Mükemmel planımın ilk adımı için bugün burada toplandık.
Dışarı çıktım ve insanlara sormaya başladım. Küçük olan bu yerde insanların birbirlerini yandığından eminim.
-Merhaba bayan ben genç bir taş tüccarının çalıştığı yeri arıyorum.
-Genç bir taş tüccarı he?
-Evet. Adı Rezef onu tanıyor musunuz?
-Ondan bahsediyorsun! Tabi ki tanıyorum. Çalıştığı yere gelince meydandan dümdüz git ve büyük mavi evin yanında kalan küçük yer.
-Teşekkürler bayan.
Bir iç çektim ve selam verip yoluma devam ettim.
Dediği gibi ilerlediğimde sonunda bahsettiği yeri buldum.
Küçük ve eski bir yerdi.
Gıcırdayan kapıyı yavaşça araladım ve kalkan tozla birlikte içeri girdim.
Cidden burada birisi çalışıyor mu?
Kapının açılmasıyla çalan zil sesine dönen heyecanlı bir genç vardı.
-Müşteri mi? Merhaba efendim ne arzulardınız?
Karşımda duran genç delikanlı gerçekten de yakışıklıydı ama nasıl desem... Khan daha iyiydi.
Etkilenmeden devam ettim.
-Burayı almak istiyorum.
-A...ama buranın bir değeri yok ki. Hiç müşteri yok ve eski bir yer.
-Shh. Aynı zamanda senin yeni bir taş işine girdiğini duydum. Ona da sponsor olmak istiyorum.
-Tam olarak neyden bahsediyorsunuz?
-Normal bir taşı mücevhere dönüştürdüğünden bahsediyorum.
-Siz...bunu nasıl biliyorsunuz?
-Bu önemli değil. Şimdi beni dinleyecek misin?
-Devam edin.
Beni önemsemiyormuş gibi oturdu.
-Öncelikle yetmiş milyon...
-Ne emretmiştiniz tekrar?
-Hah... Bu kadar Keskin bir dönüş ben bile beklemiyordum.
-Haha... Saygısızlık için üzgünüm. Şimdi neden iş konuşmuyoruz?
-Hey o benim lafım.
-Pardon saygıdeğer efendim.
-Ahem. O zaman neden şimdi iş konuşmuyoruz.
-Çok haklısınız. Bu fikir nasıl daha önce aklıma gelmedi? Keskin zekanız en başından beri beni şaşırtmayı başarı...
-Çok yalakalığa lüzum yok. Aralarda azar azar pohpohlaman yeterli.
-Saygıdeğer efe...
-Artı bana böyle hitap etme.
-Öyleyse ne demeliyim?
-Adrian, Adrian Guelle.
-Öyleyse sir Adrian.
-Evet evet öyle.
-Buralarda yeni misiniz? Sizi ilk kez görüyorum.
-Evet ablamla birlikte buraya yeni taşındık.
-...
-Soracak başka sorun var mı? Yoksa iş planlarım hakkında konuşmaya başlıyorum.
-Devam edin...
-Öncelikle bu yeri satın alacağım ve sen de benim ve sadece benim için çalışacaksın. Planım bir zincir kurmak ve imparatorluğun her yerinde mağazalar açmak.
-Ama bunun için yeterli sermaye...ah... Siz zengin olmalısınız.
-Tabi ki. Aslında gelecekte olacağımdan çok daha az ama şimdilik yeterli. Bunlar gerekli belgeler. Dikkatli okuyun lütfen.
-Biraz fazla uzun değil mi?
-Büyük paralar konuşuyor Rezef buna alışman gerek.
Okuduktan sonra sorularını sorması için zaman bıraktım.
-Dediğinize göre ihtiyacım olan her türlü malzeme konaklama ve korumayı sağlayacaksınız. Üstelik kazancınızın yüzde beşini bana mı vereceksiniz?
-Evet. Nasıl duruyor.
-Bu...bu mükemmel! Sadece açlıktan öleceğimi düşünüyordum ve maaş almasam bile yaşamam için her şey olacak.
Ne kadar vizyonsuz...
-Öyleyse belgeleri imzala ve bitirelim.
Belgeler imzalandıktan sonra mutlu bir şekilde ayrıldım.
İyi bir anlaşmaydı. Yüzde beş kulağa az gibi gelse de gayet büyük.
Ona bu kadarını vermemin bir nedeni var. Çünkü zengin olmamı sağlayacak kişi ve bir torpil fena değil.
Tatlı bir çocuk. Hmm düşününce kardeşime oldukça benziyor. Belki de bu yüzden yakın geldi.
Aklıma gelmişken gizli mektubu yazmalıyım kardeşime.
Eve dönünce hazırlıklara başladım. Bir plan yapmalıyım. Küçük bir alanımız var.
Dikkat çekici bir tasarımı olmalı.
Ondan önce sanırım buraya bir isim vermeliyim. Derin bir nefes aldım ve düşünmeye başladım.
Daha önceden sadece onunla tartışacağım şeyleri düşündüğümden şuan boşluktayım.
Hmm... Blue Blood! Evet bu uygun gibi görünüyor.
Mağazam asilliği ve mücevherlerin en parlak şeklini yansıtacak bu gayet uygun.
Binanın tasarımı konusunda normal bir ev olmasına izin veremem.
Biraz daha sıradışı bir şey olmalı.
Sonunda karar verdim.
Girişinde iki heykel kapıda duracak ve bir kısım camdan olacak. Böylece mücevherlerin bir kısmını burada sergileyebiliriz.
Gelecekte bu tür şeylerden daha çok olacak yani bu şeyi daha önceden kullanmak zarar getirmez.
Aynı zamanda popüler olacak giyim tarzlarını da biliyorum. Önemli olan erken davranmam.
Bir kez öne çıktım mı her şey daha kolay olacaktır ve hızla büyüyeceğiz.
Bazen kendim için bile fazla zeki olduğumu hissediyorum.Kendi kendime güldüm. Fazla zeki ha?
Camdan dışarı baktım ve düşündüm. Acaba şimdi veliaht hangi suratı yapıyordur?
******Veliaht
-Lanet olsun! Nereye kaçmış olabilir!?
_________
Yazar:VillainesssssAyy bu ara yazamıyorum doğru düzgün. Okullar neden başladıysa artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Sahip Geri Döndü
Fiksi SejarahZengin Kont ailesinin tek kızı öldürüldü. Ama onun adına üzülen yoktu. O ona olan nefreti anlamadı. Bir gün gözünü bir hayalet olarak açıncaya kadar. Kendi bedeninin başkası tarafından hareket ettirildiğini gördü ve onun için üzüldü. Ama çok yakında...