GEÇİLMEZ

Bölüm 18

Pişttt...

Yine ben geldim. Evet kendi rekorum olan dördüncü bölümü de şimdi itibari ile paylaşmış bulunmaktayım. Bugün bir aksilik olmazsa bir bölüm daha yazmaya çalışacağım. Bundan ötesi yok ya... Ben kendimi hikayeye çok kaptırdım ya siz?

Klasik...

Ne diyoruz?

Keyifli ve bol yorumlu okumalar tatlişlerim...

     Asya sivillere yaklaşmıştı. O sırada yine sağ kolunun yanında tanıdık acıyı hissedince sendeledi. Ama durmadı. Devam etti. Az önce dürbünden gördüğü on beş yaşlarında olan çocuğun yanına gidip onu arkasına aldı. Gelenleri tek tek indiriyordu. Arkadaşları da yaklaşmışlardı. Ateş hattı arasında kalmıştı. Yanında olan diğer siviller arkasına geçmişlerdi.

"Teğmen sen ne yaptığını sanıyorsun?" Diye kükredi Fırat

"Komutanım"

"Başlatma komutanına neden beklemiyorsun? Kendini korumaya al."

"Alamam sivillere yaklaşıyorlar."

"Emir tekrarı yaptırtma asker."

"Anlaşılmadı komutanım." Asya kendine göre bir kaçış yolu bulmuştu. Zaten gelmek üzereydiler. Ama kolundaki acı artıyordu. Tüfeğini tutmak git gide zorlaşıyordu. Komutanına şöyle sağlam bir azar yiyeceğini biliyordu.

"Teğmenin yanına doğru ilerleyin.""

"Emredersiniz komutanım." Asya'nın yanına ilk ulaşan Derman olmuştu.

"Dönüşte sağlam bir azar işiteceksin."

"Çok umurumda değil. Önce geldim diye niye bekleyeceğim."

"Saçmalama." Bir yandan da gelenlere mermi yağdırıyorlardı. Timin diğer üyeleri oraya geldiklerinde ortalık nerdeyse temizlenmiş sayılırdı. Sivilleri bir kenara çekmişler yanlarında olan askerler etraflarında kuş uçurtmuyorlardı. Fırat koşar adımlarla Asya'nın yanına geldiğinde bir gariplik olduğunu hemen fark etmişti. Tüfeğini tuttuğu sağ eli o kadar güçlü değildi.

"Sen yaralandın"

"Önemli bir şey değil komutanım." Derman komutanını duyunca hemen yanına gidip yarasını kontrol etmeye çalıştı. Ama Asya rahat durmuyordu.

"Bıraksana lan."

"Kızım rahat dur. Bir bakayım şuna." Asya tüfeğini yanına koyup silahını çıkardı. Tek eli ile ateş etmeye devam etti.

"Allah'ım sen akıl fikir ver." Fırat

"Sivillerin yanına getir şunu ve pansumanını yap" Diye bağırdı Derman'a

"Emredersiniz komutanım." Asya'yı kolundan sürükleyerek bir yere oturttu. Kurşun yarasını kontrol ederken arkadaşının yüzünden canının yandığını anlamıştı.

"Her seferinde nasıl başarıyorsun bunu."

"Bilmiyorum."

"Bir seferde yaralanmadan dön."

"Tertip bu sefer başım fena dönüyor." Derman iyice kontrol edince kurşunun hala içeride olduğunu gördü.

"Döner tabi. Kurşun içeride."

"Eyvah. Komutan iki katı kızacak."

"Haksız mı?"

"Sus, sus duymasın." Tüm tehlikeli unsurlar etkisiz hale getirilmişti. Tim üyeleri adamları kontrol ediyor silahlarını yanlarından uzaklaştırıyorlardı. Fırat Asya'nın yanına gittiğinde kaşları çatıktı.