BEYAZ ÇİKOLATA | Texting

5.9

5 yıl sonra

Derslikten çıkmıştım. Arden beni alacağını söylemişti bu yüzden onu bekliyordum ancak hala gelmemişti. 15 dakikadır falan bekliyordum ve bu endişelenmeme sebep olmuştu.

Kaçıncı kez kapattığım telefonumu tekrar açtım ve 18. kez Mete'yi aradım.

Çaldı,

Çaldı,

Ve çaldı. Yine açmamıştı.

Etrafımda tur atmaya başlamıştım. Çok endişeleniyordum.

"Off!" diyerek yakınımdaki banka oturdum ve ayağımı sallamaya başladım. O sırada karşıdan çalınan korna ile kafamı oraya çevirdim. Arden'in arabasını görünce hızlıca ayağa kalktım ama içinden çıkan erkek kesinlikle Arden değildi. Anlaşılan aynı arabayı kullanan farklı kişiydi.

Göz devirerek aynı yerime oturdum ve ayak sallama eylemime devam ettim.

Kapattığım telefon ekranımı tekrar açarak Arden ile olan mesaj kısmına girdim.

Şule: NEREDESİN SEN ARDEN?!

Şule: Ne kadar endişeleniyorum haberin var mı? Aptal!

Şule: Bana bak! Eğer geldiğinde yanında kız görürsem cinnet geçiririm tamam mı!

Şule: Orada o şapşalı ve seni öldürürüm!

Şule: Seni başkasına benzettim lanet olası tavuk! Çok pis rezil oldum

Şule: Yarım saat oldu??? ✔️✔️

Şule: BAKSANA MESAJLARIMA ALO ✔️

Şule: MESAJLARIM AZ ÖNCE İLETİLİYORDU ŞİMDİ NEDEN İLETİLMİYOR???

Şule: Sen gel buraya bak ben sana ne yapıyorum!

Şule: Kime diyorum??

Şule: Seni şapşal hınzır velet!

Şule: İyi ben eve gidiyorum

Şule: Tüm gece kapıda kalırsan da eve almayacağım seni

Şule: İnsanlar senin yüzünden bana bakıyor 'bu salak ne yapıyor' diye!

Şule: Yüzüm sinirden kıpkırmızı oldu ve etrafımda dönüp duruyorum.

Şule: Tekrar arıyorum ve lanet olası telefonunu açıyorsun!

Olduğum yerde durup Arden'in telefonunu çaldırdım. Çaldığı anda arkamdan zil sesi geldi. Arden'in telefon zil sesi..

Tam arkama dönecekken ellerini gözlerimin üzerine kapattı ve kulağıma eğildi. Nefesini hissediyordum. Sinirimi nasıl yatıştıracağımı biliyordu ama yerler mi? Yemezler!

"Özür dilerim bebeğim.." diye fısıldadı. "Endişelendirmek istememiştim ama trafik vardı."

"Hah!" gibi bir ses çıkardım. "Trafikte en azından mesajlarıma cevap verebilirdin."

Biraz bekledi. Sonra, "Evet," dedi. "Haklısın." Benden uzaklaştı. Kaşlarımı çatarak ona döndüm. "Ne oluyor? Bir şey mi oldu?"

Gözlerini tekrar bana çevirdi. "Hayır. Gel gidelim." Elimi tutarak arabasına kadar yürüdük. Arabaya binince de sessizliğimiz devam etti. Konuşmaya başladım. "Bak bir şey olduysa her zaman be-" sözümü kesti. "Evet! Biliyorum. Ne yapmak istersin şimdi? Gezelim mi sevgilim?"

Ona düz düz baktım. "Ne oluyor? Ne bu halin? Bir şey mi içtin sen?"

Bana döndü. "Hayır sevgilim. Sen sadece bana ayak uydur." diyerek göz kırptı ve ne zaman geldiğimizi bilmediğimiz alışveriş merkezindeki otoparka arabayı park edip indik. Elimi tuttu ve çenemden tutarak kendisine döndürdü beni. Aynı şekilde dudaklarıma minik bir öpücük bıraktı. "Gel. Sinema izleyelim."