1.8

3.6K 228 71
                                    

🍰

Eve geldiğimde kapıyı annem açtı. Bir şey demeden içeri girdim ve hızlıca odama çıktım. Kapıyı kapatamadan arkamdan annem odaya girince afalladım. "Bana derhal her şeyi anlatıyorsun Şule!" Dedi keskin bir sesle. "Ne bu halin senin?"

"Hiç." Dedim geçiştirerek. Annem kaşlarını çatıp konuştu. "Seninle daha işimiz bitmedi Şule hanım! Otur şuraya. Kaç gündür beni geçiştirip duruyorsun. Mesela ilk başta 'o gün' Kaan ve Dolunay ne yapıyordu aşağıda! Veya Alara niye ailesinin yanında değil?"

"Of anne hala unutmadın mı ya!"

"Anneye of denilmez!" Dedi sert bir sesle. Kaşlarımı yalancıktan çattım. "Beyaz çikolata istiyorum ben."

Gözlerime bakıp kaşlarını çattı. "Gözlerin niye kızarmış senin?"

Gözlerimi kaçırdım. "Bir şey yok anne. Beni biraz yalnız bırakır mısın?"

Üstelemedi. Yalnız kalmak istediğimi biliyordu. Oflamaya benzer bir ses çıkardı, daha çok nefesini sesli bırakmış gibiydi, kapıyı arkasından kapatarak odadan çıktım. Saatlerdir akmayı beklemiş göz yaşlarım usul usul yanaklarıma döküldü yatakta sırt üstü uzanırken. Telefonumun titrediğini hissedince bakmadım. Tekrar tekrar titreyince göz yaşlarımı silip oflayarak komidindeki telefonuma uzanıp elime aldım. Kilit ekranımı açıp gelen mesajlarıma baktım.

Dağ Odunu: selam

Dağ Odunu: Nasılsın?

Dağ Odunu: Bugün seni okul çıkışı gördüm tesadüfen. Yanında bir çocuk vardı. Rahatsız gibiydin.

Dağ Odunu: Bir şey mi oldu Beyaz Çikolata'm?

Şule: Sonra konuşalım mı?

Şule: Tuvaletteyiö de cmndmendmfm

Şule: Hem ödwvlerim bae

Şule: Yazarum banypdan sonrw

Dağ Odunu: Kelimeler niye birbirine girmiş aq

Dağ Odunu: Bir saniye yoksa sen

Dağ Odunu: Ağlıyor musun?

Şule: Komik olma wimdnenfmwnfke

Şule: Ben; her şeyi dalgaya alan kız ağlayacakmış öyle mi? Rüyamda görsem inanmam.

Dağ Odunu: Sarılalım mı? Belli ki ihtiyacın var.

Şule: Salak mısn ya! Ben ne diyorum sen ne diyoesun

Dağ Odunu: Hadi hazırlan. Bir kaç dakikaya kapıdayım.

Şule: Gelme amk ya

Şule: Görğmü kaldircak halşm yok gercekten

Dağ Odunu: Ağlamayı kes ve düzgün yaz şu mesajları

Dağ Odunu: Okuyamıyorum

Şule: Götümü kaldıramıyorum diyorum aq iti

Şule: Bir sus da uyuyayım

Dağ Odunu: İt falan ayıp oluyor he

Şule: Ayıp senin baban

Dağ Odunu çevrimiçi

Dağ Odunu yazıyor...

Dağ Odunu çevrimiçi

Dağ Odunu yazıyor...

Şule: Pot kırdım sanırım?

Dağ Odunu: Fazla beklenmedikti cevap. Gülmekten yataktan düştüm o derece yani Shshdjejdj

Şule: Gorusurz

Dağ Odunu: Nereye ya dur bir

Dağ Odunu: Yoldayım ben kızım hazırlan aşağı in

Şule: OF METE BOŞ YERE İŞ ÇIKARTIYORSUN YA

Şule: BEKLE AMK BEKLE

Üzerime öylesine uzun lacivert bir tişört ve altıma gri bir eşofman giyerek odamdan çıktım. Anneme "İki dakika dışarı çıkıp geleceğim!" Diyerek cevap vermesine izin vermeden kendimi evden dışarı attım.

(Çanta olmadığını varsayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Çanta olmadığını varsayın.)

Oflaya puflaya dışarı çıktığımda cebime attığım telefonumu alıp Mete'nin mesajlarına girdim.

Şule: Gel artık yeto ya

Şule: Kaç saattir bekliyorum

Arkamda nefes alıp verme sesi hissedince ürperdim. Gözlerim donuk bir şekilde telefonumun ekranındayken tam arkamı döneceğim esnada bir çift kol buna engel oldu. Bu kollar hem tanıdık güven, hem de huzur kokuyordu ve bundan hiç rahatsız değildim.

Mete alnını omuzuma koyup bana biraz daha sıkı doladı kollarını. Derin nefes alıp verirken kokumu içine çektiğini anlamıştım. Bende yavaşça ellerimi ellerinin üzerine koydum. "Ne zaman seni göreceğim?" Diye mırıldandım. Cevap olarak mesaj atardı normalde ama bu ânı bozmak istemiyormuş gibi hareket etmedi. Ve sesini tanıyacağımdan korktuğu için konuşmuyordu. Bunu ona "Bu Kaan'ın alt komşumuzla bir ilgisi var mı?" Diye sorduğumda anlamıştım zaten onu tanıdığımı.

Gözlerimi kapatıp kafamı geriye yatırdım ve kafamı kafasına yasladım. Olduğumuz pozisyon fazla rahattı. "Gözlerim kapalı merak etme." Diye mırıldandım. Onu görmemi istemiyordu, yani şu anlık. Bende isteğine saygı duyacaktım.

Alnını biraz omuzumdan kaldırdığını hissettim. Dudakları boynuma değdiğinde öyle bir ürperdim ki, resmen sıcak dudakları soğuk boynumu kavurmuştu. Burnumdan güldüm ama bir şey demedim.

Kafamı biraz daha aşağı yatırıp burnumu saçlarına daldırdığımda tek düşünebildiğim şey erkeklerin ne kadar güzel koktuğuydu. Yani bunlar hiç terlemiyor muydu?! Hem saçları da kısa hepsinin, hayat onlara rahattı valla!

"Çok merak ediyorum seni..." diye mırıldandım. "Ama isteğine saygı duyacağım."

Şu an kafamı kaldırıp yüzüne bakmak vardı ama işte, namusluydum ben. Yapmayacaktım öyle şeyler.

Tabi tabi diyen iç sesime orta parmağımı çektiğimde boynuma değen Mete'nin dudakları beni yine ürpertmişti.

Aniden bir ses "Şulepatii!" Deyince kafamı hızlıca kaldırdım. Mete de kaldırmış olmalı ki ikimiz kafası da birbirine çarptı ve ikimiz de acıyla inledik. Mete hemen kollarını gevşetti. Bir kaç hışırtı duydum, büyük ihtimal kapüşonlusuyla kafasını kapatıyordu, daha sonra ise adım sesleri. Sanırım gitmişti.

Bende bana seslenen kişiye döndüm. "Aaa!" Dedim coşkuyla. "Lan senin burada ne işin var Nuriye?!"

🤍

vote ve yorum yaparsanız sevınırım :)

Instagram: golgeyazarrr

BEYAZ ÇİKOLATA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin