Bip...
Ben geldim. Kısa kısa da olsa ara vermek durumunda kalıyorum. Hikaye oldukça zorlamaya başladı beni. Hastalığımda yeniden baş gösterdiği için konsantrasyon sıkıntısı yaşıyorum. Ama yorumlarınızı sıkı sıkı takip ediyorum. Her hangi bir tutarsızlık fark ettiğinizde bana yazın, yazın ki birlikte düzeltelim. Dualarınızı eksik etmeyin..
BAZEN UZAKLAŞMAK GEREKİR, YAKINLAŞMAK İÇİN...
BAZEN HATIRLAMAK GEREKİR, HATIRLANMAK İÇİN...
BAZEN AĞLAMAK GEREKİR, AÇILMAK İÇİN...
BAZEN ANMAK GEREKİR, ANILMAK İÇİN...
BAZEN SUSMAK GEREKİR, DUYMAK İÇİN...
-ŞEMS-İ TEBRİZİ-
Kader Asya gittiğinden beri odasında yalnız kalıyordu. Operasyon dönüşü yaptıkları tatlı atışmaları bile özlemişti. Önce Asya banyo yapmak isterdi her zaman. Çünkü yattığı gibi uyur ve odanın içi ayak kokusu ile berbat bir hale gelirdi. Her ne kadar bilse de onunla atışmak hoşuna gider, bu yarışı her seferinde yaparlardı. Şimdi Asya'nın dolabının önünde oturmuş dizlerini karnına doğru çekmiş sessizce ağlıyordu. Herkes onun yokluğundan etkilenmişti. Özellikle Fırat Binbaşı bir türlü kendini toplayamamıştı. Ama o da en az onun kadar üzgündü. Aynı odayı paylaşmak bir ömrü paylaşmak gibiymiş. Bunun farkına yeni varmıştı. Biran önce gelmesi için gözyaşları içinde başını yukarı kaldırıp
"Ne olur Allah'ım artık gelsin. Nasıl olursa olsun, kim olursa olsun yeter ki gelsin. Sana yalvarıyorum Allah'ım beni arkadaşıma kavuştur."
Derman hangarda masanın başında boş boş oturuyordu. Yanında kimse yoktu. Gözü, cam dolabın içinde olan, arkadaşının tüfeğine kaydı. O gittiğinden beri arada bir çıkarıp mekaniğini yağlayıp temizledikten sonra yerine koyardı. Operasyon öncesinde herkes oraya bakar ama almaya kimse cesaret etmezdi. O tüfeği en iyi kullanan kişi Asya'ydı. Ve hep öyle kalacaktı.
Tolga ve Aslan ortak alanda yan yana oturuyorlardı. Çay servisi yapan asker gittikten sonra Aslan Tolga'ya bakarak,
"Sence her şey değişecek mi ne dersin?"
"Hiç bilmiyorum Yüzbaşım. İnan ki artık mantıklı düşünmekten bile çok uzağım."
"O zaman birlikte düşünelim."
"Neyi?"
"Neler olduğunu."
"Hadi bakalım başla o zaman." Dedi Aslan
"Teğmen bir yıldır bizlerden uzak. Dağ kadrosunun başına geldiği gibi orada olan hiçbir istihbaratçı kalmadı. Ya infaz edildiler ya da bir şekilde oradan uzaklaştılar. Bilmem kaç gün sonra yapılan operasyonda Binbaşı Fırat kendi isteyerek teslim oldu. Ve yapılan onca işkenceden sonra bir şekilde serbest bırakıldı."
"Bunlar bildiğimiz şeyler Aslan."
"Üzerinden geçmek mantık hatalarımızı engeller."
"Bak o kadar zaman geçti ama dağ kadrosundan kimse ile iletişime geçilmedi. Taki düne kadar. Asya her türlü tehlikeyi göze alarak Fırat ile konuşmaya çalıştı. Büyük bir eylemin gerçekleşmesini engelledi. Oraya yarım saat geç kalmış olsaydık oradan onlarca ölü gömmek zorunda kalırdık." Arkasına yaslanıp ellerini göğsünde birleştirdikten sonra
"Devam et"
"Asya bir şeyleri hatırlamaya başladı. Bunun başlangıcı ne zaman, nasıl oldu bilmiyoruz ama hatırlamaya başladı. Ve askerlik dürtüsü devreye girmeye başladı. O teröristleri bir şekilde o köye geç göndermeyi başardı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇİLMEZ
ActionGeçilmez timinin bayrakları ve vatanı için savaşmalarına birlikte şahit olacağız. Bu hikayede bakalım bizleri neler bekliyor :)