Lanetli Kaptan

Başardık

Karaya vardığımızda kutlamaların çoktan başladığını gördüğümde gülerek "Bize çok mu güveniyorlardı? Yoksa haber mi aldılar?" diye sordum.

Bercis bilmediğini göstermek amaçlı omzunu silkti.

"Bunu yanlarına gidersek anlarız anca." diyen Dilhan haklıydı.

"İnip öğrenelim öyleyse."

Biz gemiden inerken halktan biri "Kraliçe döndü!" diye bağırdı.

Herkes sevinç çığlıkları atarken Gencer ile göz göze geldik.

Gazal'ın yanında, sağ salim döndüğüm için şükrediyordu.

Benden sonra diğerlerine baktı.

Eksiği fark etmişti.

Emin olmak için bana döndüğünde acıyla gülümsedim.

Yarkın'ı bu uğurda kaybettik.

Gencer'in mutluluğu son bulurken halkımın arasında ona doğru yürümeye başladım.

Herkes bana yol veriyordu.

Gitmeden önce tokamı verdiğim kız çocuğunu yine en önde gördüğümde başardığımı hissettim.

Gencer'in yanına vardığımda halkıma döndüm ve "Başardık!" dedim.

Herkes sevinçle birbirine sarılırken yalandan öldürdüm.

Yalandan öksürüğüm herkesin ilgisini geri bana yöneltirken "Artık hiçbir canavar kalmadı, bizleri tehlikeye atabilecek düşmanların en büyük avantajlarını sonlandırdık! Şimdi tek yapmamız gereken bizden güçlüyken bize saldıranları tek tek yakalayıp darağacına göndermek! İntikamımızı en sonuna kadar alacağız!" diye bağırdım.

Sevinç alkışları tüm meydanda duyulurken "Bu yolda verdiğimiz kayıplar için ülkede üç gün yas ilan ediyorum. Verdiğimiz canları hak ettikleri gibi anacağız ve intikamlarının ardından kutlama yapacağız." diyerek konuşmamı sonlandırdım.

Sözüm dinlenirken Gencer'e döndüm.

"İşin yoksa bana saraya kadar eşlik eder misin?"

"Tabii kraliçe."

Birlikte saraya doğru yürürken "Yarkın." dedi ve durdu.

Devamını getirmenin beni nasıl etkileyeceğini bilmediğinden durmuştu.

"Kayıp Şehir Atlantis'e giderken Kraken'i saldırısına uğradık. En az kayıpla kurtulabilmemiz için de Yarkın kendisini gemisiyle feda etti "

Gencer konunun bendeki etkisini fark ettiği için bu konuyu sonlandırırken "Halk biz geldiğimizde kutlamaya başlamıştı. Bunun sebebi neydi?" diye sordum.

"Siz yokken lanetli dediğiniz korsanlardan saldırı başlamıştı. Ne kadar karşı koysak da kaptanları askerlerimin zihnine girmeyi başarıyordu."

Duraksadım.

"Kızıl sakalları var mıydı?"

Gencer beni onaylayınca "Onu tanıyorum." dedim.

"Daha doğrusu kendisi, denize açıldığımda karşıma çıkan ilk tanetli korsandı."

Yarkın'ın beni Kızıl Sakal'dan kurtardığı anım gözümün önüne gelirken duygulanmamak için kendimi tuttum.

"Kaptan mürettebatımızdan etkiledikleri öldü. Adam sayımız az, dümene sizin geçmeniz gerekiyor!" diye bağırdı Elgin.

Yarkın küfrederek ellerimi tuttuğu eliyle belimi kavradı.

Ne yaptığını anlamama fırsat vermeden beni havaya kaldırıp koştuğunda düşmemek için ona sarılmak istedim ama yapamadım.

Vücudumu kontrol edemiyordum.

Yarkın beni yere bıraktığında gözümün önünden ellerini çekti.

Tekrar Kızıl Sakal'a dönme arzusu içimi yiyip kemirirken Yarkın'a baktım.

"Ona bakmak istiyorum."

Yarkın hiç düşünmeden ceketinin kolunu yırttı ve beni kendine doğru çekti.

Dümen ile arasına girdiğimde yırttığı kumaş ile gözümü bağladı.

"Şimdi bunları atlatalım, sonra sana olanları açıklayacağım."

Hiçbir şey demeden Yarkın'ın yanlarımdan uzanan kolları ile gemiye yön vermesine izin verdim.

Göremesem bile Yarkın'ın gemiyi nasıl sürdüğünü hissedebiliyordum.

İçime giren, ruhumu sıkıştıran o ruh, "Ne kadar da acınası." dediğinde bu sesi Gencer de duydu mu diye ona baktım.

Hayır, duymamıştı.

Benimle konuşuyordu.

Ona cevap veremezdim.

Geri Gencer'e odaklandım.

"Konuşmayı reddediyor, adı nedir bu korsanın?"

"Ona denizlerde Kızıl Sakal diyorlar. Asıl adını bilmiyorum lakin Bercisler biyordur. Sen anlatmaya devam et." dedim ama aklım hala daha kafamda duyduğum o sesteydi.

"Kızıl Sakal tam başka bir askerimin aklına girmişti ki o ve tüm mürettebatı insanüstü güçlerini kaybetti."

"Siz de bizim başardığımızı böylede anladınız." dedim.

"Evet, öyle anladık. Umarım kutlamaya izin verdiğim için kızmamışsındır. Halkın buna ihtiyacı vardı."

Anlayışla gülümsedim.

"Hayır, kızmadım."

"Teşekkürler kraliçe."

Saraya geldiğimizde "Müsaaden ile gidip dinlenmek istiyorum." dedim.

"Tabii kraliçe."

Gencer ile vedalaşıp sarayın içine girerken ana siren, "Beni duymazdan gelmenin cezasını çekeceksin." dedi.