"Papa Legba."
"Doğru, sen de varsın." diye Hazel'a yönelen Papa Legba ile Hazel, "Benim ölü bedenimi görememiş olmalısınız." dedi.
"Evet, öyle. Sen nasıl öldün?"
"Tanrı Poseidon, Asena'yı lanetlediği için Asena'nın bedeninde yaşıyordum."
Papa Legba'nın kaşları çatılırken Hazel, "İntihar eden bendim, Asena değil." dedi.
"Ama aynı bedende olduğunuz için ikiniz de öldünüz."
"Öyle oldu."
"Öyleyse seni hem intihardan hem de cinayetten yargılamalıyız." diyen Papa Legba'ya Hazel, "Ben kendim için bir ceza buldum." dedi.
Papa Legba, merakla "Neymiş o ceza?" diye sordu.
"İntihar eden kişi ben olduğum için Asena'nın hayatına devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden Asena'nın ruhunu bedenine geri gönderirseniz ben sonsuza dek onun cezasını çekerim."
Gözüm dolarken Papa Legba bana baktı.
Sonra Hazel'a...
"Bu isteğin sandığın kadar kolay bir şey değil. Benden birini canlandırmamı istiyorsun."
"Sadece size yardım ediyorum."
Papa Legba alayla güldü ve "O nasıl oluyormuş?" diye sordu.
"Asena'nın ölüm nedenine ne yazacaksınız? İçindeki diğer ruh intihar etti diye onun yaşamına da mı son verildi? Gerçekçi olun lütfen. Tüm tanrılar bunun haksızlık olduğunu düşünecek ve sizi cezalandıracaklar."
"Bir Asena'yı bir beni düşünüyorsun ama hiç kendini düşündün mü? Üstlenmeyi kabul ettiğin cezanın farkında mısın?"
"Tanrı Poseidon, Asena'yı lanetlerken bana da en büyük cezayı verdi. Onun yüzünden okyanusu hissedemez oldum. Şimdi ise hasret çektiğim sularda yüzeceğim."
Hazel'ın tek isteği buydu.
Eskiden olduğu gibi suyu hissetmek istiyordu, suda yaşamak istiyordu.
"İstediğin gibi yüzemeyeceksin. Her gün, her saniye gördüğün gemiyi ittirmek zorunda kalacaksın."
Hazel, "Saygısızlık yapmak istemem lakin benim gücüm bu gemiyi çok rahat hareket ettirir." dediğinde Papa Legba sabır diledi.
Ne yapacağında kararsızdı.
Kendisi için en doğru kararı almaya çalışıyordu.
"Peki." dedi.
"İsteğinizi kabul edeceğim."
Hazel'ın cezamı üstleneceğini bilmekten sevinemezken Papa Legba, bana dönüp devam etti.
"Eğer döndükten sonra günah işlersen sana en büyük cezaları veririm."
"İyi bir insan olacağıma emin olabilirsin." dedim, telaşla.
Papa Legba tebessüm etti ve "Vedalaşın şimdi." dedi.
Papa Legba'nın bunu demesi ile kendimi tutamayarak Hazel'a sıkıca sarıldım.
"Çok teşekkür ederim. Ben... Ben senin bu yaptığın iyilik için sana minnettarım."
"Bunu kendim için de yaptım. Seni ne kadar sevsem de senin bedeninde yaşamak benim için zulümdü. Sirenler sularda özgür olmalı."
Gülümseyerek ondan ayrıldım ve "Seni asla unutmayacağım." dedim.
"Birlikte erkek avladık o kadar. İstesen de unutamazsın."
Güldüm.
"Aslında bu kısımları unutsam fena olmaz."
"Unutamayacaksın."
"Öyle görünüyor."
Papa Legba, "Başka bir şey yok ise vedalaşmanızı bitirelim." dediğinde Hazel, "Son bir şey." dedi.
"Benim için Jormungandr ile ilgilen."
"Ama... Sen değilim, bana iyi davranır mı? Sorun çıkarmaz mı?"
"Hayır, çıkarmaz. O koca oğlanı tanıyorum."
"Öyleyse ona iyi bakacağıma emin olabilirsin."
"Kaptan Agah ve arkadaşları konusunda da sana yardımcı olur." dediğinde "Onu nasıl çağıracağım ki?" diye sordum.
"İsmini denizlere doğru seslen yeter."
"Öyle yapacağım, teşekkür ederim."
"Lafı olmaz. Oraya gittiğinde Dilhan'a kendisini avlayamadığım için üzgün olduğumu da söyle."
Gülerek "Bercis başta olmak üzere bu çok hoşlarına gidecek." dedim.
Hazel bana gülümserken Papa Legba, "Artık gidelim." dedi ve parmağını şıklattı.
Ana siren kraliçesi ile ayrılmıştım.
Artık bedenimde tek ben yaşayacaktım. Onu bir daha öldüğümde görebilirdim.
Onun boşluğuna alışmak zor olacaktı.
Dünyaya döndüğümüzde Papa Legba, kulağıma beni şok edecek bir şey fısıldadı ve elini çırptı.
Gerisi ise karanlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Kaptan
FantasySevdiği insanları kaybeden prenses -artık kraliçe-, amacına ulaşınca her şey normale dönecek sanıyordu. Ta ki amacı için kendinden fedakarlıklar yapana kadar... Lanetli korsanların sonunu getirmek için lanetlenen kraliçe sevdiği adamdan kalan mürett...