Bölüm28 Kardeşten Gelen

1.9K 212 131
                                    

Kuşu içeri aldım. Kuşun ayağına bir mektup bağlıydı.

Kuşu ayağındaki notu aldıktan sonra kafese koydum.

Mektubu açarken kağıttan gelen kokuyu içime çektim. El yazısı ve kokuya bakılacak olursak bunu yazmak için uğraşmış olmalı.

Sevgili abla

Geç cevap için üzgünüm. Annem ve babam beni fazlaca izlediğinden en sakin zamanı gözledim.

Evden kaçmana sevindim ve ne olur ne olmaz diye zarfa bir miktar para koydum. Biliyorum fazla bir şeye yetmez ama yardımcı olmak istedim.

Bahsettiğin işte başarılar diliyorum ama kendinizi fazla zorlamayın. Ailenin başına geçtiğimiz müddetçe sizin ve şahsımın birlikte rahatça yaşamasını sağlayacağım.
En yakın zamanda görüşmek üzere.

Kardeşiniz Raphael

Fazlasıyla tatlı olan bu mektuptan sonra neşem yerindeydi. Daha güzel bir gün olamaz sanırım.

Uzandım ve düşünmeye başladım.

Sanırım bir şekilde her şey halloluyor. Yani... İş iyi gidiyor ve yakın zamanda çok daha iyi yerlere geleceğiz.

Bu da çok uzak olmayan bir tarihte tekrar aristokratların arasına gireceğim anlamına geliyor.

Bunu çok istediğimden değil maksat veliahtın zavallı halini yakından izleyebilmek ve onu daha sert tekmeleyebilmek.

Düşerse bile benim durmam için bir sebep olmayacak ve şuan çok kötü tökezledi.

Yani düşene ben de bir tekme atacağım.

Şimdi düşününce bana en küçük bir sıcaklık göstermiş olsaydı belki de hala onun peşinde koşuyor olurdum. Bu çok daha acınası.

Yine de bir şeylerin farkına varmak da bir şeydir.

Ah her neyse.

Gözlerimi kapattım ve büyük ihtimalle yorucu olacak başka bir sabah kalktım.

İş zamanı.

*****İmparatorluk sarayı bir kaç gün önce süper dörtlü bir arada

-Bu iş böyle olmayacak (C)

-Majesteleri soylular bir açıklama istiyor ve halkta meraklanıyor. (R)

-Hala bulunamadı... Başına bir şey gelmemiştir değil mi? (K)

-Bilmiyorum bilmiyorum! En uygun aday oydu! Düklerin kızları çoktan nişanlı ya da evliler ve diğer aileler yeterince prestijli değil. Ya da kızları yeterince eğitimli değil. (C)

-Çok ironik ona bu kadar ihtiyaç duyduğunu bilmeme rağmen onu kenarı ittin. Şimdi acı çekmen normal. (K)

-Hey her toplantıda bu lanet duyarı kasmayı bırakır mısın? Çok mu iyisin? Asıl yıllarca en yakın arkadaşmış gibi davranıp onu en çok inciten sendin bu yüzden ağzından o kelimelerden duymak istemiyorum!(C)

-Tsk! (K)

-Tartışmak bir işe yaramayacak. Bu ara yeni bir dedikodu çıktı belki de son şansımız. (R)

-Anlat. (C)

-Duyduğuma göre yeni bir bilgi loncası kurulmuş ve çok acayip şeyler biliyorlar. Belki onlar bir şey söyleyebilir.(R)

-Biliyorum bir şifreye sahibim. Ama umursamamıştım. (C)

-Oaraya gitmeyi denemelisiniz. (R)

-Hah. Gitsen ne olacak onu geri mi getireceksin? (K)

-Bu açık değil mi? (C)

-O istemiyorken bile onu getirmek... gerçekten fazla düştün...(K)

Ariel kenarıdan izliyordu ve ses çıkarmıyordu.

Derin düşüncelere dalmıştı.

Normalde sevgilisi başkasıysa evlenmek için bu kadar ısrarcı olan biri böylece durmaz, duramaz.

Yine de bu gariplik şuanlık tamamen göz ardı edilmiş gibiydi.

Tartışma giderek doruğa ulaşırken kapı çalındı.

Veliaht sinirle bağırdı.

-Size rahatsız etmeyin dediğimi hatırlıyorum!

İçeri giren May'di.

Masum ve masum görünüyordu. İri gözleri beklenmedik azarlama ile yaşlarla dolmuş yanakları kızarmıştı.

Her neyse basitçe kendini acındırma çabası içindeydi.

-Ben sadece... Çay ve atıştırmalık getirmiştim.

Ama bu durum kimsenin umurunda değildi.

Veliaht kafasını ovuşturuyordu ve ona bakmak için kafasını bile kaldırmadı.

-Olduğun yere bırak ve git.

-A...ama majestleri...

-Dediğimi yap!

Yüksek sesten sonra tekrar ürkek görünüme büründü ve histerik bir şekilde odadan çıktı.

Odadan çıktığında masumiyetten eser yoktu daha çok kızgın gibiydi.

-Tsk. Beni azarladı... İnanılmaz gerçekten inanılmaz.

Siniri katlanmaya devam etti ama sesini çıkaramadı.

İçeride Raymond anlatmaya devam etti.

-Eğer buradan da bir şey çıkmazsa Leydi Persilian'ın öldüğünü duyurmak zorunda kalırız. (R)

-Bu çok saçma...Yeni bir gelin bulmalıyım. Tahtta ki yerim sallanamaz.(C)

Bu sözler üzerine Khan odayı terk etti.

Herkes dağılmış gibiydi. Herkes kendi başınaydı ve buna tek bir kişi sebep oldu.

Persilian evi ise ne yapacağını bilemez durumdaydı.

Kısaca her şey iç içe geçmişti. Buna sebep olan kişiye belirli kişiler lanet etti.

-Lanet olsun Aisha!

O sırada Aisha;

Hapşu!

_________
Yazar:Villainesssss

Gerçek Sahip Geri Döndü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin