Yalan

519 66 28
                                    

Bercis ile Yarkın'ı anmamız bittiğinde Bercis ciddileşerek "Yine de bu bilgiyi mürettebatından öğrenmiş olabilirsin. Başka bilgiler ver, planının işe yaratacağına inanayım." dedi.

Hazel, bana bilgi verdikçe Bercis'e aynılarını iletmiştim.

Bercis ise ilk kez duyduğu onlarca sırrı şokunu nasıl atlatacağını bilemiyordu.

Benim nereden öğrendiğim de onun için büyük bir merak konusuydu.

Bercis tatmin olduğunds gülümseyerek "Ee ne diyorsun?" diye sordum.

"Sen bunları nereden öğrendin?" diye sordu, merakla.

Kaynağım, içimde yatan bir siren ruhuydu.

Beni ,dolayısıyla kendisini de, kurtarmak için denizlerde öğrendiği bilgileri bana vermişti.

Tabii bunu Bercis'e söyleyemezdim.

"Dediğim gibi sağlam kaynaklarım var. Öğrenmem zor olmadı."

"Kimse bu bilgileri karşılıksız vermez. Bu bilgiler için nasıl bir bedel ödedin?" diye sorunca sessizliğe büründüm.

Kaynağım için yakışıklı erkekleri avlayıp yiyorum, diyemezdim ki.

"Bu bilgiyi kim, ne karşılığında verdi?" diye tekrarladı, Bercis.

Haklıydı.

Bu kadar ağır bilgiyi kimse karşılıksız vermezdi.

"Kaynağım, Hazel adında bir kadın."

Bsrcis kaşlarını çatarken "Kim bu?" diye sordu.

"Yarkın ile ortak tanıdığımız biri." diye yalan söyledim.

Tek benim tanıdığım olsa Bercis güvenmeyebilirdi ama Yarkın da tanıyorsa güvenli diye düşünürdü.

Yalan söylemeye mecburdum.

Ablama bir lanetli korsana dönüştüğümü söyleyemezdim.

Asıl davamızda işlerini bitirdiğimiz korsanlardan biriydim.

Aslında...

Geriye tek kalandım.

"Adını daha önce duymamıştım. Bu kadsr bilgiyi nasıl biliyor?" diye sordu.

"Hazel çok yaşlı ve zeki bir kadın. Korsanların karaya çıktığında vakit geçirdiği yerlerde çalışmış. Genelde onlara rahatlamaları için masajlar yaparmış."

Hazal, "Sensin yaşlı, ben güzeller güzeli bir kadınım. Denizciler benim güzelliğim ile kafayı yiyor." deyince içimden "Alınganlığın zamanı mı? Burada paçayı kurtarmaya çalışıyoruz." diye geçirdim.

Tabii bu onu duymamıştı.

Hazel ile sadece konuşarak iletişim kurabiliyordum.

Bercis, "Şaşırmamak gerek öyleyse. Korsanlar masaj esnasında rahatladıkları için çeneleri düşüyor." dedi.

Gülümsedim.

"Öyle."

Bercis, "Beni çok korkutmuştun. Sana daha çok güvenmeliymişim." deyince rahatlamıştım.

"Yarkın'ı kaybettiğimizden beri sendeki gelişimi fark etmiştim ama kabullenmek zor. Sen benim küçük kardeşimsin."

"Artık bir kaptanım. Sizler kadar iyi olmak istiyorum ve aramızdaki farkı kapatmak için çok çalışmalıyım."

"Kırk yıllık bir kaptan gibi davranabiliyorsun." diyen Bercis ile ortam neşelensin diye gülerek "Dümene geçince gemiyi istediği yere süremeyen bir kaptanım." dedim.

Hazel, "Ben sana bu konuda yardım ederdim, söylemen yeterdi." deyince aklımın bir köşesine Hazel'in gizli çok becerisi olduğunu yazdım.

"Daha denizlerde çömez sayılırsın. Yeni olduğun için gemi hakimiyetini ve fizikzel gücünü arttırmalısın ama şüphen olmasın, diğer tüm konularda açığın yok. Çok başarılısın."

Gururum okşanırken "Öyle mi düşünüyorsun?" diye sordum.

"Tek ben değil, Dilhan da aynısını düşünüyor. Hatta Bagatur da. Senin hakkında biraz konuşmuş olabiliriz."

"Kapatmam gereken daha çok açık var. Onları kapatayım, bir de o zaman görün beni."

Bercis, "Eminim bu açığı hızlıca kapatırsın." dediğinde Hazel, "Benim sayemde kapatırsın. Asırlardır denizlerdeyim." dedi.

"Bu açığı kapatmama hepiniz yardım etmek zorundasınız." dedim.

Bu sözüm hem Bercis'e hem de Hazel'a idi.

Hazel benim neredeyse tüm açıklarımı kapatabilecek potansiyele sahipti.

Bercis gülümseyerek "Her zaman sana destek olacağız." dediğinde teşekkür ettim.

"Artık burada durmama gerek yok. Sen burayı halledersin. Ben Dilhan'ın yanına gidip plandan bahsedeyim. Onun da içi rahatlasın. Dertli dertli ne yapacağını düşünüyordu." diyen Bercis'e "Tamamdır." dedim.

Hazel ise şaşırtmayarak Dilhan'ın konusu açıldı diye onun hakkındaki fantezilerini ortaya dökmeye başladı.

Bu duruma alıştığım söylenebilirdi.

Lanetli KaptanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin