Kardeşim.

306 44 92
                                    

Abicik/ Gelirken ne alayım sana söyle

Siz/ Tavuk

Abicik/ Lan kdbwjsnqkodj

Siz/ Ya ne gülüyorsun

Siz/ Canım tavuk çekti tavuk istiyorum

Siz/ Yanına pilav yapcam

Abicik/ Tamam tamam kızma hemen

Abicik/ Başka?

Siz/ Yok bays kolay gelsin

Abicik/ Ok

Kulağıma dolan zil sesiyle duraksadım. Birini mi bekliyoruz?

Telefonu koltuğa bırakıp üzerime çeki düzen vererek kapıya doğru ilerledim. Babaannem patik örüyordu. Beni gördüğünde konuşmaya başladı.

"Zil mi çaldı yavrum?"

"Evet babaanne. Birini bekliyor muydun?"

Elindeki örgüyü bıraktı. "Yok yavrum. Aç bakalım."

Başımı salladım. Kapının dürbününden baktığımda gördüğüm kişiyle duraksadım. Tekrar zil çaldığında babaanneme dönüp seslendim.

"Halam."

Şaşkınlıkla gözleri aralandı. Doğru düzgün uğramaz buraya. Hayırdır inşallah.

Daha fazla bekletmeden kapıyı açtım.

"Hoş geldin hala." dedim şaşkınlığımı üzerimden atamazken. Ayakkabılarını çıkartıp içeri girdi.

"Ağaç oldum kız. Hoş buldum, hoş buldum."

Baştan aşağıya beni süzdü bi. Bu hâli beni huzursuz ederken kaşlarımı çattım. Bir şey demeden salona geçti. Kapıyı kapattım. Acaba ne çıkacak?

"Nasılsın anne? İyi gördüm seni."

"Hoş geldin, kızım. İyiyim iyiyim."

Tekli koltuğa kuruldu. En iyisi çay suyu koyayım. Salondan çıkmak için niyetlendiğimde halamın sesiyle duraksadım.

"Özge nereye kaçıyorsun kız? Az otur konuşalım."

"Çay suyu koyacaktım. İçeriz." dedim ne var bunda dermiş gibi. Süslü çantasını kucağına koyup eliyle karşı koltuğu işaret etti.

"Boş ver çayı. Gel otur konuşalım."

Canıma minnet. Oturdum koltuğa.

"Hayırdır kızım acelen mi var? Koysaydı torunum. Her gün gelmiyorsun ya."

Babaannemin laf çarpmasıyla içten içe güldüm. Dobra kadın.

"Arkadaşımın günü var, anne. Yarım saate çıkarım."

Hiç gelmeseydin.

Baştan aşağıya tekrar süzdü beni. Kilo aldığımı falan mı anladı acaba? Üzerimdeki tişörtü çekiştirdim biraz. Göbeğim belli olmasın.

"Ee anlat bakalım Özge. Neler yapıyorsun görüşmeyeli?"

Yeni çalışmaya başlama planlarım var. Onun üzerinde uğraşıyorum.

"Hiç öyle. Babaannemle evde takılıyoruz." deyip gülümseyerek babaanneme döndüm. Gözlerini kapatıp açtı bütün tatlişlığıyla.

"Belli... Otura otura bir yerlerini büyütmüşsün. Kilo fışkırıyor her yerinden."

Kocaman açtığım gözlerimle önüme döndüm. Sertçe yutkundum. Ne?

"İşe güce de bakmıyorsun. O kadar iyi üniversiteden mezun oldu dedik, göğsümüzü kabarttık. Çalışıp ettiğin yok. Homini gırtlak yapmışsın." dediğinde sızlayan burnumla kaşlarımı çattım. Sinirden ellerim titriyor.

"Evdeyim diye boş mu duruyorum ben? Mezun olduysam kendime oldum. Göğüsünüzü kabartmayaydınız. Kabart diyen mi oldu? Abim çalışıyor, ben de yiyorum. İstersem az yerim, istersem çok yerim. Kilo verip alırım, kilo alıp veririm. Seni ilgilendirmez."

Eliyle ağzını kapatıp kınayıcı bakışlar attı.

"Aaa! Dili pabuç kadar olmuş. Buraya senin iyiliğin için geldim, ettiğin laflara bak. Utan utan. Anne hep sen yüz verdin bunlara."

"Senin iyiliğini isteyen mi var lan. Varlığın yokluğun belli değil-"

"Torunum sakin ol." dedi babaannem uyarır sesle. Kızına döndü. "Ne demeye geldin Sümbül?"

"Torunun evde boş duracağına evlensin. Talip var. Hep sen çektin bunların kahrını. Asım'ın da evleneceği yok. Erkek, başının çaresine bakar. Yaşı ilerlediğinde kimse almaz bunu."

Sinirden gözlerim acıyordu. Boğazımda oturan bir şey var, geçmiyor. Art arda ettiği laflar, onu umursamasam da ağrıma gidiyor. Evdeyim diye boş mu duruyorum ben!

"Vakti gelince evlenir. Ben çay suyu koyayım."

Ne çay suyu ya?

Babaannem yerinden kalktığında sulanan gözlerimle yerimden kalkıp çıktım salondan. Babaannem konuşsa da dinlemedim. Odama girip kapıyı kapattım sertçe. Kendimi yatağa atıp ağlamaya başladım. Yaşattığınızı yaşayın!

***

"Evde bir de çay mı içti?!"

Duyduğum sesle sıçradım. Başım ağrıyor. Ayy fena oldum ben.

"Kızım benim. Yavrum neden böyle yapıyorsun? O kadar yol gelmiş-"

"Ne yolu babaanne? Allah aşkına iyi misin sen? Altında arabası var. Doğru düzgün arayıp sormuyor bile. Canını sıktı değil mi kardeşimin? Beni deli etmek istiyorlar. Anam babam öldüğünde de böyle yaptılar. Kardeşimi harcatmam kimseye lan!"

Yataktan doğrulmaya çalışsam da başımın dönmesiyle gözlerimi kapattım. Karnımda ağrı vardı. Belimi hissetmiyorum. Kalkamıyorum.

"Torunuma ben baktım. Sen de küçüktün daha. Ağır laf ediyorsun, Asım. Halan doğru söylüyor. Evde kala kala tuhaf oldu. Çalış da diyemiyorum. Allah razı olsun, ev işlerinde yardım ediyor ama sabah akşam telefon elinde. Bir şeyler yazıyorum, deyip duruyor. Murat ile mi konuşuyor, bilmiyorum ki."

Bunları babaannem mi söylüyor?

"Babaanne kızın seni doldurmuş, gitmiş. Şu an aklı başında konuşmuyorsun. Murat ile aynı şirketteyiz. Hayvan gibi çalışıyor. Hem... Konuşuyorlarsa konuşsunlar. Yabancı mı, tanıyorum Murat'ı ben."

Ne?

"Talip varmış." dedi babaannem. "Murat'ı severim ama seviyorsa istemeye gelmedi hâlâ. Ben kötülüğünüzü düşünmüyorum yavrum. Murat bizim kızı oyalıyor olmasın. Bu zamanda kimseye güvenilmiyor."

"Ben karşı durdum, yoksa gelecekti. Bunları biliyorsun. Ne diye konuşuyorsun? Konuşmaya devam etmek istemiyorum, babaanne. Kalbini kırmak istemiyorum." dedi kırgınlıkla abim. Duvara dönüp burnumu çektim. Canım acıyor.

Kapı tıklatma sesiyle çarşafı üstüme çekip gözlerimi kapattım. Sonra abimin hüzünlü gelen sesi doldu kulaklarıma.

"Öncesinde olduğu gibi seni ellerimden almalarına izin vermeyeceğim."

***

Özge'nin yeni çalışma planları varmış arkadaşlar ndnsn

Ne duygusal bir bölüm oldu böyle. Özge'leri üzmeyin. Onlar iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Sonra çakıldığınızda nerde hata yaptım dersiniz, haberiniz olsun. Sözüm meclisten dışarı. Almak isteyen alsın.

A💞S💞I💞M  hakkında düşünceleriniz👉

Ne güzel tavuk pilav yiyecektik. Hala linçleme yeri jdnsj👉

Boş verin ya Allah'a havale ediyoruz.

Babaanne favoriliğin sallantıda umarım gönlümü alırsın yani Özge'nin gönlünü jsnsn

Ben bu çalışmada bir tuhaflaştım, farkında mısınız?

Yorumlarınızı bekliyorum ❤️

Görüşürüz inşallah 💞

ŞAKA! - TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin