Bizimkiler çözüm için araştırma yaparken Gencer ile konuşmak için yanlarından ayrılmıştım.
Çalışma odasına vardığımda kapıdaki muhafızlara "Kral müsait mi?" diye sordum.
"Misafiri var majesteleri."
"Kim?"
"Bizlere net bir bilgi vermediler, sadece misafirlerinin bir hanımefendi olduğunu biliyoruz."
Gazal olmalıydı.
"Açın kapıyı."
"Emredersiniz kraliçe."
Muhafızlardan biri kapıyı çalarak açtıktan sonra Gencer'e "Kraliçe sizi görmek istiyor." dedi.
Öncelikle ona haber etmesi rahatsız olmama neden olmuştu.
Burası bana aitti, istediğim yere rahatça girmem gerekirdi.
Gencer onaylayınca muhafız geçmem için kenara çekildi.
Kaşlarımı çatarak içeri girdiğimde muhafız kapıyı arkasından kapatarak odadan çıktı.
Tahmin ettiğim gibi içerideki Gazal'dı.
Onu tanıdığımın aksine üzerinde oldukça pahalı bir elbise vardı.
Normalde elbiseden nefret ederdi, bu beni şaşırtmıştı ama yüzüme şaşkınlığımı vurmadı.
Eskiden alacak parası olmadığı için böyle bir yalan söylemiş olabilirdi.
Onun adına sevinmiştim.
Gencer beni görünce ayağa kalktı ve "Hoş geldin." dedi.
"Hoş buldum."
Gazal da bana tebessüm edince gülümsedim.
Olanlardan dolayı her türlü detaya takılmaya başlamıştım, rahatlamam gerekiyordu.
"Geldiğimi duymadın sanırım." dedim, Gencer'e.
Aksi halde yanıma geleceğini tahmin ediyordum.
"Haber aldım lakin misafirimi uğurladıktan sonra ziyaret etmeyi planlıyordum."
Yarkın ile olsam ben de öyle yapardım herhalde, diye düşündüm.
Yine de hak ettiğim saygıyı tavırlarından görememek rahatsızlığımı arttırmıştı.
Gencer'e arkadaş olduğumuzu söyleyen bendim, böyle davranması neden rahatsız etmişti?
Şaşkınlığımı yüzüme vurarak, "Demek öyle." diye mırıldandım.
"Yolculuğun nasıldı? Çok yorulmadın umarım." dedi, Gencer.
"Yok, güzeldi."
"Sevindim kraliçe."
"Buraya gelmişken halka yönetim hakkında diyeceklerimizi konuşuruz diye düşünmüştüm lakin yoğunsan işin bittiğinde yanıma gelebilirsin."
Gazal, "Ben de gidecektim, siz rahatça konuşun." dediğinde "Gerek yok, siz devam edin. Eminim ki Gencer işini hızlı bitirip yanıma gelir." dedim.
Gencer konuşacaktı ki "Muhafızlar! Açın kapıyı." diye seslendim.
Muhafızlar kapıyı açar açmaz odadan çıktım ve yürürken "Hazel tek rahatsızlık duyan ben değildim, sen de rahatsız oldun. Değil mi?" diye sordum.
"Kesinlikle. Anlamsız bir huzursuzluk vardı ve ben hislerimde yanılmam."
Bahçeye çıkarken derin bir nefes aldım.
"Elbet ne olduğunu anlarız. Şimdi biraz halkın içine karışalım. Bakalım, onca saldırıdan sonra esnaf işlerini yola koyabilmiş mi?"
"Diğer konular için bir şey diyemem lakin halkına verdiğin değer ve önem seni iyi bir kraliçe kılıyor."
Gülümsedim.
Moralimi yükseltmesini biliyordu.
"Kaptanlık da iyi değil miyim yani?" diye sordum.
"Dümende beceriksiz ilk kaptandın."
"Zamanla düzeltecektim."
"Tabii, öyledir."
"Öyleydi öyle."
Birlikte pazara girdiğimizde sanki kimse beni fark etmemişti.
Kraliçe olduğum için hepsinin beni görür görmez saygıdan selamlamaları lazımdı.
Muhafızdan sonra bu husus canımın daha da sıkılmasına sebep olmuştum.
En sonunda bana dönerek selam verdiklerinde rahat bir nefes verecektim ki arkama baktıklarını gördüm.
Kaşlarımı çatarak arkama döndüğümde Gazal'ın halkıma selam vermeyi bitirebileceklerini işaret ettiğini gördüm.
"Ne oluyor burada?" diye sordum.
Gazal gülümseyerek "Gencer bana yönetimdeki değişiklikten bahsetti. Ben de arkadaşlarıma söylemiştim. Bu yüzden kulaktan kulağa yayıldı." diye açıklamaya başladığında burada ne halt döndüğünü anlamıştım.
Sinirlerime hakim olamayarak "Kes sesini!" diye bağırdım.
Gazal bağırışıma anlam veremeyerek geriye çekilirken "Kral ile evleneceğin için kraliçe olacağını mı sanıyorsun?" diye bağırdım.
Herkesin dikkati bize dönmüştü.
Gazal, "Denizlerde olmak isteyen sendin." dedi.
"Bu ülkenin kraliçesi benim! Bu mevki bana kral diye seçilmiş bir askerin karısı olacağım diye geçmedi. Bu soydan geliyorum diye geçti! Ve kimse ben ölmeden bu unvanı kullanamaz!"
Gazal, "Özür dilerim Asena ama..." diyordu ki sözünü kestim.
"Asena değil! Sen de kraliçe diyeceksin! Haddini ve yerini bil."
"Biz dostuz. Şimdi bundan dolayı aramızı mı bozacaksın?" diye sorduğunda sakinleşmek için derin bir nefes aldım lakin işe yaramadı.
Gelen Gencer'e baktım.
Öfkemden o da kurtulamayacaktı.
Gazal'a döndüm ve "Dosttuk. Benim unvanımı burada yokken alana kadar." dedim.
"Asena bence fazla abartıyorsun. Her türlü denizlere döneceksin ve bu ülke kraliçesiz kalacak. Bu unvana da kralın eşi sahip olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Kaptan
FantasySevdiği insanları kaybeden prenses -artık kraliçe-, amacına ulaşınca her şey normale dönecek sanıyordu. Ta ki amacı için kendinden fedakarlıklar yapana kadar... Lanetli korsanların sonunu getirmek için lanetlenen kraliçe sevdiği adamdan kalan mürett...