Tarikata Giriş-3

87 18 13
                                    

Mızrağımı savururken etrafımı alevler sarmıştı, rakibim bir rüzgar kullanıcısıydı. Doğal olarak saldırılarımdan hızla kaçarken kılıcını savurdu. İlahi ruhu 8.aşamadaydı, doğal olarak onu kullandığında aramızdaki avantajım bir anda yok oldu ve eşit bir şekilde eşleştik.

Mızrağımı savurdum ve bir long dragon gönderdim, kılıcını dik tuttu ve bir saplama hareketi yaptı. Rüzgar ışını üstüme hızla gelirken long dragon ile çarpıştı ve iki saldırı patlayarak yok oldu.

Geri çekildim, mızrağımı tutarken gözlerimi kapattım ve gücümü mızrağımda tutarken etrafımı hissetmeye başladım. Adam hızla yanımda belirip kılıcını savururken alevlerim bir anda şiddetlendi ve içinden kıvılcımlar çıkmaya başladı. Mızrağımı savurduğumda bir bomba gibi patladı, adam geri savrulurken bana büyük şaşkın gözlerle baktı. Yıldırım elementimi beklemiyordu ama şaşırmak için daha erken. Bir anda kıpırdayamadığını fark etti, ayakları donmuştu, bir buz kütlesi onu yerde tutuyordu. Ne olduğunu anlayamadan uzayı kırıp yanında belirdim ve mızrağımı savurdum. Kılıcı ile engellerken geriye savruldu, saldırı etkisi ile buz kırılmıştı. Geri giderken yerden onlarca kaya dikenler fırladı. Hemen tepki vererek yere rüzgar gönderdi ve havaya sıçrayarak kaçınmaya başladı. Aklı karışmıştı ve savaşta aklı karışan kaybeder.

Mızrağımı yere vururken bir ışık patladı, etraftan onlarca ışıktan zincir oluşurken bana şaşkınlıkla baktı.

-Adam: İmkansız !! Kaç tane yatkınlığın var !!!

Işık parlaması ile zincirler harekete geçerken adam hemen kaçmaya başladı. Parlak ışık gözlerini kısmasına neden oldu, ruhsal gücü ile etrafını hissetmek istedi ama bu büyük bir hataydı. Ruhsal güç bir çok şeyi gösterir ama göstermedikleri de var. Mızrağımı çevirdim ve yanımda tutarken elimi kaldırdım. Yerden onlarca diken fırladı, ortam iyice karışmıştı. Parlayan ışık ile görüşü kapandı, yerden çıkan buz ve toprak dikenler yüzünden zeminden kaçmak için kanatlarını oluşturup yükseldi. Bu seferde zincirlerin temiz bir hedefi oldu, hızla onlardan kaçmak için hareket yaparken enerjisini tüketmeye başladı. Başkası yorulabilir ama benim enerji rezervim akranlarıma göre daha fazlaydı gerçi 8.aşama birinden fazla mı bilmiyorum.

En sonunda yere indiğinde bana baktı, ayağında küçük bir kesik vardı. Çoktan fark etmişti ama sadece gülümsedim, diğerlerine doğru giderken  kalbini tutmaya ve sendelemeye başladı. Zhen zehri, kullanmayalı baya oldu, o kadar karmaşık bir alanda dikenlerden kaçarken uç kısımlarında olan küçük zehir parçalarını fark etmezdi. Sadece bir sıyrık ama zhen zehri ile ölümcül olabilirdi, özellikle az önce sürekli enerjisini kullanırken iç bedenini kontrol etmediği ve zehiri bastırmadığı için, dövüş ustaları fark edip tepki verirse zehiri kendi enerjileri ile bastırabilir hatta bedenden dışarı atabilir ama savaşta sürekli akan enerji ile bunu yapamazsanız o zaman sadece zehirin yayılmasını hızlandırırsınız.

Aybala'ya doğru fırladım. Etrafındaki insanlara karşı savaşsa bile zorlanıyor gibiydi, hemen yanında belirdim ve sırt sırta verdik.

-Aybala: Hala fevrisin.

-Uğur: Sende hala inatcısın, kaçman gerekiyordu.

-Aybala: Nasıl ? Gezegenden çıkamam, burası alt halka değil, uzay  boşluğu beni ezer.

-Uğur: Senin gücünle imkansız mı ?

-Aybala: .... evet.

-Uğur: Öyle diyorsan sormayacağım. Şimdi bunları halledelim.

-Aybala: Daha sonra bana nerede olduğumuzu ve nasıl  geldiğini anlat.

-Uğur: Hikaye için bol bol vaktimiz olacak Aybala.

Yeniden 3.Kitap ( Cumartesi / 1 bölüm )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin