Kimliğimi henüz açığa çıkaramasam da ordunun başına doğru dük ve Chris'le yürüdüm.
Chris'in birlikleri de sıradaydı.
Ben bir gölge olarak orada kaldım. Ve dük konuşmaya başladı.
-Bu gün her şeyi değiştireceğimiz gündür! Unutmayın ki imparatorluk sorumsuz bir canavarın eline düşmek üzeredir ve bu canavar imparatorluğa fakirlik ve zulüm getirecektir! Siz ve yapacaklarınız aileleriniz ve kalan herkes içindir! Bu sorumluluk sizin!
Canınız geleceğimiz için bir kılıç ve onu kullanmaktan çekinmeyin!Ordu heyecanla ayaklarını yere vurdu ve selam verdi.
Önümde ince bir şekilde hazırladığım planın ana hattı duruyordu.
Kızıl ışık gözlerimin önüne geldi.
Chris bu sefer konuşmaya başladı.
-Veliaht ve imparator barış anlaşmasını masum adamlarımızı öldürerek ve hapsederek bozdu! Biz ki yıllardır rüzgarımızı estirmiş büyük bir klanız buna müsaade vermeyeceğiz! Daha sözünde durmayan bu baştaki adamlar indirilmeli!
Birkez daha yüksek sesler çıktı.
İnanılmaz coşmuş bir ordu vardı önümüzde.
Herkes balodayken ordunun başında Chris ve dükün en güvendiği adamları duracak.
Bütün bu yaygaranın arasından üç kişi geldi. Ariel, Amy ve Lucius.
Lucius her zamanki ifadesiyle yürüyordu.
-Tsk bizi beklemediniz bile.
-Hazırlanmanız için gelmemenizi söylemiştim...
-Ahh ve ben de aynen öyle yapıyordum ta ki bu adamla karşılaşana kadar.
Arkadan bir kaç kişi bize doğru yürümeye başladı.
Bunlar lord Lloyd ve diğerleri?
-Onların burada ne işi var!?
Lucius ellerini havaya kaldırdı.
-Haha sakin ol. Olay şu şekilde gerçekleşti, Bu gördüğünüz adam evlenmek istediğini imparatora bildirdi ama imparator onu reddetti ve başka bir kişi ayarlamaya çalıştı.
O adamın gerçekten aşık olduğunu biliyorum.
-Kendisi bir yol bulmak için bana geldi ve ben de onu öldürmek için bize katılmayacağını sordum.
... Yani öylece...
Lloyd öne çıktı.
-İmparator onun ayarladığı kişiyi reddedince sevdiğim kadını öldürtmeye çalıştı... Yardım etmek istiyorum.
-Olmaz. Senin bir çocuğun olacak ölmene izin veremem.
Acı dolu gözlerle bana baktı. Sakın deme...
-O...o ağır yaralandı ve bebek, o kurtulamayabilir.
Sesi ve elleri titriyordu.
Gözleri nemle kaplıydı ve buna rağmen bir savaşçının onuru ve duruşu üstündeydi.
-Bu nedenle size katılmama izin verin!
Ne diye bilirim ki?
İmparator ve veliaht düşecek çünkü çok fazla düşman edindiler.
Kafasını aşağı eğmiş olan Lloyd'un yanına gittim ve omzuna elimi koydum.
-Bu bizim savaşımız. Ölmeyeceğine söz ver.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Sahip Geri Döndü
Historical FictionZengin Kont ailesinin tek kızı öldürüldü. Ama onun adına üzülen yoktu. O ona olan nefreti anlamadı. Bir gün gözünü bir hayalet olarak açıncaya kadar. Kendi bedeninin başkası tarafından hareket ettirildiğini gördü ve onun için üzüldü. Ama çok yakında...