Misafir.

248 31 34
                                    

FATMA ZEHRA

"Evet boğazdan çıkacak o harf, çok güzel."

Hediye abla, ayın harfini çıkarttı tekrar. Evet oluyor.

"Tekrar edelim harfleri. Bazen çıkış yerlerini unutabiliyoruz. Kur'ân'a geçtiğinizde, okudukça daha iyi oturacak inşallah."

Memnun hâlde teşekkür edip güzel dileklerde bulundular bana. İyi ki Allah'ın kelamını öğretiyorum. Çok mutlu oluyorum. Elhamdülillah.

Kurstan çıktım. Dün Özge ile konuştuk telefonla. Asım'ın işe odaklandığını, gözünün işten başka bir şey görmediğini söyledi. Özge'nin bir sinirli bir keyifli hâli ile konuşmamızı bitirdik. İşinden memnun olduğunu söyledi. Yoğunluktan yorgun oluyormuş ve aynı işler yapmak onu sıkıyormuş ama. Kendince planlar yapıyor. Ufaktan düğün hazırlıklarına başladılar Murat abimle.

Arabama binip eve doğru sürdüm. Keşke birine gerçekten güvenebilsem? Biz insanlar olarak her şeyi zorlaştırıyoruz. Evlilik gibi. Dualarla isteyip Rabbimize güvenmekte mesele. Kitaplardaki, dizi-filmlerdeki aşklara özeniyoruz. Herkesin hayatı farklı ve yaşayışımıza göre şekilleniyor her şey.  Samimiyetle dua ettiğimizde Rabbimiz gönlümüzdekini, özümüzün istediğini verecek. Özlediğimiz sevgiyi verecek. Nasip diye bir şey de var. Anahtar, dua bence. İstemekte. Nasıl istiyoruz, onu sorgulamak lazım. Dua almak da önemli. Her şey bir şekilde oluyor ama nasıl olduğu önemli. Rabbim gönlümüzü hoş edecek, hayatımızı aydınlatacak eşler nasip etsin hepimize. Amin.

Kırmızı ışık yandığında durdum. Gözlerimi trafiğe çevirdim. Çok araç yok. Yoldan formalı çocuklar geçti tek sıra hâlinde. İlkokul öğrencileri olmalı. Gülümsedim. Trafik ışıklarına küçük bir bakış atıp tekrar onlara döndüm. En son bir adam diğer çocuklardan daha ufak çocuğun elinden tutmuş hâlde geçti karşıdan karşıya. Adamın yüzüne baktığımda tanıdık geldi yüzü. Anlamak istercesine kaşlarımı çattım.

Market arabası?

Korno sesleriyle irkildim. Trafik ışıklarına baktığımda yeşil yandığını fark ettim. Vakit kaybetmeden arabayı sürdüm. Gözlerim çocuklardaydı. Yeşilliğe doğru ilerliyorlar. Önüme döndüm sonra. Çok tatlılar.

***

Eve geldiğimde mis gibi kokular burnuma doldu. Koşar adım mutfağa gittim. Annem döktürmüş yine.

"Selamün Aleyküm, anne. Ben geldim!" dedim sevinçli hâlde. Annem güldü.

"Aleyküm selam, kızım. Hoş geldin. Hadi çorbayı karıştır."

Daha yeni geldim ama olsun. Kızlar, annelerine yardım eder.

Elinden kaşığı alıp karıştırmaya başladım. Şimdi yüksek sesle şarkılar söyleyip oynamak isterdim ama yorgunum. Anneme döndüm.

"Bugün misafirimiz var." dedi annem bana dönerek. "Kim?" dedim merakla. Önüne döndü annem.

"Bilmiyorum. Babanla gelecekler."

Tuhaf bir şekilde pek önemsemedim. Babam çalıştığı yerde arkadaş edindiği birini getirecek herhalde. Merakım ağır bassa da tuttum kendimi. Görürüz elbet.

***

Zil sesiyle üzerime çeki düzen verip kapıya doğru ilerledim. "Ben baktım anne!" dedim rahat tavırda. Annem mutfaktaydı hâlâ. Padişah mı geliyor, anlamadım.

Kapıyı açıp kenara geçtim.

"Hoş geldin baba-"

"Hoş buldum, kızım. Selamün Aleyküm."

Gördüğüm kişiyle gözlerimi kocaman açtım. Şaşkın gözlerle bir süre bana bakıp gözlerini kaçırdı. İrkildim. Market arabası?

"Kızım selam verdim." dedi babam boğazını temizleyerek. Kıpkırmızı çıktığıma yemin edebilirim. Kapıyı biraz daha açtım.

"Aleyküm selam." dedim içime kaçmış sesimle. İçeriye geçtiler. Arkalarından bakakaldım. Annemin komutuyla kapıyı kapatıp mutfağa geçmiştim bile.

"Fatma, kızım... Hadi yemekleri koyalım."

***

Düşünceleriniz?

Ayy neler oluyor 🤭

Kendinize iyi bakın. Kalbinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz :)

AşkNedir?

ŞAKA! - TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin