"Normalde bunun ağır bir cezası olması gerekir ama benim sizler için bazı planlarım var."
İkisi de merakla bana bakınca Gencer için konuşmaya başladım.
"Sen iyi bir komutansın. Senin gibi başarılı ve tecrübeli bir komutanı ülkem için kullanmamak büyük bir hata olur."
Derin bir nefes aldım.
"Bu yüzden mürettebatımıza katılmanı istiyorum."
Yarkın böyle bir teklif tahmin etmediği için "Ne?" diye bağırdı.
"Temelli bir iş olmayacak bu." diye ekledim.
Gencer, merakla "Öyleyse neden mürettebatınıza katılmamı istiyorsun?" diye sordu.
"Mürettebatımız deneyimli korsanlardan oluşuyor. Onlardan öğrenilebilecek bilgi çok lakin bir askerin bakış açısından müzdaripler. Sen de bir korsanın bakış açısı nasıl olur, bilmiyorsun. Bu yüzden mürettebata katıldığında karşılıklı bilgi akışında bulunmanızı istiyorum. Öğrendiklerini de gemideki görevin bitince kendi askerlerine anlatacaksın. Onlar da korsanların bakış açısı nasıl olur bilecek."
"Hem askerlerin hem de korsanların numaralarını bilen bir dınanma diğer ülkelere üstünlük sağlar, denizlerdeki mutlak güce sahip olur." diyen Yarkın'a döndüm.
"Planım bu yönde."
Gencer, "Söyledikleriniz benim için emirdir." dediğinde gülümsedim.
"Seninle anlaşmış olmamıza sevindim ve bu kadar resmi olmana gerek yok. Baş başayken veya yakın olduğumuz kişilerin yanındayken resmiyete gerek yok. Dostuz."
"Öyleyse tekrardan Asena demeye başlıyorum." dediğinde "Başlamazsan seni falakaya yatırırım." dedim.
Gencer gülerken Gazal krndisi hakkındaki planlarımdan endişe duyuyordu, yüzünden anlaşılıyordu.
"Gazal sana gelecek olursak..."
"Evet?"
"Şahsi hizmetlim denizlere açılamaz. Bana da denizlerde bana eşlik edip bana yardım edecek birisi lazım. Bu kişi olmak ister misin?"
"Sen nasıl uygun görürsen." diye resmiyeti sürdürdüğünde ayağa kalktım.
Gazal da benimle ayağa kalkınca "Sana sinirlendim ve herkesin içinde bağırdım lakin biz dostuz. Eğer istiyorsan işi alırsın. Yoksa yine isteğine göre sana başka bir iş buluruz." dedim.
"Seninle maceraya çıkmayı çok isterim. Aynı eskiden olduğu gibi heyecanı doruklarımızda hissederiz." diyerek gülümsediğinde gülümsedim ve "Gel buraya kardeşim." diyerek kollarımı açtım.
Gazal bana sarılınca "Lütfen şu elbiseyi üstünden çıkar. Seni elbiseyle görmek çok tuhaf." dedim.
"Benim için de çok tuhaf. Pantolon gitmeyi unutmuşum gibi hissediyorum."
Ben gülerek Gazal'dan ayrılırken Gencer, "Bana sevdiğini söylemiştin, doğru değil miydi?" diye sordu.
"Sevdim ama... Hiç benlik değil, hem de hiç." dedi, Gazal.
Gencer onu anlamaya çalışarak düşünürken Yarkın, "Kadınlar biraz anlaşılmazdır. Ne derlerse he, de. Zıtlaşma." diye ders vermeye başladı.
Tek kaşımı kaldırarak "Çok mu tecrübe ettin Yarkın?" diye sordum.
"Biraz."
"Başka neler biliyormuşsun?" diye sordum.
"Bazı günlerde içinizden bir canavar çıkabilir. Hem de vahşi ve aç bir canavar." diyerek Hazel'a gönderme yaptığında Hazel, "Buna trip atalım. Hatta yiyeyim onu da görsün." dedi.
"Sana yalnız kalınca vahşiliği göstereceğim." diye tehdit ettiğimde Yarkın'ın itiraz etmesine fırsat vermeden Gazal, "Biz sizi yalnız bırakalım. Malum saat geç, yorulduk. Gidip dinlenmeliyiz." dedi.
Yarkın, "Gitmeyin." diye masummuş gibi yalvarırken Gazal, Gencer'in kolundan tuttu ve Gencer'i çekiştirerek odadan çıkarken "Görüşürüz." dedi.
Kapı kapandığında Yarkın'a döndüm.
"Bir şikayetin mi var, söyle bileyim." dedim.
"Var desem ne yapabilirsin ki?"
"Daha fazla yapmaya çalışırım."
Yarkın dediğime gülümserken "Vahşiliği Hazel için demiştim. Yoksa sen melek gibisin." diye kurtarmaya çalışınca dudak kıvırdım.
"Sana kendi vahşiliğimi gösterecektim, tüh."
İma ettiğimi anlayan Yarkın tek kaşını kaldırırken "Odaya gidelim hadi, yatıp uyuruz." dedim.
Kapıya doğru yürürken Yarkın, belimden tutarak beni durdurdu.
"Bence odaya gitmeye hiç gerek yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Kaptan
FantasySevdiği insanları kaybeden prenses -artık kraliçe-, amacına ulaşınca her şey normale dönecek sanıyordu. Ta ki amacı için kendinden fedakarlıklar yapana kadar... Lanetli korsanların sonunu getirmek için lanetlenen kraliçe sevdiği adamdan kalan mürett...