Gelecek.

261 40 97
                                    

ÖZGE

"Abicik..."

Ekmeğime bal sürüp ballandıra ballandıra yemeğe başladım. Yüzüklü elimle ballı ekmeğimi yiyorum. Ayy gelin oldum iyice. Bal gelin.

"Efendim tosbiğim?" deyip çayını kafasına dikti. Son lokmayı ağzıma atıp yedim. Balı çok seviyorum.

"Fatma Zehra ile konuştun mu?" deyip çayımdan yudumladım. Düşünceli duruyordu. Evlilik teklifinden sonra herkes şok olmuştu ve çok beklemeden gitmişlerdi. Murat'ın babası Alparslan Amca ters ters baktı abime. Bu iş sandığımızdan zor olacak gibi.

"Konuşmadım. Hem konuşsam ne diyeceğim ki? Kızın ilgisi yok benimle."

"Haklısın." dedim rahat tavırda. Ağzıma zeytin attım. Dikkatle beni dinliyordu. "Dün ben Murat ile konuştum yatmadan. Bir çuval inciri berbat etti, dedi. Bir şeyler düşüneceğiz artık senin için."

Zeytin çekirdeğini ağzımdan çıkartıp tabağın altına doğru bıraktım. Taze ekmekten ısırdığımda babaannemin sesiyle duraksadım.

"Tek o kız mı var? Benim torunum yakışıklı, işi de var. Daha güzellerine layık."

Gözlerim abime gittiğinde kaşlarını çattı. Sert çehresi gerim gerim gerilirken boğazımı temizler gibi yaptım. Dikkatimi üzerime toplayım.

"Babaanne-"

"Ben o kızı seviyorum, babaanne. Gönül işlerinde bize karışma. Özge de sözlendi. Saçma sapan konuşmalar istemiyorum. Anlamıyorsun. Sana saygıda kusur etmezken sana saygı göstermeyenlere kulak asıyorsun. Ben gidiyorum."

Masadan kalkıp mutfaktan çıktı. Yerimden hareketlenirken sert çarpan kapı sesiyle kaldım yerimde. Uff babaanne.

Abim bana arka çıktı hep. Yardım etti, mutlu olmam için elinden geleni yaptı. Ben de abim için uğraşacağım. Onun mutlu olmasını, çok mutlu olmasını istiyorum. Hem sevenleri kavuşturmak sevaptır.

"Hepiniz bana düşmansınız. Didiniyorum, yaptığınız muameleye bak."

Gözleri sulandı. Biz şimdi ne yaptık?

"Babaanne biz ne yaptık Allah aşkına-"

"Sus sus. Topla şuraları. Hayırsızlar." deyip yerinden kalktı. Ağır adımlarla mutfaktan çıktı. Ya sözlendim. Bir gün mutlu olayım evde. Güleyim, üzülmeyim, kafam rahat olsun, düşünmeyim artık.

Boş boş masaya bakarken zil sesiyle irkildim. Abim bir şey unuttu desem, sanmıyorum.

Yerimden kalkıp kapıya doğru ilerledim koşar adım. Babaannem salonda oturuyordu. Kapı dürbününden baktığımda gördüğüm kişiyle hücrelerim error vermeye başladı. Tek tek geliyorlar. Tövbe estağfurullah.

Kapıyı açtım. "Hoş geldin, hala." dediğimde ayakkabılarını çıkartıp içeriye geçti. Yüzü sirke satıyor. Salona geçti. Kapıyı kapattım. İçimde kötü his var. Canım sıkılacak kesin. Off yaa off!

"Bu ne demek oluyor anne?! Yangından mal kaçırırmış gibi. Bize de haber vermemişler. Ne kadar mahcup oldum Selda'ya. Oğlan beğenmişti Özge'yi. Varını yoğunu Özge'ye dökecekti. Bir koca kıçını oturtup da bekleyemedi torunun. Bu kız ipe sapa gelmez!"

Koca kıçım mı?

Ne diyor bu be?!

Salona girdim sinirle. Süslü çantasını koltuğa atıp oturdu. Başındaki eşarbı çözüp arkasında topladı. Gözlerini bana çevirdiğinde kaşlarımı çattım.

"Asım olmasa vermezdim zaten, yavrum. Gelecekler dedi, geldiler, yüzük takıp gittiler."

Gözlerim hayretle açılırken babaanneme döndüm. Bana küçük bir bakış atıp kızına döndü tekrar. Sonra cırtlak ses duydum. Allahım beni öldürmek mi istiyor bunlar?

ŞAKA! - TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin