Havada yoğun bir sis hakimiyet sürerken bir mağaraya gelmiştik.
"Duruyoruz!" diye emir verdim.
Mürettebat emrimi yerine getirirken Dilhan, gemisini yanıma yaklaştırdı.
"Ne yapıyoruz kaptan?" diye sordum.
"Toplantı mağaranın içinde, önceki kuşakta yapılmış bir gizli odada gerçekleşecek. Mağaranın yakınlarına demir atalım ve gidelim." diyen Dilhan ile mürettebata "Duydunuz, haydi!" diye bağırdım.
Mürettebat, Dilhan'ın dediği gibi mağaranın yakınlarında demir atarken çevrede çok gemi olduğunu gördük.
Muhtemelen tek eksik bizlerdik.
Biz gidince toplantı başlayacaktı.
"Ne yapıyoruz?" diye sordu, Bercis.
"İçeri fazla adam götürmek onları kışkırtır. Asena yanına iki adamını al, öyle gideceğiz."
Dilhan yanına Bercis ve bir adamınu alırken mürettebatıma aldım.
Bagatur'un tecrübesi yanımda mı iş görürdü, yoksa bir sorun olursa diye gemide mi kalmalıydı?
Bercis, "Haydi!" diye bağırınca "Bagatur sen gemide kaş. Sorumluluk sende. Bir sorun olursa gereğini yapacağını biliyorum. Elgin ve Çolpan siz ikiniz peşime takılın. Gidiyoruz." dedim.
"Emredersiniz kaptan."
Gemiden indiğimizde Dilhan ve Bercis yanıma aldığım adamlara baktı.
"Doğru mu karar?" diye sordum.
"Bagatur'u gemide bırakmak zekice bir hareket. Yanına da içeride işimize yarayacak en iyi adamları seçmişsin." diyen Bercis ile gülümsedim.
"Buna mutlu oldum."
Dilhan, tebessüm ettikten sonra "Bekletmeden gidelim. Herkes gelmiş gibi geç kalmak güzel görünmez." dedi.
Dilhan'ı onaylayarak mağaraya girdiğimizde soğuktan irkilmiştim.
"Burada nasıl gizli bir oda olabilir?" diye sordum, şaşkınlıkla.
Bercis, "Şimdiki korsanlarda pek iş olmayabilir ama geçmiş nesil fazla zeki ve başarılıydı. Onların yapmasına şaşırmamalıyız." dedi.
"Zeki oldukları belli." diye mırıldandım.
Dilhan, mağara duvarını tempolu üç kez tıktıklayınca göz hizamızda bir taş çekildi.
Bizi gören korsan taşı geri yerine koyup duvarı kendisine doğru çekti.
Sonrasında ise kenara ittirdi.
Bunu muhtemelen birkaç kişi birlikte yapmışlardı.
Tek bir kişi mağaranın ağzını açamazdı.
Odaya hızlıca göz attım.
Oda, "Beni bir korsan dizayn etti." diye bağırıyordu.
Hayır, hayır...
"Beni korsanlar dizayn etti." diyordu.
Herkesin çoktan gelip oturmuş olduğunu olduğunu gördüğümde omuzlarımı dikleştirerek içeri girdim.
Korkmadığımı anlamaları lazımdı.
"Ölümüne bu kadar dertsiz gelmen ne kadar güzel." diyen Kaptan Gökbey'in yerine geçen adam ile güldüm.
"Kaptanını öldürdüğüm gibi seni de mi öldürmemi istersin?" diye sordum.
"Burada bu kadar cesurca konuşmamalısın. Seni benim elimden daha önce Yarkın kurtarmıştı. Şimdi onu göremiyorum. Korunaksızsın."
"Emin olun, Yarkın arkasında kendi gibi bir kaptan bıraktı. Ayrıca destek gerekirse kız kardeşime her zaman destek olacağım." diyen Bercis ile masadaki herkes kahkaha atmaya başladı.
"Kaptan mı oldu bu şimdi?"
Kahkahalar ile gelen kaba sözler sinirlerimi bozarken Hazel, "Beni istiyor musun kaptan?" diye sordu.
Kesinlikle istiyordum.
"Beni istiyorsan elinle bana bir mesaj ver."
Elimle yavaşça bacağımı kaşırken bu mesaj yeterli olur diye düşündüm.
Hazel, mesajı anlayarak hakimiyeti alır almaz eli kılıcıma gitti.
O sırada benim hakkımda söylenenlere gülen, Kaptan Karagöz'ün adamı gözüme ilişmişti.
Bana gülmeye hakkı olduğunu düşündüren de neydi?
Hiç düşünmeden kılıcımı kınından çıkarıp kafasını kestim.
Kafası önüme yuvarlanırken kaptanların yanlarında getirdikleri adamları bana kılıç çekmişti.
Kahkahalar sona ermişti.
"Buraya konsey için geldik. Eğer bana karşı hakaret sayılabilecek saygısızlıklar yapmaya devam ederseniz bir sonraki alacağım kelle bu masada oturanlardan birine ait olur."
"İdamın acılı olsun istiyorsun herhalde." diyen kaptana alayla baktım.
"Görmek istemiyorsun sanırım."
Herkes susarken ayaklarımın önündeki kafaya basarak masaya ilerledim ve boştaki bir sandalyeye oturdum.
Dilhan da yanıma oturmuştu.
Getirdiğimiz adamlarımız ve Bercis arkamızda duruyorlardı.
Her türlü duruma hazırlıklılardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Kaptan
FantasySevdiği insanları kaybeden prenses -artık kraliçe-, amacına ulaşınca her şey normale dönecek sanıyordu. Ta ki amacı için kendinden fedakarlıklar yapana kadar... Lanetli korsanların sonunu getirmek için lanetlenen kraliçe sevdiği adamdan kalan mürett...