Bölüm8 Anneyle Baş Başa

2.3K 225 24
                                    

Olabildiğince ağır adımlarla ilerledim.

Kim azar yemeye gönüllü olarak gider ki? Her neyse az kaldı.

İmparatordan nakit kopardıktan sonra düğünden tam önceki gece yok olacağım.

Böylece veliaht ortada kalabilir.

Önceki kızın dediklerine göre ben en büyük kötüydüm ve diğerleri sadece... anlarsınızya çerezlik kişilerdi.

Kötü olmadığım noktasını hala savunsam da sanırım fena değilim ha?

Ona göre ben veliahta çok aşıktım ve gözüm dönmüştü.

Tamam onu sevdiğim doğru olsa da her zaman bir velaiht prensesin onurunu korudum.

Aşkımı açık bir şekilde göstermek benim bir zayıflığım olacaktı. Ama sonuçta öldüm ve bir şey farketmedi.

Annemin odasından içeri girdiğimde selam verdim.

Annem yanına doğru gelmemi işaret etti. İşte geliyor.

Sakin ortamda dediği gibi oturdum ve annem tüm herkesi dışarı gönderdi.

Bu ortam tüylerimi diken diken ediyor. Bir süre birbirimize bakıştık. Aslında annem de fena görünmüyor deği...

-Aisha Persilian.

Tam adımı söyledi. Annecim tam da güzel olduğunu düşünüyordum.

Dur... Bu doğru daha önce saygı ve daha fazla şeylerden ötürü yüzlerine doğru düzgün bakmıyordum.

Saçma diye düşünmeyin, yüzlerine baksam bile onları hiç bir filtreden geçirmedim veya yargılamadım.

Annemle oldukça benziyoruz. Tek farkı saç rengi.

-Evet annecim.

-Bu gün ortadan kaybolmanın nedenini açıkla.

-Haha... Şöyle oldu ben cadde de yeni bir terzi açıldığını duydum ve gitmek istedim. (Oyunculuk modu: Aktif) ama yoldaki zalim ve zalim iki haydut beni durdurdu. Benden tüm paramı dökülmemi yoksa...beni...beni öldüreceklerini söylediler!

Yalan var mı? Hayır, ben tamamen gerçekleri konuşuyorum.

-Yani iki haydut sadece paranı alıp gitti ve sana zarar vermedi.

-Bu... büyük bir şanstı. Neyseki kurtarıcım onlar paramı alıp beni köle pazarında satmak için tutmaya çalıştıklarında yetişti ve beni onların elinden kurtardı.

-Haah...

Gerçeği biliyor. Kaçanın ben olduğumu. Neyseki zehirleri saklamak ilk işim oldu.

Doktor beni kontrol etti ve ben zehirleri sakladıktan hemen sonra hizmetçi girdi.

Neyseki annem kendini rezil duruma düşürebilecek hiç bir hamle yapmaz.

Bu olayı araştıracaktır. Ama gerçeği bilse dahi hizmetçilerin duyabileceği bir sesle beni azarlamas.

-Aisha. Bu gün olanlar kimin hatası bilmiyorum ama bunda senin de bir payın var.

Annesi gibi kızı gibi.

-Aklında her ne var ise vazgeç. Buna izin vermeyeceğim.

Sahte bir kahkaha patlattım.

-Annecim ben ne planı yapabilirim? Düğünüm çok yakın ve ona en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyorum lakin... Bu gün olanlar ben de büyük bir yara açtı ve şuan titriyorum.

Ne demek istediğimi biliyordu.

-Demek çok yorgunsun o zaman bir hafta boyu dinlen. Dışarı çıkma çünkü yorulabilirsin. Aksi takdirde sana daha fazla doktor bulmalıyım.

Demek bir haftalık oda hapsi. Katlanılabilir.

Annemin dediği gibi dinlenmek için odama gittim. İmparatordan büyük bir meblağ koparmayı planlıyorum.

Bahsettiğim balo iki hafta sonra.

Mücevherleri şuan satamam evet ama uzak bir yerde satarsam annemin kulağına ulaşmayacaktır. Özellikle farklı biriysem.

İmparatordan alınan parayla güzel bir ev, yolculuk masrafları ve uzun bir süre yetecek paraya sahip olacağım.

Bahsettiğim kişiyle anlaşmanın ilk adımı için de yetecektir. Olmazsa bu mücevherleri kullanmak zorunda kalacağım.

Aynı zamanda gizliden gizliye para çalıyorum kontluktan.

Şimdi oldukça merak ettiğim şey düğün sabahı herkesin yüzü olacak. Beni terk eden insanları bu sefer ben terk edeceğim.

Aynı şey değil biliyorum ama bu benim küçük intikamım.

Kendime bir dükkan açacağım ve ülkenin her yerinde bir zincir oluşturacağım.

Bu benim hedefim. Tüm geleceği biliyorum ve kaderimi değiştireceğim.

Ben o kız gibi değilim.

Sürekli gülümseyerek insanları affedemem.

Ben o kız gibi değilim.

Bana ait olmayan dünya da mutlu olamam

Ben o kız gibi değilim

Ne onun kadar saf ne onun kadar şanslıyım

Ben o kız gibi değilim

Ben kara kışta açlık ve susuzluktan bir kıvılcım ateşte ısınmak için kıvrılırken öldüm.

Hayatın gerçeklerini gördüm.

Terk edilmenin acısını gördüm.

Ben ölümün karanlığını ve güneşin en parlak parladığı halini gördüm.

Ayın en dipte olduğu zamanı ve geri yükseklişini gördüm.

Gözyaşlarının bir nehir, ve çığlıkların bir hiç olduğunu gördüm.

Yalnızlığı ve terkedilmişliği gördüm.

Ve ben o kız gibi değilim.

Ben tükendim.

Ben bittim.

Şimdi tekrar umudum yeşeriyor ve gördüklerim bana yol gösteriyor.

Ben o kız gibi değilim ama onun kadar mutlu olabilirim.

Kaderim bana ve sadece bana ait.

Kaderim benim, geleceğim benim

Mutluluk...o da benim!

_________
Yazar:Villainesssss

Uykum var. Ama iki bölüm atcam dedim yani... Her neyse bu ikinci. Herkese iyi geceler ꒰⁠⑅⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠꒱⁠˖⁠♡

Gerçek Sahip Geri Döndü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin