Bölüm-37 "Dostunu Kolla Karıncalara Dikkat Et"

130 20 124
                                    

Selam kelebeklerim:))) Size çok tatlı bir bölümle geldik bundan sonraki bölümdeki gerilimi ve aksiyona kendinizi hazırlarken bu bölümle umarım yüzünüzü güldürürüz. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın... çokça çokkkk seviliyorsunuz kelebeklerim:)))





"Beraber yola çıktıkların yol üzerinde seni değiştirmiyorsa yolun sonunda kazanmış olursun."


İnsanın bu kısa yaşamında en tehlikeli zayıflıkları zaafları ve duygularıdır. Sahip olduğu zaaflar insana diz çöktürür, içinde beslediği duygular diz çökmüş bedenini yere sererek onu karşısındakine köle eder. Köle olan insanın ise o halde bile tek düşündüğü şey zaafı olur çünkü zaaflar hayatımızı mahvetse de onlardan vazgeçemeyiz, aksine düştüğümü durumda bile ona sığınırız.

Bu zayıflığa örnek görmem gerekirse aynaya bakmam yeterli olurdu.

Yağız, bu hayattaki en büyük zaafımdı ve ben bu zaaf yüzünden birçok acı çekiyor, bunu bildiğim halde asla bu zaaftan kurtulmayı düşünmeyip aksine gün sonunda hep ona koşuyordum.

Kurban açısından değil de avcı açısından bakarsak da hakkında diyebileceğim tek şey karşısındakinin zayıflıklarını en iyi şekilde manipüle edenin kazanmaya daha yakın olduğudur. Nereden vuracağını bilip, duygularını kullanarak zaafları ortaya çıkarırsan karşındaki, senin yarattığın karmaşadan kurtulana kadar sen istediğini elde edecek zamanı garantilemiş olup düşmanını yenmeye hak kazanmış olursun.

Yani kimin kurban kimin avcı olduğunun bir önemi yoktur, önemli olan hangisinin daha iyi bir şekilde zayıflıkları kullandığıdır. Zayıflıkları en iyi şekilde kullanan oyunu kazanırdı.

Gözlerimin zihnime yansıttığı sarsıtıcı görüntünün etkisindeki ruhum kazanmanın, bu işten sıyrılmanın planlarını düşünürken Aras'ın beynimle arama girmesiyle ona döndüm.

"Ne yapacağız şimdi? Bu piç illaki videoyu karşımıza çıkaracak." sinirli sesi kulaklarıma ulaştığında derin bir nefes aldım.

"Kullandığı anda bizde ona karşı bir şey kullanacağız. Bizim şimdi yapmamız gereken şey onun da sakladığı şeyleri bulmak." keskin tonda çıkan sesim aslında düşünceli bir kaçamak arayan zihnim kadar tereddütlüydü. Kendimden emin konuşmamla Aras'ın çatık olan kaşları daha da çatıldı ve ellerini dizlerinin üzerinde birleştirerek bedenini bana doğru döndürdü.

"Nereden biliyorsun sakladığı bir şey olduğunu?"

"Herkesin sakladığı bir şeyler vardır." durdum ona yandan bir bakış atarken koltukta arkama yaslandım. "Herkesin kaderinde gizli kutu vardır."

Ona karşı emin konuşuyor olsam da içimde şüphelerin doğurduğu bir girdap vardı. Evet, herkesin sakladığı bir şey vardır ve bu herkesin içinde umarım Karan'da vardır yoksa büyük sıçmıştık.

İzlediğimiz video yani Karan'ın sahip olduğu video ortaya çıkarsa Aras, idam edilir bende içeri atılırdım.

Rahat görünüşümün ardından kendi iç sorgulamamı yaparken bakışlarım bilgisayar ekranına zihnim geçmişe doğru süzüldü. Karan'ın bana aslında bununla ilgili ipucu verdiğini şimdi fark ediyordum. Törendeki konuşmamızda Koray'ı benim değil yanımdakinin öldürdüğünü söylemişti ve bende onu inandırabileceğimi düşünerek ben yaptım demiştim, Karan'sa dediğime gülerek herkesi hafife aldığımı söylemişti... ne yazık ki haklıydı. Onu hafife almış, şimdi de köşeye sıkışmıştım.

Rakip bile görmediğim kişinin beni sıkıştırmış olmasının gerçekliği bir tokat gibi yüzüme çarparken sinirle oturduğum koltuktan kalkarak odada yürümeye başladım. Dar gelen dört duvar beni kendi içimde sıkışmaya zorluyordu ve bu damarlarımdaki kanı kaynatıyordu.

OD- Kelebeğin Dönüşü (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin