Sirenler

709 88 76
                                    

Sirenler hakkında kitapları Nira istediğim gibi gizlice getirmişti.

Onları incelerken çalan kapı yüzünden kitapları kapadım ve "Gel!" dedim.

Bercis ve Dilhan içeri girince uzandığım yerde doğruldum.

Hazel, "İlk avım bu yakışıklı olabilir." dediğinde ona sessizce "O ablamın sevgilisi. Olmaz." dedim.

"Teni enfes görünüyor. Kıyafetlerini soyup tadına baktığımı hayal edebiliyorum."

Ablamın sevgilisi hakkında içimdeki sirenin fantezilerini duymak istemiyordum.

"Sus şimdilik."

Ablam kendi kendime konuşmamı tuhaf bulurken Dilhan'a baktı.

Ne yapacağını bilememişti.

İçlerini rahatlatmak için "Kendi kendine konuşmam sizi ürkütmesin. Aynı Asena'yım." dedim.

Bercis, "Değişemezsin zaten." dediğinde güldüm.

Erkeklere aç bir siren var içimde abla.

Daha ne kadar değişebilirdim ki?

"Ee siz neden gelmiştiniz?" diye sordum.

"Senin için endişelendim. Saatlerdir odandasın." diyen Bercis'e gülümseyerek "Kafamı toparlamam lazımdı." dedim.

Bercis yatağıma otururken incelediğim kitaplara baktı.

"Bunlar ne için?"

"Tanrı Poseidon ile suyun altındayken çevremizde siren gördüm. O yüzden meraklanıp incelemeye başladım."

"Merak için bir tık fazla." diyen Bercis ile haklı olduğunu gördüm.

"Sadece her konuda bilgili bir kaptan olmak istiyorum."

"Yarkın senin bu halini görüyorsa gurur duyuyordur."

"Umarım öyledir."

Bercis kitapların hepsini bir kenara çektikten sonra "Merak ettiklerini bize sor hadi." dedi.

Gülümseyerek "Sirenler hakkında genel bir bilgi fena olmaz." dedim.

"Buna ben de cevap verirdim." diyen Hazel'e cevap vermedim.

Bana eksik bilgi verebilirdi.

Dilhan, "Düşüneyim biraz." deyince Hazel, "Fazla seksi düşünüyor." dedi.

Ona cevap vermemek için kendimi tutarken Dilhan konuşmaya başladı.

"Genelde Cape Pelorum'da ya da Anthemusa adasında yaşarlar. Bu yerlerin tamamı uçurumlarla ve kayalıklarla çevrili olduğu için oraya gidip sirenlere yem olmak için özel çaba sarf etmemiz gerek."

"Denizin farklı bölgelerinde karşımıza çıktığında ise mürettebatta fazla kayıp verebiliyoruz." dedi Bercis.

"Neden?" diye sordum.

"Sirenler, söyledikleri doğaüstü şarkılar ile korsanları büyüler. Müziğin ve Sirenlerin güzelliğinin büyüsüne kapılan korsanlar ise gemiyi kayalıklara sürüp kendilerini sirenlere yem ediyorlar ya da onları görme isteklerine karşı koyamayıp kendilerini denize bırakıyorlar."

Bercis'in açıklaması ile nasıl avlanacağımızı anlamıştım.

Bunu gerçekten yapabileceğime emin değildim ama başka çarem yoktu.

"Şarkı söylemeden güzelliğimiz ile de etkileyebiliyoruz." diye ekledi, Hazel.

"İlginç yaratıklar. Hiç karşılaştınız mı?" diye sordum.

"Ben babamın kaptanlığı zamanında karşılaşmıştım ama kulağıma tıkanan balmumular sayesinde kurtulmuştum." diyen Dilhan ile merakla "Balmumu mu?" dedim.

"Tanrıça Kirke'nin önerisi böyledir." diyen Bercis'e "Anlatsanıza, merak ettim." dedim.

Bu konuda fazla ilgili olmam ikisini de şaşırtmıştı lakin Yarkın'ın acısını unutmam için her şeyi yapabilecek gibi görünüyorlardı.

"Sirenler daha önce şarkılarıyla Odysseus'u ele geçirmeye çalışmış. Tanrıça Kirke ise ona şunları demiş..." diyen Bercis'in cümlesini Dilhan tamamladı.

“Kim yaklaşırsa bilmeden ve dinlerse sirenleri, yandı. Bir daha evinde onu ne karısı karşılar ne çocukları. Durma orada yürü, arkadaşlarının da tıka kulaklarını. Tatlı balmumuyla tıka ki, sirenlerin sesini duymasınlar. İstersen dinle sen, ama bağlasınlar ayakta seni. Hızlı geminin içinde iplerle bağlasınlar orta direğe. Ondan sonra dinle sirenleri doya doya. Ama dostlarına yalvarır da, dersen ki iplerimi çözün. Bağlasınlar onlar senin bağlarını bir kat daha sıkı.”

İçimdeki siren beni ele geçirdiğini hissediyordum.

Sinirlenmişti.

“Gel buraya dillere destan Odysseus, Akhalıların şanı şerefi. Durdur gemini de duy bizim sesimizi. Hiç bir gemi buradan geçemedi, durup dinlemeden tatlı ezgilerimizi.’’

İstemeden söylediğim bu sözler ile Dilhan da Bercis de şaşırmıştı.

"Sirenler böyle karşılık vermiş, çok hızlı ezberlemişsin." dedi, Bercis.

Ben, "Aklımda kalmış olmalı." derken Hazel, hiddetle "Yemeğime engel olmuştu o pis tanrıça!" dedi.

Lanetli KaptanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin