Lanetli Kaptan

Gerçek

Hazel, gelen denizciyi yemek için adım atmıştı ki onun ruhuna karşın benim ruhum ağır bastı ve benim hislerime yönelik hareket ettik.

Geriye doğru...

Gözüm dolarken "Yarkın?" dedim.

Yarkın sanki bir hipnozun etkisinden çıkmış gibi başını sallarken bunun sebebinin Hazel'in şarkısı olduğunu biliyordum.

Hazel, "Nasıl benim ruhuma üstünlük sağlayıp hakimiyeti geri eline alabildin?" diye sorarken dikkatim Yarkın'daydı. 

Karşımdaydı.

Canlı.

"Asena." dediğinde dayanamayarak olduğum yerde yere çöktüm.

"Sensin. Gerçekten sensin."

Gözümden yaşlar akıp giderken Yarkın önümde eğildi ve "Benim." dedi.

"Ölmüştün!"

Yarkın cevap veremezken "Senin ölümünü gördük! Kraken seni öldürmüştü." dedim.

"Ölmedim. Seninleyim."

"Ama nasıl?" diye sordum. 

"Kraken'in dişleri arasındaki boşluğa sıkıca tutunup onu öldürmenizi bekledim. Sonra onunla denizde sürüklendim."

"Ama Kraken kıyıya vurdu."

"Günlerce onun ağzında seyahat edemezdim. Denizler tehlikeli diye bulduğum ilk ada olan bu adaya çıktım."

Anlatmayı durdurması için elimle kolunu tuttum.

Bu gerçek beni uzun süre kendime getiremeyecekti.

"Şu an karşımdaki sensin yani. Gerçekten sen."

"Gerçekten ben."

Dayanamayarak boynuna atlarken "Yarkın başardım." dedim.

Yarkın sıkıca belime sarılırken "Biliyordum." dedi.

"Başaracağını biliyordum."

Yüzünü ellerim arasına aldım. 

"O lanetli korsanların işini bitirdim ve..." 

Yarkın cümlemi bitirmeme izin vermeden dudaklarımızı birleştirmişti.

İçimde alevlenen özlem duygusu tutkuya dönüşürken öpüşüne karşılık verdim. 

"Seni çok özlemişim, kahretmesin." 

Söylediği söz komiğime giderken "Ben de seni özlemişim sersem." dedim. 

Yarkın dediğime gülerek bana baktı ve "Ne dedin sen bana?" diye sordu.

"Ne demişim?" 

"Kaptan olunca sen bir cesaretlenmiş misin?"

"Bugün konseyde tozu dumana kattım. Görmen lazımdı."

"Kaptanlığı çok sevmişe benziyorsun"

"Senin kadar olmayabilir."

"Bana sarılana kadar hayal olabileceğini dahi düşündüm." dediğinde "Neden?" diye sordum.

"Bir anda hipnoz olmuşum gibi ayaklanıp gelince rüyadayım sanmıştım. Ayrıca günlerdir aç ve susuz olabilirim."

Hazel'dan direkt söz etmeye başlamalı mıydım?

Yarkın'dan bu durumu saklayacak değilim.

Ya beni bir canavar olarak görürse?

Konuyu hazır olana kadar açmasam iyi olacaktı.

"Gemi en az yarım saat boyunca dönmeyecek. Belki kayıkla yetişiriz." dedim.

"Gemi neden uzakta ve sen neden bu adaya geldin? Bir sorun mu var?" diye sorduğunda sırrımı o kadar da uzun saklayamayacağımı anladım.

Her türlü öğrenecekti.

Yanına oturdum ve "Lanetli korsanların lanetini kaldırmanın karşılığında Tanrı Poseidon bana bir ceza verdi." dedim.

Yarkın kaşlarını çatarken "Ne cezası?" diye sordu.

Kumlara bakarken "Lanet kaldırmak istiyorsam lanetlenmem gerekiyormuş." diye mırıldandım.

Yarkın ne diyeceğini bilemeyerek bana bakarken "Ana sirenin ruhunu bedenime soktu." dedim.

"Ana siren, Hazel'dan bahsetmediğini söyle." dediğinde "Üzgünüm ama tam olarak o." dedim.

"Benim neyim varmış, sor ona." diye tripli konuşan Hazel'ı takmadan devam ettim.

"Bedenimi tamamen çalıp ruhumu öldürmemesi için onunla bir anlaşma yaptık."

"Nasıl bir anlaşma?"

"O bana gerektiğinde yardım etti. Ben de ona arada hakimiyeti eline geçirerek erkek avlamasına izin veriyorum."

Yarkın, "Rüyada değildim, senin tarafından hipnoz olmuştum." diye olayı anladığında gözümden bir yaş süzüldü.

Yarkın sözlerindeki hatayı fark edince "Ana siren yüzünden olduğunu biliyorum, öyle demek istememiştim." dedi.

"Bir canavarla olmak istemezsen anlarım." dediğimde Hazel, "Bana canavar mı dedin?" diye sordu.

Yarkın, "Kendi ülken ve amacımız için bu fedakarlığı yaptın. Bu sadece benim gözümde seni büyültür." deyince inanmak için ona baktım.

"Bercis ve Dilhan bu durumu biliyor mu?" diye sorduğunda kafamı iki yana salladım.

"Bunu sadece Tanrı Poseidon, Hazel ve sen biliyorsun." dedim.

"Anladım." diye mırıldandığında sessizce denize baktım.

Yarkın yavaşça elimi tuttuktan sonra "Bence beni yemediğin sürece ilişkimiz devam eder." dediğinde güldüm.

"Hazel'ın hedefi Dilhan'ı yemek."

"Bercis duymasın." dediğinde güldüm.

"Aynı zamanda sana üzücü bir haberim var." dediğimde Yarkın merakla bana baktı.

"İlişkimizde cinsellik olamayacak."

Yarkın'ın suratı anında düşünce güldüm.

"Nasıl? Neden?"

"İçimde yakışıklı her erkeğe azan bir siren varken bir adamla rahatça yatabilir miyim sanıyorsun?" diye sorduğumda Yarkın, "Düşündüğümden de büyük bir sorunmuş bu." dedi.

Hazel, "Asıl sorun o, ben sadece aç bir sirenim." dediğinde gülümsemem arttı.

Artık sırtım yere gelmezdi.