3.0

3.1K 163 114
                                    

Selami'nin attığı konuma geldiğimizde etrafıma bakındım. Kafe tarzı bir yerdi. Dolunay'la Kaan önden önden giderken annemle ben kol kola girmiştik. Camlarda filtre olduğu için içerisi gözükmüyordu ve bu beni daha çok heyecanlandırıyordu.

Yani hepsi birden doğum günümü niye kutlasınlardı, öyle değil mi?

Aklıma dün gece gelince istemsizce sırıttım. Anonim bana alman beyaz çikolatalarından almıştı...

Bunu sevdiğimi nereden bildiğini pek sorgulamadım açıkçası sonuçta beyaz çikolata sevdiğimi biliyorsa, ki biliyor, her türlüsünü yiyeceğimi de biliyordur. Yerdim de zaten.

İçeri girdiğimizde etrafı inceleyecekken kulağıma konfeti sesi gelince irkildim. Çok yüksek sesliydi ve beni korkutmuştu.

"İyi ki doğdun Şule!"

Herkes bir arada söyleyince gözlerimi aralayıp etrafa bakındım. Bizimkilerin hepsi buradaydı. Teyzem de öyle.

Süslemelerde öyle ahım şahım bir şey yoktu. Sade ve güzeldi. Balonların üzerinde 19 yazıyordu. Ya çocuk muyum ben...

"Ya!" dedim coşarak. "Hediyelerime bakıyım mı bir?"

"Ne hediyesi ya?" dedi Kellepaça bana sinirle. "Daha yeni geldin ve ayrıca niye hiç şaşırmadın sen ya?"

Bunu tahmin etmek zor olmasa gerekti.

Dudak büzdüm. "Ama Kellepaça ya! Ben buraya ne için geldim sanki?"

Kellepaça şeytani bir şekilde sırıttı. Tırstım. Bi bok yapmıştı ama hadi hayırlısı...

"Ya Allah aşkına bir durun çocuklar. Daha doğum gününü kutlamadık ne hediyesi Şule? Aaa. Gel bakayım şuraya. Açın oradan müziği. Azıcık eğlenelim bakalım!" Diyerek kolumdan tuttu beni teyzem ve ortaya çekti. "Ne duruyorsunuz öyle! Hadi!"

Belki bu annemle kutladığım son doğum günüm olabilirdi. Güzelce vakit geçirmem gerekiyordu.

Neredeyse bir buçuk saat annem ve diğerleriyle kol kola, el ele dans etmiştik. Bir ara ayağım garsonlardan birine takılmıştı ama olsundu. Çok da yorulmuştum gerçekten.

Dolunay'a yaklaştım. "Ne zaman yemek yiyeceğiz biz ya? Acıktım."

"Hazırlıyorlar işte. Yeriz birazdan."

Sandalyelerden birisine doğru gittim ve oturdum. Ayaklarım ağrımıştı. Tamam düğünde falan olsak gene iyi bir şey demeyeceğim ama alt tarafı doğum günümdü. Ne gerek vardı bu kadar dans etmeye?

Uyuz kedi yanıma oturunca ona döndüm. O bana bakmadan diğerlerini izledi. Bende oraya döndüm sonrasında. Annem ve teyzem gülüşerek sohbet ediyordu. Kaan ve Dolunay dans ederlerken Aydın'la Alara da yanlarındaydı ve Aydın Kaan'a omuz atıp duruyordu. Selami ise telefonla konuşuyordu.

Bi an kendimi bu karede çok eksik hissettim.

Omuz silkerek arkamı döndüm. Masanın üzerindeki sigara böreklerinden bir tane alıp ağzıma atacaktım ki birisi elime vurdu ve sigara böreği de tabaktaki yerini aldı. Kaşlarımı çatarak telefonla hala konuşan Selami'ye döndüm. "Şimdi değil Şule! Daha herkes gelmedi."

Ne ara yanıma ışınlandığını umursamadan ona cevap verdim. "Banane ya! Ben acıktı- Herkes?" Etrafıma bakındım. Yoo herkes buradaydı.

Kelami beni umursamadan giderken kaşlarımı çattım. "Tamam Bora ya bekliyoruz biz..."

Umursamadan omuz silktim ve telefonumu çıkardım cebimden. 20 dakikaya yakın sosyal medyada gezindikten sonra kapıda bir hareketlilik fark ettim. Kafamı kaldırıp oraya baktım. Tekrar telefona indirdim gözümü ama çok geçmeden aynı yere gitti gözlerim.

BEYAZ ÇİKOLATA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin