Hacker.

578 67 81
                                    

Öğrenci İşleri/ Wattpaddeki adını bulamıyorum.

Öğrenci İşleri/ Yok.

Siz/ Aaa neden bulamadın ki

Siz/ Oysaki herkes tanır beni

Siz/ Yazık güzel yazılarımdan mahrum kalacaksın

Öğrenci İşleri/ Bulsam okuyacağım da.

Öğrenci İşleri/ Bulamadım işte.

Siz/ OSS

Öğrenci İşleri/ O ne.

Siz/ O Senin Sorunun

"Özge, ne yapıyorsun sen?"

Abimin dibime girmesiyle telefonun ekran kilidini kapattım hemen. Çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Kaşlarımı çattım. Bi evlen de git ya.

"Yapıyorum işte bir şeyler, sana ne?"

"Bana karşı gelme." diye çıkıştığında yerimden kalkıp babaannemin yanına oturdum. Meyve kesiyordu bizim için.

"Gel lan bir de burda konuş." deyip  cadı gülüşü attım. Hahahaha!

"Yine ne oluyor yavrum? Asım sen de torunumla uğraşıp durma. Kız bütün gün ev işi yapıyor. Yaşlandım iyice ben."

"Yapıyorsa yapıyor. İş bul dedim ona!"

Gözlerimi devirdim ağır çekimde. Maksat sinir dozunu arttırmak.

"Şu hareketlere bak!" deyip yanıma geldiğinde babaanneme sokuldum.

"Git, ulan. Yorgunum zaten. Seni dövecek gücüm yok."

Eli saçıma uzandığında eline vururken telefonum parkede sürüklendi. Ve bildirim sesi...

Öğrenci İşleri?

Yerimden hızla kalkıp abimi ittim. Yerinde sendeledi. Hemen telefonu aldım yerden.

"Sen birisiyle mi konuşuyorsun?"

Önceki oturduğum koltuğa kurulup başımı kaldırdım. Çatılmış kaşlarıyla bana bakıyordu. Omuz silktim.

"Sana ne?"

"Lan sen beni sinir mi edeceksin? Dışarı çıktığın yok. Çeşit çeşit insan var. Başını belaya mı sokacaksın? Kim bilir neler düşünüyordur senin için?"

Ofladım.

"Ben ne yaptığımı gayet iyi biliyorum."

Sesini incelterek beni taklit etti. Kaşlarımı çattım.

"Her kimle konuşuyorsan sil, engelle çabuk. Adam dövdürtme bana. Elim pistir, bilirsin."

"Silmem." deyip kınayıcı bakışlar attım. Eli telefonuma uzandığında arkama sakladım hemen. Bi git ya!

"Yarın kahvaltıya Murat gelecek. Erken kalk. Ona söyleyim de öğrensin kimle konuştuğunu."

Sertçe yutkundum. Hacker Murat.

"Hiçbir şey yapamazsınız-"

Aklıma gelenle cadı gülüşü attım. Gerisini Murat düşünsün. Kahve mi yapsam kendime?

"Ne gülüyorsun lan!"

Sıkıntılı nefes verdim. Düş yakamdan ya!

"Yarın görüşürüz."

***

"Murat oğlum, ekmekten de al. Çalışacaksınız siz. Güçten düşmeyin."

Murat, bir dilim ekmekten alıp babaanneme döndü. Yüzünde beliren gülümseme ile gülümserken abimin sesiyle ağzımdaki zeytin çekirdeğini çıkardım hemen. Çekirdek elimden fırladı! Ne?

ŞAKA! - TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin