Bölüm 4 "Güç Sarsıntısı"

259 35 53
                                    

Kelebeklerim umarım parçayı beğenirsiniz. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Çook seviliyorsunuz :)))


"Güç, tek silahın olduğunda kaybedeceğin çok fazla şey olmaz çünkü ondan başka hiçbir şeye sahip olamazsın." 


Göz kapaklarımın ağır ağır yukarı doğru hareketlenmesiyle gün ışığı tekrar gözlerime ulaştı. Bedenimin hissettiği yorgunluk, ağrıyla kendini belli ederken yavaşça yatakta döndüm. Gözlerim baş ucumdaki saate kaydığında daha yatağa gireli bir saat bile olmadığını fark ettim. Boktan bir haftanın etkilerinden biri de uykucu oluşuma kilit vurması olmuştu. 

Normalde uykuya düşkün olan ben şimdi uyuyamıyordum. Bir hafta boyunca gördüğüm işkence uykularımı elimden almıştı. 

Uyuyamayacağımı anlayarak yatakta oturur pozisyona gelip yaralarımı acıtacağını bile bile kaslarımı gevşetmek için esnedim. Sızlayan yaralarıma yüzümü buruşturmaktan başka bir şey yapamayacağım için sızının geçmesini bekledim. 

Bir varmış bir yokmuş. Acı gidermiş izi kalırmış... tekrarla Alisa. 

Ağrı kesici kotamı yoldayken doldurduğum için içme gibi bir şansım yoktu maalesef. O yüzden, geçmesini beklemekten başka çarem yoktu. Acının geçmesi için içimden söylediğim söz dizisinin yanında sıcak suyun kaslarımı gevşetebileceğine inanan beynimin sesiyle yataktan doğrulmak için hareketlendim. O sıra komodinin üstünde titreyen telefonumun ilgimi çekmesiyle ona baktım. Mesaj gelmişti.

Aras Aktay: Biliyorum bensizlik zordur ama umarım iyisindir cadı ;)

Şu durumdayken bile yüzümü güldürmesiyle içten içe ona minnet duydum. O, olmasaydı şu an burada hatta daha ilerisi bu dünyada olmazdım...

Alisa Havas: Sen yazana kadar gayet iyiydim biliyor musun? Böyle hayatım sakin ve huzurluydu. 

Tabi ki de minnet duyuyor olmam ona takılmayacağım anlamına gelmiyordu. Aras'a bulaşmayı gerçekten seviyordum. Sanki sadece iki senedir değil de diğerleri gibi çocukluğumdan beri benimleydi gibi hissediyordum. 

Aras Aktay: Huzur ve sakinlik mi? Alisa sen misin? Bebeğim o kelimeleri en son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyorum. Tabii yokluğumla kendini öyle avutuyor olabilirsin.

Aras Aktay: Beni özlediysen gökyüzüne bakıp üç kere adımı söyle gelirim :)

Selena ile Thor'u birleştirme şekline kıkırdarken sırtımdaki sızıyla dudaklarımı büküp omuzlarımı dikleştirdim. Sızı geçecek gibi değildi. 

Alisa Havas: El ele de tutuşayım mı Aras? Bence benim yokluğumda senin canın sıkıldı. Hadi itiraf et.

Yüzümdeki tebessümle banyoya doğru ilerlerken aynı zamanda da cevabını bekliyordum. Biraz olsun kafam dağılmıştı konuşmamızla. 

Aras Aktay: İtiraf edeyim de götün kalksın. Sonra kim tutacak seni ben de yokum. Uslu bir kız ol tamam mı? Olursan sana gelirken çikolata getireceğim. 

Vaat ettiği şeyle gözlerimi devirmeden edemedim. Bu adam ne zaman büyüyecekti? 

Alisa Havas: Uslu biri olmadığımı en iyi sen bilirsin değil mi dünyanın en iyi ajanı :) Şimdi ben seni çikolatayla dövmeden uzaklaş ve sana verdiğim görevleri hallet. Yoksa bu uslu olmayan kız içinden canavar çıkartacak. 

Şu an yüzünün şeklini hayal edebiliyordum. Kahverengi gözleri tedirginlikle kısılmış, dudakları bükülmüştü. 

Aras Aktay: Bazen neden seninle olduğumu düşünüyorum. Hayır, isyan da edemiyorum Allah affetsin bir yığın günahım var. Neyse kabul ettik seni böyle... 

OD- Kelebeğin Dönüşü (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin