Manevi abi.

407 59 120
                                    

Bu bölümü hamus77 'ye ithaf ediyorum. İthaf etmeyeli epey olmuştu 😘🍓💖

İyi okumalar💕

***

"Özge..."

Ağzımdaki lokmayı yutup başımı kaldırdım. Abim ciddiyetle bana bakıyordu. Tepkisiz yüzüne baktım. Aramızdaki buzları eritmiş değiliz.

"Bugün yanıma geldi."

Aklıma gelenle boğazımı temizledim.

"İt mi?"

Kaşlarını çattı. Umursamadım.

"O lafları ağzına alma-"

"Senin dediğini söylüyorum. Doğru anlamışım."

Derin nefes alıp verdi. Sinirden yüzü kızardı.

"Onunla ilişiğimi kestim. Konuşuyor musun hâlâ onunla telefonda?"

"Bana ağır konuşmandan sonra tek bir mesaj bile atmadım. Hani şu bayıldığım gün var ya. Hastanede uyandığım... O da mesaj atmıyor zaten."

Başını eğip önündeki yemeğine odakladı bakışlarını. Elindeki çatalla yemeği karıştırıyordu. Söyleyecek sözü yok tabii.

"Ne oldu? Sessizleştin." dedim umursamazca. Başını kaldırdı. Babaannem bizi izliyordu.

"Diyeceğimi dedim ben. Bir tane bile mesaj atsın yine döverim onu."

Kendime engel olamayıp güldüm. Sinirlerim bozuldu.

"Sen gül... O ite güveniyorsun ama ne yapacağı belli olmaz. Kolay mı istediğini almak lan. Ufacık... Ufacık bir yanlışını göreyim o itin, senin için aklımda birileri var. Evlendireceğim seni."

Gözlerimi kocaman açtım. Ne?

"Salak mısın abi? Bir dakika..."

Kaşları çatık hâlde bana bakıyordu. Sırıttım.

"Yani ufacık bir yanlışını görmesen Murat'ın, evlenebilirim onunla."

Gözlerini devirdi. Kınayıcı bakışlar atıyordu bana.

"Sen ne çok evlilik meraklısı çıktın. Murat diyor bir de sırıtarak... Seni böyle bilmezdim. Daha abin evlenmedi lan-"

"Evlen. Tutan mı var seni? Bir kız bile getirmedim tanıştırmaya. Allahım ya."

Gözlerimi devirdiğimde babaannemin sesini duydum.

"Evet yavrum. Ben ne zaman gelin göreceğim. Bu gidişle damat hazır da-"

"Babaanne damat deyip durma. O itin ne olduğu belli değil daha. Ondan daha iyileri de var. Şu salak torununun aklı başında olsaydı Murat diye tutturmazdı. Bizim şirket dolu evlenecek adam kaynıyor."

Ben seni var ya-

"Laf etme torunuma. Bismillah de öyle al ağzına torunumu. Kızın üstüne çok gidiyorsun. Bak Asım... Ettiğin laflar hesap etmeden çıkıyor, dikat et."

Gözlerim sulanmak için yer arıyor. Babaannemin konuşması ile birlikte abimin sözleri daha çok ağrıma gitti. Kaşlarımı çattım. Abim umursamazca bana bakıyordu. Sinirlerimi bozuyor.

"İnşallah sırılsıklam aşık olursun da sevdiğin kızın elini rahatlıkla tutamazsın bile. Sabah akşamın o kızı düşünmekle geçer. Aşk acısı çekersin. Çaresi için de bana gelirsin. İşte o zaman anlarsın aşk ne demekmiş. Afiyet olsun."

Dolan gözlerimle masadan kalkıp çıktım mutfaktan. Babaannemin sesi geliyordu kulağıma. Elimin tersiyle yüzümü silip dudağımı ısırdım. Nefret ediyorum senden!

***

ASIM

Şirkete yaklaştığımda park yerinde boş yer aramaya başladım. Köşede bir yer gözüme ilişirken hızlandım. Park edeceğim yere yaklaştım derken tanıdık bir araba yerimi kaptı. Direksiyonu sıktım. Durdum.

Arabadan indi. Yüzünde güneş gözlüğü ile küçük dağları yarattım havalarına giriyor.

Artist!

Nah alırsın kardeşimi.

Yüzündeki eserim yara izleri aklıma geldiğinde sırıttım. Sürün it.

Gözlerimi etrafta gezdirirken arabayı çalıştırdım tekrardan. Bir yer bulsam iyi olacak-

Tak!

Ne oluyor lan.

Hızla arkamı döndüm. Arabama çarpan adam arabadan indi. Ben şimdi senin-

Arabadan indim. Sinirle arkamı döndüğümde gördüğüm kişiyle duraksadım. Sen erkek değil miydin?

Küçük adımlarla çarptığı yere ilerledi. Başını kaldırdığında göz göze geldik. Kaşlarını çattı. Sen kimsin? Nerden geldin?

"Sabah sabah yaşadığım olaya bak! Araba kullanmasını yeni mi öğreniyorsun? Kendine özel şoför tutsaydın." dedi sinirle. Siyah arabasına bakıyordu. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.

"Ne diyorsun sen?! Arabama sen çarptın. Asıl sen kendine özel şoför tut. Kimsin sen lan kimsin?"

"Hadsiz! Kıro! Sen geri geri gittin. Düz yolda ilerliyordum ben!" diye çemkirdi bana. Başındaki siyah örtüyle babaannem aklıma geliyor. Tövbe.

"Kıro mu?" dedim sinirle gülerek. Bir adım yaklaştı bana. Benden kısa boyuyla dikleniyordu bana.

"Hadsiz kısmını kabul ediyorsun yani?" deyip yarım ağız güldü. Kaşlarımı çattım. Sen çok oluyorsun.

"Arabamın eski hâlini istiyorum." dedim sinirle. Kaşlarını çattı.

"Asıl ben arabamın eski hâlini istiyorum. Suçlu sensin. Sen çarptın arabama."

Gözlerimi devirdim. Özge'den alışkanlık oldu.

"Ben onu bunu bilmem. İlk ben söyledim."

Ayağını yere vurdu. Sinirden kızarmıştı. İçimden gülme isteği geliyor.

"Erkek olmasan saçını başını yolardım. Dur sen..."

Ceketinin cebinden telefon çıkardı. Duraksadım. Kulağına götürdü telefonu. Yüzüne gülümseme yerleştirdi hemen.

"Park yerindeyim. Bir hadsiz arabama çarptı, hesabı bana ödetmeye çalışıyor... Evet şu an karşımda... Bekliyorum."

Telefonunu cebine sıkıştırıp başını kaldırdı. Kaşlarımı havalandırıp alayla konuşmaya başladım.

"Hayırdır sevgilin bu şirkette mi çalışıyor? Ziyarete mi geldin?"

Kaşlarını çattı.

"Sanırım bu şirkette sevgilin var senin... Manevi abimi aradım. İcabına bakmaya geliyor."

Umursamadım. Geleceği varsa göreceği de var.

"Geldi işte." dedi gülen gözleriyle. Manevi abisini çok seviyor olmalı. Yerinde hareket etmedi. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişiyle kaşlarımı çattım. Lan.

"Kim o hadsiz? Göster bana kardeşim."

***

Alma garibin ahını, çıkar aheste aheste jdnsjs

Hiç bu kadar heyecanlanmamıştım sanırım skjsj

Asım sen de öğreneceksin bir şeyler 😏

Bu bölümde anket yok. Serbestsiniz jdjs

Düşünceleriniz?

ŞAKA! - TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin