-Uğur: Aybala, geri çekil önceden yaptığımız gibi yapacağız.
-Aybala: Tamamdır, Ella destek olarak arkada kal. Lisana bize kimsenin karışmasına izin verme. Gözcülük önemli, diğer canavarlar etrafımızı sararsa başımız belaya girer.
-Ella & Lisana: Anlaşıldı.
Bedenim değişirken yıldırım ve alevler etrafımı sardı. Aybala aynı anda ciddileşti. İkimiz farklı iki yöndeyken ortada dev bir kertenkele vardı, kuyruğu uzun ve ucunda taştan bir topuz gibi bir şey vardı.
Yazar Notu: 3.Tehlike düzeyi canavar; Balyoz kuyruklu kertenkele. Sert deri ve üstünü kaplayan taşlarla güçlü bir savunması var. Zayıf yönü karnı ama yere yakın durduğu için hedef alması zor. Dünya elementi canavarı, çok zayıf bir ejder soyu taşır.
Canavar kuyruğunu bana doğru savurdu, hemen mızrağımı savurarak darbeyi engellemeye çalıştım. Balyoz düşündüğümden ağırdı, beni geriye fırlatırken Aybala ileri fırlamış ve tırpanını savurarak gözünü hedef aldı. Canavar bunu fark etmişti, göz kapağının yanındaki kayalar bir metal gibi sertleşti ve uzayarak gözünün önüde bir engel oluşturdu. Tırpan sadece çizik atarken hemen kendime gelmiştim, ileri fırladım ve mızrağımı tutarak savurdum. Kuyruk ucu tehlikeliydi ama tam gövde ile bileştiği yerde bir açıklık vardı. Kuyruk birleşme yerinde küçük bir kesik atarken canavar kükredi ve iki ayağını havaya kaldırıp şahlandı. Sonra bir anda yere çarparken büyük bir şok dalgası yaydı. Rüzgar ile ikimizde geriye fırladık ama hedef artık netleşmişti. Kuyruğunu kesebilirsek canavarı öldürmemiz daha kolay olacaktı.
Canavar kükrerken etraftan taş dikenler fırladı, hemen havaya sıçradık ve ikimizde aynı anda uzay elementini kullanarak ileride belirdik. Sağ tarafında ben varken, Aybala sol taraftaydı. İkimizde hamle yapmasına fırsat vermeden silahlarımızla saldırdık. Kuyruğunda 3 cm kadar bir kesik atmıştım, derisini kesmek zordu ama Aybala biraz daha derin kesti. Canavar acı ile haykırdı ve kuyruğunu savurdu, geri kaçtık. Kuyruğundan kanlar akıyordu, bir kaç hamle daha ve kaslarına zarar verebilecektik, o zaman kuyruğunu kaybederdi.
Canavar havaya sıçradı, düşerken toparlandı ve bir top gibi büküldü. Karşımızda dikenli bir top gibi duruyordu, kapanmış haliyle bir armedillo gibi görüyordu ama bu hali ile tüm yumuşak hedef yerlerimizi kapatmıştı. Yuvarlanarak bana doğru fırladı, üstüme gelirken Aybala üstünde belirdi ve fırsat vermeden onun bir dikenini tutup gözden kayboldu. Kafamı kaldırdığım zaman 100 metre yüksekten canavarı bırakmıştı, canavar düşerken mızrağımı çevirmeye başladım. Alevler ve yıldırımlar etrafımı sararken bir bir enerjiden mızraklar belirmeye ve etrafı kaplamaya başladı. En sonunda ayağımı yere sert basarken toprak bir kaç santim göçtü ve tüm gücümle mızrağımı dik tutup havaya kaldırdım. Aynı anda yerdeki yüzlerce enerji mızrağı birer ok gibi fırladı, mızrağımdan büyük bir mızrak enerjisi fırlarken, etraftaki enerji ile birleşti ve güçlenerek ilerledi. Canavarın kabuğunu parçalayıp onu şişe geçirir gibi delerken Aybala tekrar ışınlanarak yanıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden 3.Kitap ( Cumartesi / 1 bölüm )
FantasyUğur'un sınavı sonunda bitmişti, artık diğerlerini aramak için tüm evreni dolaşmaya başlamıştır.