Bölüm90 Düğün(2)

846 100 25
                                    

Bu kötü...bir anda bir sürü muhafız ileri yürüdü.

İlk başta fazla kışkırtmamalıydım ama daha pek bir şey de yaptım denemez yapacaklarımın yanında.

-Durun bir dakika!

Yüksek sesle bağırdım.

-Görüyorsunuz soylu kardeşlerim sırları açığa çıktığı için beni yok etmeye çalışıyorlar... Siz bu tiranlığa ses çıkarmayacak mısınız!?

İmparator tekrar bağırdı.

-Emirlerime karşı mı geliyorsunuz çabuk yakalayın!

... Kaçmalı mı? Chris'e döndüm.

Dük kenarıdan izliyor ve bir daha ki hamlemizi bekliyor gibiydi.

Chris öne çıktı.

-Majesteleri! Anlaşmamızı bozduğunuz yetmiyormuş gibi gözlerimin önünde tekrar anlaşmayı çiğniyorsunuz!

İmparator şaşkındı.

Muhafızlar imparatora döndü ve ses gelmeyince durdular.

-Ne anlaşmasından bahsediyorsun!?

Chris daha önce imparatorun huzurunda bulunmadı. Babası anlaşmayı yapan kişi olduğundan beri.

-Beni tanımasanız bile babamı iyi tanıyor olmanız gerekir! Bunca zaman Bungala da sessizce yaşadık...

-Yoksa sen...

-Evet ben örgütün yeni sahibiyim!

-Anlaşmayı bozmakla neyi kastediyorsun! Bir anlaşma bile yoktu en başta.

Tabi ki aristokratların önünde reddedecek.

Anlaşmanın bir maddesi gizlilikle ilgiliydi ama anlaşma çoktan bozuldu.

Chris imparatorun mührün basıldığı belgeyi çıkardı ve gösterdi.

-Sen...

İmparatorun dili tutulmuştu ve çok kızgındı. Aristokratlar ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Birisi ne olduğunu bağırınca her şey açığa çıktı.

-Yoksa bahsettikleri örgüt bundan onlarca yıl önce imparatorluğu etkisi altına alan...

Ve adam yanındaki tarafından susturuldu. Ama herkes çoktan anlamıştı.

Akıllarda ki tek soru anlaşma ne üzerineydi.

-Sevgili 'adil' imparatorunuzla onun tahtta olduğu süre boyunca bize ayrıcalıklar vereceği ve buna karşılık bizim onunla illegal işler yapmamız karşısında anlaştık. Maddelerden birinde herhangi bir adamımın öldürülmeyeceği ya da esir alınmayacağı yazıyordu ta ki veliaht prensin şövalyeleri askerlerimi öldürüp zindanlara atana kadar!

İmparator veliahta keskin bir şekilde döndü.

Ne olduğunu bile bilmeyen Veliaht şaşkındı. Belli ki imparator bu anlaşmayı tamamen gizli tutmuş böylece tüm krediyi kendisi almış.

Ama Chris durmadı.

-Ve şimdi bile gözümün önünde anlaşmaya karşı geliyorsunuz!

İmparator kızgındı ve bağırdı. Artık her şey ortaya çıktığından reddetmek mantıksız olurdu.

-Sana dokunmadım bile nasıl anlaşmayı çiğnemiş olabilirim!?

-Aisha da örgütün bir üyesidir! Ona dokunamazsınız!

Ve şaşkın olan aristokratlar artık ne hissedeceklerini şaşırmış bir halde kaldılar.

Benim yapabileceğim bir şey yok örgütün sahibi o. Üye olduğuma karar verdiyse öyledir. Heh.

Her şey fotoğraflanırken insanlar çoktan dedikodusunu yapmaya başlamıştı.

Belli ki bu günden sonra imparatorluktaki tüm dengeler değişecekti.

Chris tekrar konuşmaya başladı.

-Anlaşmayı bozdunuz majestleri yani artık sessiz kalmayacağız.

Sonra aristokratlara döndü.

-Halkından gizli saklı anlaşma yapan bir imparator düşünün. Komik olan tarafı anlaşmayı bile yerine getirememesi.

İmparator bu sefer kararlı bir biçimde ayağı kalktı.

-Siz ikiniz imparatora hakaret ettiniz sizi idam dahi edebilirim! Muha...!

Tekrar gariban muhafızlara bağıracakken kapılar açıldı. Bir asker içeri girip bağırdı.

Çok talaşlı görünüyordu ve acil haberi yetiştirmek için sesi çıktığı kadar bağırdı.

-Ma... Majesteleri saldırı var!

İmparator üst üste gelen saldırılar karşısında bir yenilgiye uğradı.

-Neden bahsediyorsun!? Ordu geliyor mu?

-Majesteleri bilmiyoruz.

-Ne demek bilmiyoruz!?

-Bir sorun var gibi duruyor ama düşman giderek alanı daraltıyor.

İmparator kaçmak için ayağı kalktı.

-Buradan gidiyorum!

İşte sorumsuz imparator.

Tüm soylular isyan etti.

Neler oluyordu? Ya da imparatorları neden onları terk ediyordu?

Ama asker bağırdı.

-Majesteleri kaçamazsınız etrafımız sarıldı ve gizli geçitlerin çıkışları çoktan kapatılmış gibi görünüyor!

Tabi ki eski bir imparatoriçe olarak gizli geçitleri biliyorum.

-Ne...?

İmparator tahtına çöktü.

Soylular burayı boşaltmaya çalışıyordu.

Ama buna rağmen veliaht bağırdı.

Parmağını bana doğrulttu ve sözlerini bana yöneltti.

-Bu.. bunların hepsi senin yüzünden! Sen yaptın değil mi!?

Henüz bunu söylememem gerek.

-Ne... Tabi ki hayır? Ben sadece düğüne gelmiştim.

Lucius hala her şeyi çekiyordu.

Veliaht kaçamayacağını biliyordu.

Muhafızları topladı ve bizi öldürmelerini emretti.

-Canlı çıkmalarına izin vermeyin!

Ama Dükle Chris onları çok rahat bir şekilde yendi.

-Tsk.

Ama o sırada kimsenin hesaba katmadığı biri oraya çıktı.

-Ronald!?

_________
Yazar:Villainesssss

Gerçek Sahip Geri Döndü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin