GEÇİLMEZ

Bölüm 11

Piştt..

Ben geldim ve gidiyorum... :)

Klasik...

Ne Diyoruz?

Keyifli ve bol yorumlu okumalar tatlişlerim...

          Üniformasını ilk giydiği günü hatırlıyordu. Etrafında sarılıp onu tebrik edecek kimsesi yoktu. Tüm arkadaşlarının anne ve babası gelmişti ama o yalnızdı. Önünü ilikledi, sırtını dikleştirdi. Gözlerini Türk Bayrağına dikti. Ruhundan dökülen kelimelere bıraktı yalnızlığını.

"Her zaman ve her daim olduğu gibi senin gölgen altında toplanan milletim benim en büyük varlığım. Biliyorum sarılacağım kimsem yok ama bana sarılacak milyonların varlığını bana hissettirdiğin için teşekkür ederim."

Fırat akademiyi birincilikle bitirmişti. Okul hayatı hep başarılarla geçmişti. Onun en büyük hedefi rütbeli bir asker olup bu vatan için savaşmaktı. Sadece kendi anne ve babasının değil. Yetim ve öksüz kalan tüm evlatların intikamı almak için kendine söz vermişti. Yaşıtları dışarıda gezerken o ders çalıştı. Akşam partilerine gitmek yerine zamanını spor salonlarında geçirdi. En iyi askerlerden biri olmak için canla başla çalıştı ve sonunda hedefine ulaştı. Birincilikle bitirdiği akademide tüm komutanlarının gözdesi olmayı da başarmıştı.

İlk görev yeri olan Şırnak'ta acemiliğini tamamlamıştı. Şark görevini tamamlamış olmasına rağmen doğu sevdasından hiç vazgeçemedi. Ve Diyarbakır'da görev almak için dilekçe göndermişti komutanlığa. Anında "evet" cevabı gelmiş göreve başlamıştı. Görev odaklı bir asker olmuştu. Hiçbir sosyal hayatı yoktu. Sadece operasyonlarda dışarı çıkıyor diğer zamanlarını evde kitap okuyarak geçiriyordu.

Zengin bir kütüphanesi vardı. En büyük hobilerinden biri kitap koleksiyonu yapmaktı. Birinci basım olan kitaplarına tüm maaşını verebiliyordu. Lojmanda kalıyor hiçbir şeye ihtiyaç duymuyordu. Yalnız birinin sessiz ve sakin hayatını dibine kadar yaşıyordu Fırat.

YALNIZLIK...

MÜZİĞİN BİLE SENİ DİNLEMESİDİR...

-ÖZDEMİR ASAF-

KANDİL

Kendilerini akıllı sanan kıt beyinliler kendi aralarında sohbete dalmışlardı. Onlar emir verip kendi keyiflerine bakanlardı. Onlar Türkiye sınırlarını kendi kafalarına göre çizmek isteyenlerdi. Birilerinin maşası olup yaptıklarından gurur duyanlardı. Onlar adam görüntüsünde olan şerefsizlerdi.

"Bu haber bize gökten inme gibi oldu."

"Geçilmez timini ilk defa böyle savunmasız yakalayacağız."

"Rütbeli askerlerden birini ele sağ olarak geçirsek ne güzel olur."

"O biraz zor gibi."

"Bence değil. Çakır keyif askerler ne kadar kendilerini toparlayabilirler ki?"

"Onlar uyurken bile vatan dedikleri toprak parçası için savaşabilirler."

"Sende de Türk hayranlığı var galiba."

"Hayır ama TC askeri kadar hazır olan başka bir topluluk görmedim. Adamlar bir bez parçası için canlarını hiçe sayıyorlar. Birde sivillerin hayatlarını kendi hayatlarından önde görüyorlar."

"Bak bunu doğru söylüyorsun. Aynı azimde yirmi adamımız olsa bizi kimse yenemez."

"Fırtına sence bu sefer başarılı olur mu?"