan ve uslu durmak için çabalayan küçük kızın zincirlerini kırmasını sağlayan ayrıntılardı. Zihninde yaptığı küçük yaramaz plana uyan çehresi çoktan hınzır tebessümünü takınmıştı. Ellerini devreye sokmasına gerek bile duymadan neredeyse burnunun dibinde olan kocasına tamamen yaklaşıp yanağına dişlerini geçirdi. Vereceği tepkiyi daha net görebilmek için geri çekileceği sırada ne olduğunu anlayamadan kendini kocasının altında buldu. Oyuna gelmişti!

"Meğer koynuma bir hain almışım."

Cihan'ın boğuk sesi Ceylan'ın boyun girintisini aşkla beslerken küçük kahkahası duvarlara kazındı. Kocasının kollarının arasından kurtulmak gibi bir çabası yoktu fakat intikam artık bir şeref meselesi haline gelmişti. Bu yüzden olduğu yerde dönmeye çalıştı ama mümkün değildi. Üstelik kıpırdandıkça daha çok gıdıklanıyordu.

"Allah'ım bu hırsız baldan tatlı, güneşten güzel. Beni neyle sınıyorsun." Her cümle arasında duraksayarak boynuna öpücükler kondurduğu karısı sözlerinden daha fazlasını hak ediyordu.

Cihan bu işi gerçekten biliyordu. Bu yüzden olayı daha profesyonele bırakıp kıpraşan bedenini azat etti ve kocasının kollarında olmanın keyfini çıkardı. Bir saat daha bu neşeli anların tadını çıkarıp günlük koşuşturmacalarına başlamışlardı. Ceylan için evlilik hayatı asıl olarak bugün başlamıştı çünkü Cihan ile hiç ayrılmamak üzere bugün, evlerinde geçirecekleri sonsuz bir döngüye girmişlerdi. Kocası için yemek yapacak ve onun yaptığı yemekleri zevkle midesine indirmesini izleyecekti. Her gün onu yolcu edecek ve kapıda karşılayacaktı. Geceleri onunla uyuyup sabahlara onunla günaydın diyecekti. Bundan daha müstesna bir hayat tanımıyordu, istemiyordu da. Bu düşünceler yüzünde kocaman bir tebessüm açtırırken kocasının omzuna bıraktığı küçük öpücükleri de suikast girişimlerine başlamıştı.

"O güzel beyninde ne geçiyorsa benimle de paylaşmalısın karıcım yoksa arıza çıkarabilirim."

Huysuz sesi kulaklarına ulaştığında ufak bir kıkırtı yükseldi boğazından fakat kocası tatmin olmamış olacaktı ki kolundan tutarak narince kendisine çevirmişti. Elindeki tereyağını tezgaha bırakıp dikkatini kocasına verdiğinde kaşları şaşkınlıkla çatılmıştı çünkü karşısındaki adam oldukça ciddi duruyordu.

Aşk'ın Adı: Ceylan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin